Başkan Erdoğan'dan İngiliz The Economist'e tepki! ''Dergi kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine izin vermeyeceğiz'' | Video

2023 seçimlerine giderayak küresel tetikçilerin milli iradeyi hedef alan kirli algı operasyonları hız kazandı. İngiliz The Economist'in "Erdoğan gitmeli", "Demokrasiyi kurtarın", "Kılıçdaroğlu'nu içtenlikle destekliyoruz" satırlarının yer aldığı küstah analizi sonrası uluslararası yayın yatın yapan çok sayıda dergi ve gazete Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan ve koalisyonun ortak adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ön plana çıkaran değerlendirmeleri arka arkaya paylaştı. Başkan Erdoğan skandal manşetlere rest çekerek, "Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, millî iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye, ikinci yüzyılının en önemli dönemeci olan 2023 seçimleri için gün sayıyor.

Cumhur İttifakı'nın adayı Başkan Recep Tayyip Erdoğan olarak karşımıza çıkarken, 7'li koalisyon binbir kavga ve dövüşün gölgesinde Kemal Kılıçdaroğlu isminde mutabık kaldı.

Öte yandan Yaklaşan seçimler sadece yakın coğrafya değil, dünya tarafından da pürdikkat takip ediliyor.

Takvim.com.tr geride bıraktığımız günlerde Londra merkezli The Economist'in "ERDOĞAN SONRASI..." başlığı altında yayına aldığı skandallarla dolu yazısını deşifre etmiş, "Erdoğan giderse gerginlikler bitecek" şeklindeki kirli algıyı satır satır bozguna uğratmıştı.

Söz konusu yazıda, "Demirtaş ve Kavala'yı sal, Batı'nın desteğini al" sözleriyle 7'li koalisyona yol haritası çizilmişti.





Londra merkezli dergi, muhalefetin iktidara gelmesi durumunda Rusya'dan alınan S-400'lerin depoya kaldıralacağını, Akkuyu Nükleer projesine son verileceğini aktarmış, üst düzey bir muhalefet milletvekilini kaynak göstererek de olası iktidar değişiminde gelen yönetimin Suriye'nin kuzeyinden TSK'yı peyderpey çekeceğini duyurmuştu.

TAKVİM.COM.TR GÜNDEME GETİRDİ, MHP ÇOK SERT TEPKİ GÖSTERDİ
Takvim.com.tr'nin gündemi belirlediği 'The Economist' haberi sonrası MHP'den açıklama geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter şu ifadeleri kullandı;


"The Economist'in iddiaları çok vahimdir. Üstelik onların ifadesi ile; muhalefet partilerinden birisinin üst düzey yöneticisine dayanarak söylemiş yayınlamış! Çünkü zillet partileri eğer 14 Mayıs'ta hedeflerine ulaşırlarsa Türkiye'nin tarihi yürüyüşü kesilecek. Yanı başımızda terör koridoru olacak. Verdiğimiz mücadeleler heba olacak. Türkiye her alanda saldırıya açık konuma gelecek"


Aynı The Economist skandal bir manşetle daha okurlarının karşısına çıktı.



MİLLİ İRADEYE MÜDAHALE GİRİŞİMİ! "ERDOĞAN GİTMELİ" VURGULU SKANDAL MANŞET
Derginin "2023'ün en önemli seçimi" başlıklı yazısında "Demokrasiyi kurtarın", "Oy verin", "Erdoğan gitmeli" gibi ifadeler kullanılması küreselcilerin milli iradeyi müdahale girişimi olarak kayıtlara geçti.

"KILIÇDAROĞLU'NU İÇTENLİKLE DESTEKLİYORUZ"
"Türkiye ve demokrasinin geleceği"
ifadesinin de yer verildiği analizde, "Türk halkı daha özgür ve zamanla daha müreffeh olacaktır." denilerek seçmenin dışarıdan yönlendirilmeye çalışıldığı görüldü.

BAŞKAN ERDOĞAN: MİLLî İRADEYE PARMAK SALLANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ
The Economist'in ardından uluslarası düzeyde yayın yapan dergi ve gazetelerden Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan skandal değerlendirmeler arka arkaya geldi.

Toplu saldırıya karşı Başkan Erdoğan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla gerekli karşılığı verdi:
"Polisimizi, askerimizi, sivillerimizi alçakça şehit edenlere terörist diyebilmek için Batı'nın gözünün içine bakanlar bilmezler.

Artık siyasi, diplomatik ve askerî hamleleriyle terör örgütlerine dünyayı dar eden bir Türkiye var.

İşte sahada ve masada güçlü Türkiye'nin hikâyesi

Ülkemiz, üç kıtanın kalbi konumundaki jeopolitiğine rağmen yıllarca tek eksenli bir dış politikayla yönetildi.

Boraltan Köprüsü faciasında can kardeşlerini göz göre göre katillerine teslim eden pısırık zihniyete son verdik.

Diplomatlarımızın da gayretleriyle öz güveni yüksek, girişimci ve insani bir dış politika pratiğini hayata geçirdik.

Dış temsilcilik sayımızı 163'ten 260'a çıkartarak dünyanın en geniş diplomatik ağına sahip 5 ülkesi arasına girdik.

TİKA, YTB, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ile soydaşlarımıza ve yurt dışında yaşayan 7 milyon insanımıza kucak açıyoruz.

Kıbrıs Türklerinin, Türk dünyasının ve Balkanlar'daki Evladı Fatihan'ın hakkını kararlılıkla savunuyoruz.

Libya'da, Suriye'de, 30 yıllık işgalin ardından azat edilen Karabağ'da olduğu gibi gerektiğinde tüm imkânlarımızla kardeşlerimizin yanındayız.

Esir takası ve tahıl koridoru anlaşmalarıyla bölgesel krizlerin çözümüne katkı sunuyoruz.

Tarihi şanlı zaferlerle dolu bir devlet olarak uluslararası sistemde hak ettiğimiz yere geliyoruz.

Küresel güçlerin operasyon aygıtı olan dergilerin kapaklarıyla iç siyasetimizin yönlendirilmesine, millî iradeye parmak sallanmasına izin vermeyeceğiz.

Türkiye Yüzyılı'yla inşallah tüm bu diplomatik başarıları zirveye taşıyacağız."



'PUTİN' BENZETMELİ SKANDAL KAPAK: "SEÇİM ARİFESİNDE DÜNYA NEFESİNİ TUTUYOR"
Daha önce de seçim arefesinde Türkiye'yi ve Başkan Erdoğan'ı hedef alan İngiliz The Economoist gibi Fransız 'Le Point' ve 'Le'xpress' dergileri de Erdoğan nefretlerini kapaklarına yansıttı.

Fransız Le Point dergisi Başkan Erdoğan'ın fotoğrafını kapağını taşırken, Putin benzetmesinde bulundu.

Derginin kapağında Başkan Erdoğan'dan 'İslamcı' olarak bahsedilirken "Putin gibi, İslamcı cumhurbaşkanı da imparatorluk hayalinin peşinden gidiyor. Seçim arifesinde dünya nefesini tutuyor." denildi.





KÜSTAH FRANSIZ'DAN REZİL BAŞLIK REZİL GÖRSEL: "ERDOĞAN VE KAOS RİSKİ"
Fransız Lexpress ise "Erdoğan ve kaos riski" başlıklı kapağında Türkiye'de yapılacak 14 Mayıs seçimlerine odaklandı.

"Avrupa ile ilişkiler, Mülteciler ve Orta Doğu" konularını işlendiği kapakta "Türkiye: Tüm tehlikelerin seçimi" başlığı dikkatlerden kaçmadı.

Öte yandan dergi, Başkan Erdoğan'ın Putin ile yaptığı anlaşmaları ve ikili ilişkileri de hedef aldı.

FOREİGN POLİCY'DEN SKANDAL DEĞERLENDİRME SEÇİMLER ÖZGÜR VE ADİL OLMAYACAK
Kılıçdaroğlu ile röportaj yapan BBC, haberine "Tehlike birçok farklı biçimde gelir. Türkiye'nin uzun süreli lideri Recep Tayyip Erdoğan için, eski bir devlet memurunun elleriyle yaptığı kalp emojisi şeklinde geliyor" cümlesiyle başladı.

Amerikan Foreign Policy dergisi, "Türkiye seçimleri özgür ve adil olmayacak" başlığıyla yayımladığı analizde, "Ancak muhalefet hala kazanabilir" diyerek Erdoğan karşıtlığını ortaya koydu.

İNGİLİZ THE GUARDİAN'DAN FELAKET İSTİSMARI
Fransız Le Monde gazetesi, "Eğer kaybederse, Erdoğan yetkisini bırakacak mı?" sorusunu başlığına taşıdı, "Erdoğan döneminin sona ermesinin başlangıcını mı yaşıyoruz?" diyerek skandala devam etti.

İngiliz The Guardian gazetesi, seçimlere günler kala "Erdoğan'ın depremi: Yıllar boyu süren kötü yönetim bir felaketi nasıl daha kötü hale getirdi?" başlıklı bir haber yayımladı.

WASHİNGTON POST NEFRET KUSTU: DESPOTİZM
The Washington Post gazetesinin başyazısı da Başkan Erdoğan'a nefret kustu: "Despotizmin büyüyen gölgesi Türkiye seçimlerinin üstünde pusuda bekliyor."

İngiliz Financial Times gazetesi, "Türk muhalefet lideri, otokrasiye kayışı geri çevirmeye ant içiyor" dedi.

Yunan basını da seçim sürecini yakından takip ediyor.

Seçimin dünyanın en önemli konularından birisi olduğuna vurgu yapan IN.gr 'Avrupa, Türkiye'deki seçimleri özellikle ilgiyle izliyor, çünkü sonuç mevcut dengeyi değiştirebilir ve hem Ukraynalıları hem de mülteci nüfusu etkileyebilir' yorumunda bulundu.

İeidiseis 'Erdoğan dünkü konuşmasında, seçimlere sadece 10 gün kala Türkiye'de doğal gazın ardından petrol kuyularının da keşfedildiğini dünyaya açıkladı' dedi.

Ethnos dikkat çeken bir Seçim senaryosu yayınladı. 'Diğer iki cumhurbaşkanı adayı İnce ve Oğan ilk turda yüzde 5'in üzerinde oy alırsa, bu ikilinin seçmenlerinin ikinci turda Erdoğan'a oy vermesi münkün' diyen gazete 'Erdoğan'ın istediği yüzdeyi tamamlaması mümkün' yorumunda bulundu.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN REST
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Batı medyasındaki manşetlere tepki gösterdi.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Polisimizi, askerimizi, sivillerimizi alçakça şehit edenlere terörist diyebilmek için Batı'nın gözünün içine bakanlar bilmezler.

Artık siyasi, diplomatik ve askerî hamleleriyle terör örgütlerine dünyayı dar eden bir Türkiye var.

İşte sahada ve masada güçlü Türkiye'nin hikâyesi

Ülkemiz, üç kıtanın kalbi konumundaki jeopolitiğine rağmen yıllarca tek eksenli bir dış politikayla yönetildi.

Boraltan Köprüsü faciasında can kardeşlerini göz göre göre katillerine teslim eden pısırık zihniyete son verdik.

Diplomatlarımızın da gayretleriyle öz güveni yüksek, girişimci ve insani bir dış politika pratiğini hayata geçirdik.

Dış temsilcilik sayımızı 163'ten 260'a çıkartarak dünyanın en geniş diplomatik ağına sahip 5 ülkesi arasına girdik.

KALIN: SON SÖZÜ MİLLET SANDIKTA SÖYLEYECEK
Batı medyasında artan Erdoğan karşıtlığına, Türkiye'den arka arkaya tepki geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, The Economist'in kapağına Twitter hesabından tepki gösterdi. Sözcü Kalın, "Yine heyecan yapmışlar ve eklemişler: 'Yeni hükümet Batı'yla hasarlı ilişkileri tamir edecek.' Ben bu dili, söylemi ve hangi bağlamda söylendiğini iyi biliyorum. Sakin olun. Ülkeme talimat verdiğiniz günler geride kaldı. Son sözü millet sandıkta söyleyecek" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, The Economist'in gelecek ayki sayısında yer alacak makalesini geri çekti, Twitter hesabından, "Bu 'The Economist'in ilk vukuatı değil. İstedikleri kadar hariçten gazel okumaya devam etsinler. Türk milletinin demokratik iradesini kimse gasbedemez. Halkımız gereken cevabı 14 Mayıs günü verecektir" mesajını paylaştı.

ÇELİK: AYNI AKIBETLE KARŞILACAKLAR
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, The Economist'in yanı sıra Le Point, BBC ve L'Express'in kapak ve başlıklarını alıntıladığı Twitter mesajında, "14 Mayıs seçimleri öncesinde Batı medyasının patolojik hale gelen Türkiye karşıtlığı ve Erdoğan düşmanlığını esefle karşılıyor, milletimizin iradesini hedef alan yayınları şaşkınlıkla izliyoruz" ifadesini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise, Twitter mesajında, "Batılı dergiler ve gazeteler yine Türkiye'deki siyasi süreçleri etkilemek için seferber olmuş. Cumhurbaşkanımıza karşı yorumlar döşenmişler. Halbuki ders almış olmaları lazımdı. Şimdiye kadar hiçbir konuda etkileri olmadığı defalarca görüldü. Yine aynı akıbetle karşılaşacaklar" dedi.

Bunlar da Var
CANLI YAYIN