HDP’li Tuma Çelik ve Mensur Işık’a tepki gösterdiler: Dünyanın en aşağılık eylemi

HDP Muş Milletvekili Mensur Işık'ın eşini dövmesinin ve HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik'in bir kadına tecavüz etmesinin ortaya çıkmasının ardından yine muhalif isimler, dernek ve sivil toplum kuruluşları kafalarını kuma gömerek şiddete sessiz kaldılar. Geçtiğimiz zaman içinde popüler isimler tarafından şiddete uğrayan altı kadın, konuştu. İsmail Küçükkaya'nın darp ettiği Eda Demirci, Sermiyan Midyat'tan şiddet gören Sevcan Yaşar, Erol Özmandıracı'dan dayak yiyen Merve Başbuğ, Hazım Körmükçü'nün şiddet uyguladığı Hilal Özdemir, Tuğba Özerk ve Meral Kaplan, şiddete karşı verilen cezaların ağırlaştırılması gerektiğini söyledi.

Giriş Tarihi 21 Temmuz 2020, 10:11 Güncelleme 21 Temmuz 2020, 10:35
HDP’li Tuma Çelik ve Mensur Işık’a tepki gösterdiler: Dünyanın en aşağılık eylemi

İÇİNDEKİLER

Eşleri ve sevgililerinden şiddet gören altı kadın, HDP'li Tuma Çelik'in tecavüz, HDP'li Mensur Işık'ın darp skandalına tepki gösterdi: "Şiddeti uygulayan kim olursa olsun mazur görülemez, cezası ağır olmalı"






EDA DEMİRCİ: "Her kim olursa olsun şiddetin her türlüsüne karşıyım. Şiddet, arkasında durulacak bir şey değil."



SEVCAN YAŞAR
: "Şiddet gören kadınların kendilerini yalnız hissetmemelerini ve güvenliklerini sağlamak, yanlarında durmak çok önemli. Benim yaşadığım durumda, korona sürecinde olduğumuz için gidecek bir yerim yoktu. Ailem Ayvalık'ta yaşıyor. Olay sonrası yanımda bir tek benimle sokağa atılmış telefonum vardı, üstümde ceketim bile yoktu. Babamla telefonda konuştuk, bana sakin bir ses tonuyla 'Polislerle hastaneye gidip raporunu al, sonra şikayetçi ol' dedi. En doğru şeyi söyledi; devlete sığın, cezasını onlar versin. Çok zor bir süreç. Tabii uzun bir yargı sürecinden sonra süreç, en iyi ihtimal ile dava kazanılsa bile birkaç aylık hapsin, birkaç kuruş para cezasına çevrilmesi ile sonlanıyor. Bütün bu zorlu süreç sonunda parasını veren istediğine şiddet uygulayabiliyor mu? Kadına şiddete verilen cezalar ağırlaştırılmalı.

HİLAL ÖZDEMİR: "Kadına, çocuğa veya hayvana şiddet uygulayan ister milletvekili olsun, ister ünlü oyuncu, isterse de sıradan vatandaş; benim için insan değildir. Ben de psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddete maruz kaldım. Kimseye anlatmadım çocuklarım babasız büyümesin diye. Hata yaptım. Keşke susmasaydım. Kadınlara şiddet gösterenler yargıda en ağır şekilde cezalandırılmalı. Bu kişiler ibret-i alem için öyle cezalar almalı ki, bir daha kimse şiddet uygulamaya cesaret etmemeli."

'PSİKOLOJİK TEDAVİ ARTIRILMALI'
MERAL KAPLAN:
"Sadece kadına değil, her türlü şiddete karşıyım. Hayvanlara, çocuklara, psikolojik, fizyolojik... Ruh sağlığı çok önemli ve maalesef buna çok önem verilmediğini düşünüyorum. Günümüz dünyasında insanların ruh sağlıklarının her geçen gün kötüye gittiğini görüyorum, psikolojik tedavi artırılmalı. Ben de şiddetin her türlüsünü gördüm. Buna rağmen şiddet gösteren taraf benmişim gibi gösterilmeye çalışıldım. Bu konuda kanunlarımızın yardım edemediği yegâne insanlardan biriyim. Benim için adalet eninde sonunda yerini bulacaktır ama geç gelen adalet, adalet değildir."

'DÜNYANIN EN AŞAĞILIK EYLEMİ'
MERVE BAŞBUĞ:
"Kadına veya sizden fiziksel olarak aciz bir varlığa şiddet uygulamak dünyanın en aşağılık eylemidir. Kadına şiddet uygulayan, onları ezen veya yok sayan bu adamlar da bir anadan doğuyor. Bunu bilerek şiddet uygulamaları korkunç bir durum. Kadına şiddet uygulayanlara verilen cezalar kesinlikle ağırlaştırılmalı. Verilen cezalar parayla sınırlandırılmamalı. Mutlaka toplum önünde emsal teşkil edecek ciddi cezalar verilmeli."



'AYIP GÜNAH DEĞİL, LÜTFEN SESSİZ KALMAYIN'
TUĞBA ÖZERK:
"Kadına ve çocuğa şiddetin mazereti olamaz. Hayatımızın bir döneminde hepimiz psikolojik veya fiziksel şiddete uğruyoruz. Ayıp-günah değil, lütfen sessiz kalmayın, kalmayalım. Ben bu gibi adli vakalarda; vekil, müdür, doktor, öğretmen sosyal statüsü neyse ne, hep en ağır cezayı almasını istiyorum. Bunun için dua ediyorum. Cezaların ciddi caydırıcı olması gerekiyor ki bu tarz sapkınlar hızla yok olsun."


SABAH