"Kılıçdaroğlu'nun hesap problemi var"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TRT Haber'de Nasuhi Güngör'ün sorularını yanıtladı...

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları;
Başbakan olarak ilk seçimimim ama 2011 yılında Konya'da ve 15'e yakın yerde mitinglere katılmıştım. Fakat Başbakan olmak tabi ayrı bir sorumluluk. İlk şehrin Erzurum ve Sivas olmasına özel bir itina gösterdik. Bunun nedeni ise, üç adımda Cumhuriyetimizin kuruluşunun sembolik bir anlamı vardı.
Erzurum'da çok büyük bir katılım yaşandı. Sivas'ta da aynı şekilde. Katılım kadar önemli olan coşku. Yaklaşık bir saat öncesinden vatandaşlar toplanmaya başladı. Hiçbir yorgunluk emaresi olmadan coşku aynı şekilde devam etti.
-Diğer siyasi partilerin bir kısmı meydanlara inmedi. AK Parti'nin miting programı erken mi başladı?
81 vilayetimize gitmek istiyordum. AK Parti'nin farkı bu. CHP'nin miting yapacağı yer kısıtlı. Gerekli heyecanı oluşturamayacakları düşüncesiyle. MHP ve HDP belli yerlerde yoğun örgütlü. Onların yükü olumsuz anlamda hafif. Biz ise her yerde varız.
Şöyle bir plan yapmıştım. Kongrelere gideceğim. Şimdi miting için 72 il planladık. Gönül isterdi ki 81 vilayete de gidelim. Zaman olursa hepsine gitme düşüncemiz var.
AK Parti ile onlar yarışamazlar. Erzurum'a bugün bir çağrıda bulunmuştum. Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun, bu demokrasi mücadelesine girmiş herkes saygındık. Hepimizin barışçıl bir kampanyaya ağırlık vermemiz lazım.
YURT DIŞINDAKİ SEÇMEN
-Bu seçimin giderek daha önem kazanan bir ayağı da yurt dışı. Geçtiğimiz seçimlerde gereken katılım belki sağlanamadı. Bu kez nasıl bir katılım bekliyorsunuz?
Dışişleri Bakanı olduğum dönemlerde, söz vermiştik. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza seçme hakkının verilmesi. Randevu sistemi getirdik. Dışişleri Bakanlığındayken de bütün teşkilatı seferber ettik. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk uygulamaydı. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaz dönemindeydi. Daha fazla olmasını isterdik ama mümkün olmadı. Bu seçimde daha fazla olmasını bekliyoruz.
Yurt dışına gideceğim. Londra'da Berlin'de. Vatandaşlarımızla buluştum, devam da edecek.
MUHALEFETİN VAATLERİ
KILIÇDAROĞLU'NUN HESAP PROBLEMİ VAR
Kılıçdaroğlu'nun bir hesap problemi var. Ya matematiğinde ya da elindeki verilerde problem var. Şimdi her şey şeffaf. Kılıçdaroğlu'nun bilmediğini ben söyleyeyim. Biz iktidara geldiğimizde 1 doların altında yaşayan, biz iktidarın altına geldiğimizde 1 doların altında yaşayan yok. 2 doların altında yaşayan yok . 4.25 doların altında yaşayan yüzde 3 .
KILIÇDAROĞLU MEMLEKETTE ÇOK PARA DİYOR
Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri külliyen yalan. Bin liranın altında yaşayanlar 800 binmiş öyle bir yoksulluk algısı oluşturmaya çalışıyor ki, alan da bile karşılık bulmuyor. Vaatlere gelince bu ilk defa olmuyor. Reel bir verme olmadığı için enflasyonu arttırdı. Kılıçdaroğlu SSK'nın başındayken bilir. Memlekette çok para var diyor, soruyorum Kılıçdaroğlu'na bu kaynak nereden geldi? Ya bu parayı sana yedirirler mi bu parayı sana bırakırlar mı? Halk sana bunu bırakır mı ? Kılıçdaroğlu'nun şimdi gözleri ışıl ışıl. Şimdi bizim biriktirdiğimiz paralar için hesaplar yapıyor. Kılıçdaroğlu bizim biriktirdiğimiz para üzerinden devam ediyor. hesap etmeden kampanyalar yapıyor. Kılıçdaroğlu'nun yöntemi hesap malulu, sorumluluk malulu, ciddiye almamak lazım.
KAFALARINDAKİ TEK PARTİ ZİHNİYETİNİ GETİRMEK İSTİYORLAR
Çünkü iş bölümü yaptılar. AK Parti'nin gizli gündemiyle ilgili hususları paralel yapı görevi üstlendi. CHP'ye de ekonomi görevi verdiler. HDP'ye de marjinal gruplar üzerinden yürüme görevi verildi. Perde gerisinde din derslerini kaldırmaktan bahsediyorlar. Gizli gündemleri kendilerinin var zaten. Ekonomi gösterip, kafalarındaki tek parti zihniyetini getirmek istiyorlar.
HDP'de öyle. Türkiye'de güvenlik sorunu oluşturacak bir yola girmek istiyorlar. Bizim gizli gündemimiz yok.
90'lı yıllarda dünya ekonomisi olağanüstü büyüdü. Bu ekonomik pasta büyümesinden Türkiye hiç pay almadı. Çünkü istikrar yoktu, terör vardı, parçalanma vardı, 28 Şubat vardı. Şimdi 2000'li yıllarda ise dünya ekonomisi daralma trendine girdi. G20 zirvesinde alınan karar, dünya ekonomisinin yüzde 2 trendini yeniden yakalamak. Avro bölgesinde kalkınma yüzde 2 civarında. Etrafımızda kriz kuşağı var. Bunlara rağmen Türkiye ekonomisi yüzde 3 civarında büyüdü. 2009 krizinden bu yana yüzde 5 büyüme sağlandı. Bütçe disiplini bozulmadı. Finansal sistemimiz çok sağlam. Bütün bunlar göz önüne alındığında, yine böyle bir dalgalanma yaşıyoruz. Dünyada bir istikrarsızlık hali var. Bizim ekonomimiz buna bir şekilde refleks gösteriyor, doğaldır. Rusya'da kriz olduğunda hepimiz etkileniyor. FED'in faizlerinin artması etkiliyor.
-Muhalefet koalisyondan bahsediyor. Yeni bir koalisyon Türkiye'yi nereye götürür?
Böyle bir ihtimal yok. Onların üstündeki üst akıl 'koalisyon yapın' diyor. Türkiye'de AK Parti olarak ipi göğüsleyeceğiz. Yeni bir hızla ilerliyoruz. Bunların aklı koalisyona yetiyor. HDP ile MHP'nin bir arada olduğu bir koalisyondan ne çıkar. Bir simülasyon yapılsa, senaryolar çöker. Gerçekte karşılığı olmayan bir husus.
-Çok sayıda metinle karşı karşıyayız. Ne söylüyosunuz bize?
Bir kafa karışıklığı olduğunu hissediyorum. Farklı bir şey yaptığımız için belki takip edilemedi. Şimdiye kadar bir beyanname açıklandı.
Birisi yeni Türkiye sözleşmesi. Orada AK Parti'nin yeni bir sözleşmesi olsa nasıl olurdu, kendi değerlendirmelerimizi yürüttüğümüz bir sözleşme. Demokrasinin dayandığı yeni ilkeler var. Burda öne çıkan ise insan onuru. Devlet insan onuruna saygı duyduğu zaman ayakta kalabilir. Suriye, Sovyetler Birliği örnekleri gibi. İnsan onurunu merkeze alan bir metin hazırladık. Her bir kelimesini bizzat yazdığım 100 maddelik bir metin. Çağrıda bulundum. Ya bu sözleşmeye bir şeyler söyleyin, ya da kendi sözleşmesinizi yazım. Ben şöyle bir Türkiye hayal ediyorum…
O metnin herhangi bir yerine bakın, tek bir itiraz gelmedi. Herkesin kabul edeceği bir metin yazmaya karar vermiştim. Bu bizim bir metnimizdi. Bu beyanname değil.
Beyanname ise 350 sayfalık, hedeflerden oluşan bir metin. 12 yıl içinde ne yaptık, ne yapacağız tek tek bunları anlattık. Yeni anayasa, başkanlık sistemi, güçlü ekonomi, vizyoner dış politika… Bu ise bizim önümüzdeki 4 yılı, önümüzdeki 8 yılı kuşatan bir metin.
Birde her il ile ilgili seçim beyannamesi. Bu ilde ne yapacağız, köylere ne yapacağız… En detaylı metin. Biri çekirdek, sözleşme. Biri bütün Türkiye'yi kuşatan, biri de kılcal damarlara inen bir metin.

SEÇİM BEYANNAMESİ

-Seçim beyannamesi ile seçmene ne söylüyorsunuz?

Seçim beyannamesinin ilk işaretini kongrede vermiştim. Yeni Türkiye inşasından başlamıştım. Siyasi yapının yeniden inşası, çözüm süreci, yargının inşası, ekonominin yeniden inşası… Bunları orada temel bir şey olarak vermiştik. 8 aylık hükümet tecrübesi üzerinden de düşünerek ne yapmalıyız?
Yeni Türkiye sözleşmesini, birazda sitem olarak söylüyorum, Türkiye'deki köşe yazarları gözlerini kapattı. Ne eleştiri, ne teyit geldi. Sanki hiç yok böyle bir sözleşme. Çünkü hep zihinlerinde, böyle metinler şu nitelikteki kişilerin zihinlerinden çıkabilir. Farklı bir sesten, farklı bir şey çıkması kabul edemiyorlar. Belki başka biri söylese kabul edecekleri şeyleri, biz söylediğimiz için reddediyorlarsa burada psikolojik bir sorun var.
Buradan bir çağrıda bulunuyorum, bu metnimizi neden gözardı ediyorsunuz. Okudunuz mu? Bu tür metinler göz ardı ediliyor.
Beyannameye dayanan yeni teklifimiz ise yeni anayasa. Yargı sistemiyle ilgili yine beni üzen bir husus. Geçen hafta, sözleşmeyi çıkarttık, beyannameyi ayarladık. Yargı kısmıyla ilgili yeni yargı stratejisini ilan ettim. Bu da göz ardı edildi. Hukukçularımızdan bu yargı reformu stratejisine nasıl baktıklarını duymak istiyorum. Özellikle yargının şeffaflaşması ve yargıda tarafsızlık bakımından devrim bakımından atılan adımlar.
O metni biz devlet güvenliği, otoriter bir tercih demiş olsaydık günlerce o metin tartışılırdı. Çünkü zihinlerindeki yaratmak istedikleri AK Parti bu. Hele bu metinler onların çizgilerinin dışında birileriyle çıkarılınca göz ardı ediliyor. Biz özgürlükçü bir anayasa tercih ediyoruz. Bunu beyannameye yansıttık.
Bu iktidar dediğimiz şey, özgürlüklerin korunduğu bir alandaysa gayret sarfedin. Erzurum'a, Sivas'a gelin. Ankara'da bürokratik koltuklarda üretilen siyaset artık temel olmuyor.
Çok büyük emekler verildi. Başkanlıkla ilgili sanki benim farklı kanaatler taşıdığım gibi, bir ihtilaf aramaya giriliyor. Sözleşmeyi ısrarla söyleme sebebim, herkesin eteğindeki taşı dökmesi.
Ekonomide niteliksel dönüşüm… Niteliksel dönüşüm ne demek? Eskiden demiryolları unutulmuştu. Yük vagonları şeklinde çalışırdı. Şimdi 1 saat 45 dakika Ankara-Konya.
Dün Konya metrosuyla ilgili startı verdik. Türkiye'de şehirler, kötü şehirleşmeyle birlikte tarihi şehirlerin dokusu bozuldu. Ben Konya'ya ilk bakan olarak gittiğimde, "Tek bir tarihi dokuya zarar verirseniz, karşınızda beni bulursunuz" dedim. Bedesteni restore edeceğiz, yeni Konya'yı da geliştireceğiz. Şehirlerde metroyu yaygınlaştıracağız.
6 dakikada Taksim'e, 16 dakikada Yenikapı'ya, 23 dakikada Üsküdar'a gidecek kadar bir ağ oluşuyor. Bu metroyu Anadolu'ya yaygınlaştıracağız. Tarihi şehirlerde ulaşımı aşağı aldığınızda, tarihi dokuyu bozan çevre kirlenmesi olmayacak. Çünkü o tarihi dokunun korunması lazım. Bursa'da, Kayseri'de, Gaziantep'te…
Bu şehirlerin büyümesi lazım. Şehirlerimizde kademeli bir şekilde metro yapımına önem veriyoruz. AR-GE, teknolojik tasarım, markalaşma… Yeni ekonomimizin parçaları. Şimdi o konvansiyonal araçların üzerine, bir ileri aşamaya geçmemiz gereken bir dönemdeyiz.
AK Parti'nin seçim beyannamesinde vaat bu. Halkın genel refah seviyesinin artması. Okusunlar, esnaflarımıza neler yaptık, neler yapıyoruz… Mesela esnaflara sıfır faizle kredi veriyoruz. yüzde 47 faizleri yüzde 4'e kadar indirdik. Markalaşmak isteyen KOBİ'lerimize olağanüstü imkânlar veriyoruz. Bizim şu ana kadar yaptıklarımızı yeni vaatmiş gibi deklare ediyorlar. Reel ekonomiyi ayağa kaldırmak için, ekonomi istihdam teşvik paketini açıkladık.
"ONLAR KONUŞUR, AK PARTİ YAPAR"
Dünyada en fazla istihdam üreten ülkelerden biriyiz. İşsizliğin artma nedeni, çalışma hayatına katılımdır. Eskiden çalışmayan kadınlarımız, çalışmak istiyorlar.
Yeni Türkiye sözleşmesini görmeyen zihin seçicilik yapıyor. Halk kimin neyi yapabildiğini, yapabileceğini görüyor. Bugün meydanlarda en fazla tutulan slogan "Onlar konuşur, AK Parti yapar" oldu.
Beyannamenin doğru okunması gereken bir nokta da millileşme. 2019'da Hür Kuş eğitim uçuşlarına başlayacak. Bölgesel uçak üretimi aşamasına geldik. Millî piyade tüfeği, millî deniz altı, millî fırkateynler, millî uzay ajansı… Bütün bunlar AK Parti'nin ülkenin ekonomisini başka bir paradigmaya sıçratma teşebbüsü. Kendi içinde devinimi olan bir ekonomi.
SAVAŞ ACILARINI EN ÇOK YAŞAMIŞLARDAN BİRİ BİZİZ
Uzun yıllar savaş tarihi anlattım. Savaşların ne kadar acı sonuçlar doğurduğunu bizden daha fazla bilecek çok az insan vardır. Savaş acılarını en çok yaşamışlardan biri biziz. Ve bu tek taraflı bir savaş acısı değil. Her şey konuşulmalı. Mesela Balkanlardan gelen acılarla ilgili neden konuşulmuyor.
Rusya, Sırbistan açıklama yapıyor. Bunun ne kıymeti var? Çerkezler, Gürcüler… Neden Anadolu'ya geldi. Ahıska Türkleri yurtlarını nasıl kaybetti? Kaldı ki biz Ermenilerle çok geniş asırlar birlikte yaşadık.
İnsani olarak baktığımızda, bu coğrafyadaki hiçbir rengin eksilmemesi taraftarıyım. Selanik'te şu anda tek bir cami var. Bu acıları bütün milletler yaşadı. Tarihî olgu dile getirilse, Ermenilerin acılarını bizden daha iyi kimse anlamaz.
2003 yılıydı, Avustralya'ya çağırılmıştım. Büyükelçimize, "Burada yabancılarla ilgilenen bir birim varsa görüşeyim" dedim. Görüşmeseniz daha iyi denildi, çünkü Ermeniymiş. "Daha iyi ya" dedim. Davet ettim. Ortak kültürümüz. Bu insani boyut. Bunu tekrar inşa ederken öyle şeylerle karşılaşıyorsunuz ki.
ABD'ye gittiğimizde, aşırı Ermeni bir yazar, "Nasıl olur da dünyanın en meşgul dışişleri bakanı Ermeni diasporasının temsilcileriyle konuşacak zaman bulabiliyor? Burada bir tuzak var." Konuşsanız suç, konuşmasanız suç. Benim isyanım buna. 2005'te ortak katılımla, ortak deklarasyon yayımladık. 'Konuşmaya hazırız' dedik. İlk defa bir Ermeni Patrikhanenin tertiplediği ayinde, AB Bakanımız katıldı, Cumhurbaşkanımız mesaj gönderdi. Göz mesafesinde herkesle, eşit düzeyde konuşuruz. Ama birisi göz mesafesinin üzerinde olursa, ona primde vermem, tavizde vermem.

ROMANLARLA BULUŞMA


-Roman vatandaşlarımızla bir toplantı yaptınız. Hepinizi o kadar neşelendiren neydi?

Roman vatandaşlarımızın gerçekten, yerinde duramayan, cıvıl cıvıl bir tavırları var. İçten gelerek konuştular. Bir Roman arkadaşımız, yaşadığı bazı olayları anlatırken ağlamaya başladı, kalktım sarıldım. Bir daha hiçbir şekilde sizi tahkir eden hiçbir şeye fırsat vermeyeğimizi söyledik.
-23 Nisan'da genelde okullar ziyaret edilir. Sizin farklı bir ziyaretiniz oldu.
23 Nisan'da resmi ziyaretler yapıldı. Meclis'te 23 Nisan özel oturumuna katıldı. İstanbul'da Barış Zirvesi'ne katıldım. Döndüm resepsiyona katıldım. Daha önce düşünmediğim bir şeydi. Biz hep seçilen çocukları görüyoruz. Bir de görmediğimiz çocuklar var. Adalet Bakanımızı aradık. Tutukevinde gençlerle buluştuk. İki saati aşkın bir süre çocuklarımızla birlikte olduk. Çeşitli sebeplerle ceza yemişler. Hayatımın en anlamlı, en güzel buluşmalarından biriydi. Önce bir tedirgindiler, kürsü konmuş. Dedim şu kürsüyü kaldırın, çocuklar etrafıma oturun. Hakan menemen yaptığını anlattı, Adem çözüm sürecinden bahsetti… Birisi çok güzel Kur'an-ı Kerim okudu.
Bütün odalarını, yemekhanelerini dolaştım. Sürpriz bir şekilde gittik. Çocukların gözünde de memnuniyet vardı. Bir tanesinin annesiyle babasıyla görüştük. Birisi dedi ki sonunda "Sayın Başbakanım bu gece hiç bitmese" dedim ki isterseniz bu gece yanınızda kalırım. Ama işler var. İnşallah seçimden sonra, bir kaç tanınmış futbolcumuzla gideceğiz. Tutuk evinde gençlerle maç yapmak gibi bir planımız var.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.