Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yüklendi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na "kendine gel" diye seslenirken şunları söyledi:
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hani yolsuzluklarla mücadele ediyordun, sen yolsuzluğun içine gömülmüşsün farkında değilsin. SGK iyi durumdayken aldın, sonra yavaş yavaş batırdın ve Merhum Ecevit'e gittin milletvekilliği istedin, ama Ecevit bunu kabul etmedi.
Sayın Kılıçdaroğlu madem senin elinde benimle ilgili dosyalar var niye gidip savcılara teslim etmedin. Niye bunu yapmadın seni tutan mı vardı sayın Kılıçdaroğlu.
Geldiğinde seni bak ne yapacağım diyen bir de Bahçeli var. 40 çürük yumurta bir sağlam yumurta etmez."
Biz bunların on yıllar boyunca nasıl el pençe durduklarını biz çok iyi biliyoruz, diye açıklama yapan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Merkez Bankası'nın kasasında 27.5 milyar dolar vardı, şimdi ne oldu biliyormusunuz, 93.3 milyar dolar. Yolsuzlukların olduğu Türkiye bu mu? Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu buna sulandı. Çünkü bunlar alışmış dolu kasaları boşaltmaya. Ama benim milletim bu kasaları size emanet etmez. Biz yola çıkarken eğitim, sağlık, emniyet dedik."
KILIÇDAROĞLU'NA TAŞ
Şu ana kadar 163 bin derslik yaptırdık. Sınıf ortalamasını 80'den 31'e düşürdük ve dahada düşüreceğiz.
Her dersliğe bir akıllı tahta vereceğiz. Bu akıllı tahtalar bilgisayar donanımlı olacak. Her öğrenciye ücretsiz bir adet elektronik kitap vereceğiz.Tüm dünyada hangi teknoloji ile eğitim yapılıyorsa biz bunu yakalayacağız. İlk adımı Fatih Projesi ile attık.Biz hiçbir zaman kaynak Kemal'dir demedik kaynak Tayyiptir demedik ne dedik biz kaynak Türkiye dedik.
Bizden önce verilen burs 45 lira idi şimdi biz 240 lira burs veriyoruz. Özürlülere evde bakım ücreti veriyoruz. Bunlardan haberin varmı Kemal Efendi. Ey gidi Kemal Efendi biz bunları uyguluyoruz.
3 ÇOCUK GÖNDERMESİ
Biz her zaman diyoruz ki en az üç çocuk. Birileri diyor ki iki yeter, sakın ha bu oyuna gelmeyin. Birileri istedilerki bu millet yaşlansın.
Sağlıktada çok ciddi adımlar attık. Eskiden her hastaneye gidemiyordunuz, şimdi istediğiniz hastaneye gidebiliyorsunuz. Bütün hastaneleri birleştirdik. Özel hastanelerden hizmet alınabilmesi için anlaşmalar yaptık.
Kemal Bey Genel Müdür iken bende siğortalıydım. Sabahın köründe giderdik hastaneye numara alırdık, eğerki ilk sıralarda alamadıysan yandın. Alsanda doktor seni muaynanesine çağırıyordu.
Kemal Bey sizin döneminizde biz ilaç alamıyorduk. Şimdi istediğimiz eczaneden gidip ilaç alabiliyoruz.
Bir SSK'da Genel Müdürlüğü yönetemeyn sen, sen mi yöneteceksin Türkiye'yi Kemal Bey. Tabi sen bunları duyunca çıldırıyorsun ve ağzını bozuyorsun.
"BU NE EDEP DIŞI DAVRANIŞTIR"
Bu aralar askerlikle ilgili açıklamalar yapıyor. Kafayı benim oğluma takmış, oğlum gidip 21 gün askerlik yapmış diye. Kardeşim dövizli askerliği ben mi çıkarttım. Şimdi benim oğlum yurtdışında okumuş ve orada Dünya Bankası'nda çalışmış ve bu hakkı elde etmiş. Bu ne edep dışı davranıştır. İkide bir gidip her yerde bunu konuşuyor. Onun için diyorum ki, 12 Haziran'a kadar kapı kapı dolaşıp, seçimde sandıkları AK Parti ile patlatacağız.