Emekli maaşı alanları ve alacakları yakından ilgilendiren gelişmeler yaşanmaya devam ediyor

Emekli maaşı alanları ve alacakları ilgilendiriyor: 2000 yılı sonrası emekli olan yada olacak olanları çok yakından ilgilendiren gelişme yaşandı. Türkiye'de milyonlarca emekli maaşı alan vatandaşları yakından ilgilendiren gelişme TBMM gündeme geldi ve önümüzdeki aylarda karar verilecek.

Giriş Tarihi 03 Mart 2020, 09:08 Güncelleme 13 Mart 2020, 15:53
Emekli maaşı alanları ve alacakları yakından ilgilendiren gelişmeler yaşanmaya devam ediyor

İÇİNDEKİLER

Milyonların beklediği ve emekli maaşı alanları ve alacakları yakından ilgilendiren haberler gelmeye devam ediyor. Bu anlamda emekli maaşı alan vatandaşları yakından ilgilendiren gelişme TBMM gündeme geldi ve önümüzdeki aylarda karar verilecek. Memur emeklilerinin intibak talebi ise Memur-Sen tarafından hükümete iletildi. Detaylar takvim.com.tr'de

DETAYLAR İÇİN BİR SONRAKİ SAYFAYA GEÇİNİZ

EMEKLİ MAAŞI ALANLAR DİKKAT

2000 yılı sonrasında emekli olan vatandaşların intibak düzenlemesi için "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" adı altında yeni bir düzenleme yapılmasını öngören kanun teklifi 6 Şubat 2020 günü TBMM komisyonlarına kadar ulaştı. İYİ Partili Mehmet Metanet Çulhanoğlu tarafından verilen kanun teklifinin özeti, "Teklif ile, tarihe bağlı statü ayrımlarından kaynaklı dengesizliklerin giderilmesi için malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının yeniden düzenlenmesi amaçlanmaktadır" denildi.

SON DAKİKA SGK HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

EMEKLİ MAAŞI SON DAKİKA İNTİBAK ZAMMI HABERLERİ

İsa Karakaş yazısında, "2000 yılı sonrasında emekli olanların intibakı ile ilgili nihayet "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" adı altında yeni bir düzenleme yapılmasını öngören kanun teklifi TBMM komisyonlarına kadar ulaştı." ifadelerini kullandı.

İsa Karakaş'ın emekli maaşı ile ilgili yazısı şöyle:

2000 YILI SONRASI EMEKLİ AYLIK FARKLARININ SEBEPLERİ

2000 yılı sonrası aylık bağlama sisteminde aylıklar; sigortalının tüm hizmet süresindeki prime esas kazançlarının tahsis talep yılına Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranı ve gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı ile güncellenerek taşınması suretiyle bulunan kazançlar toplamının, sigortalının toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunan ortalama günlük kazancının aylık değerinin, yine sigortalının toplam prim ödeme gün sayısına göre bulunan aylık bağlama oranı ile çarpımı sonucu hesaplanmaktadır. Bağlanmış aylıkların artırılması ise Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki artış oranına bağlanmıştır.

2000 yılından önce hizmeti bulunup, 2000 yılından sonra aylık talebinde bulunanlara ise 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesi uyarınca karma sisteme (gösterge sistemi ile 4447 s. Kanunla getirilen sistemin birleşimi) göre aylık hesaplanmaktadır. 2000 yılı ve sonrası aylık hesaplama sistemleri ise iki grupta incelenmektedir;

01/01/2000-1/10/2008 tarihleri arası emekliler,

01/10/2008 tarihi sonrası emekliler.

Aylıkların farklılaşmasının ve farklı emekli gruplarının ortaya çıkmasının temelinde, aylık bağlama sisteminin parametreleri üzerinde yapılan değişiklikler yatmaktadır.

YENİ DÜZENLEMEDE ÖNGÖRÜLEN İNTİBAK

06/02/2020 günü TBMM komisyonlarına kadar ulaşan emekli aylığı intibaklarına ilişkin kanun teklifinde; 2006 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile sosyal güvenlik kurumları (Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı) tek çatı altında toplanarak SGK Başkanlığı kurulmuş, daha önce farklı statülerde hizmet veren bu 3 kurum birleştirildikten sonra 2008'de yürürlüğe konan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile uygulamada birlik sağlanmasının amaçlandığı,

Sosyal güvenlik sistemi ile insanların gelirlerine bakılmaksızın toplum huzurunu ve refahını bozan sosyal tehlikelerin verdiği zararlardan "insan hakkı" ve esas itibarıyla da "devlet görevi" olarak primli ya da primsiz sistemlerin kullanılması, kişilerin; yaşlılık, hastalık, malullük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari hayat düzeyleri korunmalı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. maddesinin 5. fıkrasının "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar" hükmü gereğince kanun önünde eşitliğin sağlanmasının zorunlu olduğu ancak bugün itibarıyla aynı külfete katlanan sigortalıların bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumlarının farklı olması nedeniyle aynı haklardan faydalanamadıkları, hatta aynı süre çalışmalarına ve aynı primi ödemelerine rağmen emekli oldukları tarihlerin farklı olmasından dolayı farklı emekli aylığı alan emekliler açısından mağduriyetler oluştuğu tespitlerine yer verilmiştir.

Bu sebeple 2000 yılı ocak ayı başından sonra emekli olan/olacak tüm vatandaşların anayasa hükmündeki eşitlik ilkesi ve toplumda insana yaraşır bir şekilde İnsanca Yaşamaları İçin mağduriyetlerinin bir nebze de olsa giderilmesi için "Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihine bakılmaksızın 506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca gösterge sistemine göre bağlanan tüm malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır" düzenlemesi öngörülmektedir. Muhalefet tarafından verilen bu Kanuni düzenlemenin yasalaşması hâlinde daha önce yapılan emeklilik intibakından faydalanamayan 2000 yılı sonrasında emekli olanlar ile olacak olan çalışanlar bu yeni intibaktan faydalanma fırsatı yakalayabilecektir.