takvim.com.tr
Kaynak GAZETE

Çivi çiviyi söker mi?

Midenin bağırsaklarına gönderdiği ateş topları içinizi yakerken göğsünüzde bir avuç kalbinizi sıkıyorsa ve kalbiniz atmak için direniyorsa, beyniniz bir oyuncak çiçek dürbünden hatıralarınızı döndürüyorsa acı çekiyorsun dostum. Terk edildiniz ya da ayrıldınız. Acınası haldesiniz yazık malesef çok üzüleceksiniz. Canınız yanacak. Fakat kafanızı yaslanacağınz bir omuzunuz var. Dostunuzu hemen görmek ve onun anasını ağlatmak görevinizdir. O da dost ise mutlaka anasının ağlamasını kabul edecektir. Evet dost olarak size ilk olarak sunacağı fikir "Çivi çiviyi söker" Peki bi çivi çiviyi nasıl söker. Bu atasözü ne demektir.

NE ANLAMA GELİR
Hiç çivi sökebilen başka bi çivi görmedim. Yapısı müsait değil bi kere. Ha arka taraftan tam çivinin olduğu yere çakarsan iter geri çıkarır denilebilir. O zaman da sökücü çivi n'olucak? Böyle kendi kuyruğunu yiyen yılan gibi bir atasözü. Bozuk saat bile günde iki kere doğru yeri gösterir... Aslında bu atasözü sevgilisinden ayrılan kadın veya erkeğin varolan acıyı unutmak adına kendini başkalarına vermesini anlatır. Bahanesi işte bu maddedir. Çok salakça. O çivinin bir yerlere kaçabilecegini de hesap etmek lazım... El kol hareketleriyle anlatılmaya çalışıldığında çok yanlış anlaşılabilen bir atasözü imiş.
Buna bizzat ben, şahsen tanık oldum. Aslında o çivi bizim öyle bir kaba yerimize batarki acısı büyük olur ve acı yüzünden otururken daha dikkatli otururuz. Hadi çivi çiviyi sökmesine söker de, gelen çivi, bir öncekinin bıraktığı o boşluğu tam olarak asla dolduramaz. Çiviyi çiviyle sökünce çivi sorunu ortadan kalkmaz. Aşk acısı çeken adama gidip başka kız bulmasını söylersin. Noolur? Başka aşk acısı yaşar sonunda. Bir şeye benzemez. çiviyle yaşamayı öğrenmemiz lazım bence. Rahmetli Barış Manço şarkısında güzel açıklamış aslında bu durumu :
Çivi çiviyi söker derler, Soğuktan donanı buz ile ovarlar... Ben zaten yanmışım dostlar, Peki, beni fırına mı verseler?

* * *
MİNİ FIKRA
Kadın bebeğiyle otobüse binerken otobüs şöförü kendini tutamayıp şöyle demiş: "Aman tanrım!. Ne kadar çirkin bir bebek!.." Kadın sinirle biletini kutuya atmış, en arka tarafa geçmiş, bir adamın yanındaki boş yere oturmuş. Adam dönmüş kadına; - Özür dilerim. Acaba az önce şoförle aranızda ne geçti?
- Büyük bir terbiyesizlik etti. Hakaret...
- Bir kamu görevlisi insanlara hakaret edemez. Suç teşkil eder.
- Doğru. Gideyim de şunu bir azarlayayım.
- Merak etmeyin, ben maymununuza göz kulak olurum...


LÜTFİ ALBAYRAK

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.