Ağır adet kanaması, sık idrara çıkma, kabızlık ve sindirim sıkıntıları, sırt ağrısı... Tüm bunlar her 3 kadından birinde görülen miyomun belirtileri arasında yer alıyor. Miyom tedavisi gören her kadın "Acaba çocuğum olur mu?" endişesine kapılıyor. Kadın Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Deniz Ulaş, bu hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenleri TAKVİM'e açıklıyor...
MENOPOZDA KÜÇÜLÜR
Miyom, rahmin kas tabakasının normalden fazla büyümesi olarak tanımlanıyor. Neden ortaya çıktığı tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik yatkınlık ve östrojen hormonu bu hastalığın ortaya çıkmasında etkili oluyor. Ailesinde miyom olanlar daha çok risk taşıyor. Miyomların östrojen bağımlı bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Deniz Ulaş, "Miyomlar gebelik gibi östrojenin yükseldiği durumlarda büyür, menopozda ise küçülür" diyor.
3 TÜRÜ BULUNUR
Miyomlar yerleşim yerine göre 3 gruba ayrılıyor:
İNTRAMURAL miyom: Rahmin kas tabakasına yerleşmiş olan miyomlardır. Çoğu zaman belirti vermeyeceği gibi adet düzensizliği, aşırı adet kanamasına da yol açabilir.
SUBMÜKÖZ miyom: Rahimin iç duvarından kaynaklanan miyomlardır. Adet düzensizliği, adet dışı kanama, adet kanamasının yoğun ve uzun geçmesine neden olabilir.
SUBSERÖZ miyomlar: Rahimin dış tabakasından köken alan miyomlardır. Adet düzensizliğine genellikle neden olmaz. Büyük boyutlara ulaşırsa komşu organlara bası yaparak belirti verir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Gebelik planlayan kadınların rahim duvarının mutlaka ayrıntılı incelenmesi gerekiyor. Rahimin iç duvarında miyom varsa ve hasta çocuk istiyorsa gebelik öncesi miyomların alınması gerekiyor. Prof. Dr. Ulaş, "Çocuk planlamayan bir kadında ilaç tedavisine yanıt alınamıyorsa veya miyomda hızlı büyüyorsa, tek seçenek ameliyat" diyor.
KISIRLIK ENDİŞESİ
Hastalar, daha çok kısırlıktan endişe ediyor. Son araştırmalar, örahim duvarıyla ilişkisi olan miyomların kısırlığa neden olabileceğini gösteriyor. Hatta miyomlar, düşüğe ve erken doğuma neden olabiliyor.
