"İLLEGAL YERLEŞİM VE FİLİSTİN TOPRAKLARININ İŞGAL ÇABALARI YA DA ADIMLARI SONA ERDİRİLMELİDİR"
İsrail-Filistin meselesini de değerlendirdiklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Son zamanlarda atılan adımlardan endişe duyuyoruz. Özellikle illegal yerleşim ve Filistin topraklarının işgal çabaları ya da adımları sona erdirilmelidir. ABD'nin bu doğrultudaki açıklamalarını da olumlu buluyoruz." görüşünü paylaştı.
Çavuşoğlu, depremden sonra ABD'nin de Suriye'ye ve Suriye halkına yapacağı yardımlar olduğunu belirterek, mevkidaşıyla Suriye'deki genel durumu da değerlendirdiklerini dile getirdi.
Bugün son derece açık ve verimli toplantılar yaptıklarını aktaran Çavuşoğlu, zor zamanda kendilerini yalnız bırakmadıkları için mevkidaşına teşekkür etti.
"İLİŞKİLERİ GELİŞTİRMEK İÇİN ZOR GÜNLERİ BEKLEMEMİZE GEREK YOK"
Türkiye'nin F-35 programının ortağı olduğunu, ancak CAATSA yaptırımları sebebiyle F-35 programından çıkarıldığını anımsatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tek taraflı bir karardı, bizim kararımız değildi. Dolayısıyla ödediğimiz 1,4 milyar dolarlık bir rakam var. Türkiye, bu programda olmadığına göre, ödediğimiz paranın da geri ödenmesini beklemek en doğal hakkımız. Bu konuda da müzakereler devam ediyor. Antony ile 18 Ocak'ta Washington'da görüşürken uzmanlarımız da aynı gün F-35 konusunda görüşmeler gerçekleştirdi. Bir an önce bunun neticeye ulaşmasında fayda var."
Çavuşoğlu, zor zamanlarda gösterilen dayanışmanın ilişkilerde önemli etki yaptığını ve katkı sağladığını vurgulayarak, ABD ile görüş ayrılığı yaşanan konuların belli olduğunu, ancak pozitif gündeme odaklanarak ilişkileri daha da geliştirme arzularının ortada olduğunu belirtti.
Roma'daki görüşmede, ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, stratejik mekanizmanın kurulmasını kararlaştırdıklarını hatırlatan Çavuşoğlu, buradaki amacın pozitif gündeme odaklanmak, ikili ilişkileri farklı alanlarda geliştirmek, bölgesel ve küresel konularda işbirliğini güçlendirmek olduğunu kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, stratejik mekanizmanın ikinci amacının; mevcut sorunların bu toplantılarla daha sık bir araya gelerek nasıl çözülebileceğini konuşmak ve adım atmak olduğunu söyledi.
Uzmanların ve kendilerinin, bu düzeyde iki defa bir araya geldiklerini ve bu toplantıların son derece faydalı olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, "Yunanistan Dışişleri Bakanı (Nikos Dendias) geldiği zaman, biliyorsunuz basına verdiğimiz demeçte söylediğim gibi; bizim ilişkilerimizi geliştirmek veya var olan sorunları çözmek için illa bir felaketi, zor günleri beklememize gerek yok. Bu doğrultuda samimi adımlar atmamız lazım." ifadesini kullandı.
"İSVEÇ'İN TEŞVİK EDİLMESİ GEREKİYOR"
Çavuşoğlu, Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği konusunda üçlü bir mutabakat muhtırası olduğunu ve kimin ne yapacağının açıkça belirtildiğini hatırlatarak, Finlandiya ile ilgili sorunlarının göreceli olarak daha az olduğunu vurguladı.
Litvanya'daki NATO Zirvesi'yle ilgili verilen takvime ve atılacak adımlara değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Aslında özellikle İsveç'in atacağı adımlara bağlı. İsveç, bazı olumlu mesajlar verdi. Kanun, anayasa değişikliği yaptı ama maalesef İsveç'te PKK terör örgütü yandaşlarının, terörün finansmanı, insan devşirme ve terör propagandası dahil her türlü faaliyetlerini devam ettirdiğini açıkça görüyoruz. Hem de şehir merkezinde, belediye binasının önünde. Onların amacını da biliyoruz, İsveç'in NATO üyeliğini engellemek istiyorlar. Ancak bu tür faaliyetleri engellemek de İsveç'in elinde."
Çavuşoğlu, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un iyi niyetini Başkan Erdoğan'ın gördüğünü, İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström'un Ankara'ya geldiğini ve TBMM'deki tüm partilerin tutumunu görme imkanı bulduğunu ifade etti.
Tüm partilerin tutumunun bu konuda aşağı yukarı ortak olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "İsveç, ne kadar hızlı adım atarsa, Meclisimizi ve halkımızı ikna edecek adımlar atarsa öyle adımlar atılır. Finlandiya konusunda ise ayrı bir yöntem izleyebileceğimizi, farklı bir tutum sergileyebileceğimizi Sayın Cumhurbaşkanımız (Erdoğan) geçen hafta NATO Genel Sekreteri'ne (Jens Stoltenberg) söyledi. Sonuçta burada İsveç'in somut adım atması konusunda herkesin İsveç'i teşvik etmesi gerekiyor." diye konuştu.
"MUTABAKATLARI UYGULAMAMIZ GEREKİYOR"
Çavuşoğlu, ABD ile geçmişte Suriye temelinde bazı mutabakatların olduğunu hatırlatarak, şunları paylaştı:
"Bir tanesi; Münbiç Yol Haritası, ikincisi de 2019'da Ankara'da yaptığımız ortak açıklama. Bu mutabakata göre, ABD'nin özellikle sınırlarımızın 30 kilometre güneyinde bu terör mensuplarını temizlemesi ya da daha güneye göndermesiydi, fakat bu konuda da maalesef Washington'daki görüşmemizde söyledim; 'Somut bir adım göremedik'. Dolayısıyla terörün her türlüsüne karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor ve vardığımız mutabakatları uygulamamız gerekiyor."
Depremler sonrası birçok uluslararası kuruluşun ve bazı ülkelerin, Türkiye üzerinden Suriye'ye de insani yardım göndermek istediğini belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu yardımları ulaştırmada kolaylık sağladığını anlattı.
Çavuşoğlu, deprem sonrası insani yardımları kolaylaştırmak için Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'na ilaveten Kilis'te açık olan sınır kapılarının da insani yardımlar için Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kullanılabileceğini söylediklerini ve BM'nin de bunu olumlu değerlendirdiğini aktardı.
"HERHANGİ BİR İHLAL OLURSA GEREĞİNİ YAPARIZ"
Rusya-Ukrayna konusunda, Türkiye'nin BM tarafından alınan kararlara uyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Blinken ile görüşmede, terörizmin finansmanı, ideoloji dahil olmak üzere terörizmle mücadele gibi bazı alanlarda nasıl işbirliği yapabileceklerini de konuştuklarını açıkladı.
Çavuşoğlu, ABD ve Avrupa Birliği (AB) yaptırımlarının Türkiye üzerinden delinmesine izin vermeyeceklerini baştan beri söylediklerini ve net bir biçimde izin vermeyeceklerini ifade ettiklerini vurguladı.
ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo'nun Türkiye'ye geldiğini ve yetkililerle görüştüğünü anımsatan Çavuşoğlu, AB'den de bazen bilgi aldıklarını ve hepsinin dikkate alınarak yeri geldiğince kabinede değerlendirildiğini belirtti.
Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'den de bazı bilgiler geldiğini ancak bunların doğru olmadığını ve abartılı olduğunu gördüklerini aktararak, yine de tedbir aldıklarına dikkati çekti.
Listede olan AB ürünlerinin, Türkiye üzerinden tekrar Rusya'ya ihraç edilmemesi konusunda tedbirler aldıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Rusya ile ikili ticaret hacmimiz arttı ama bunun oran olarak yüzde 60'tan fazlası Rusya'dan aldığımız gaz ve enerji. Maalesef savaş sebebiyle ödediğimiz gaz fiyatı 2 katına çıktı. Dolayısıyla aradaki açık da arttı. Bizim, gıda ve bazı ürünlerde ihracatımızın arttığı da doğru. Ama sizin söylediğiniz gibi savunma sanayisinde kullanılacak elektronik gibi ürünlerin bizim tarafımızdan Rusya'ya ihraç edildiği de doğru değil. Biz, ABD'li dostlarımızdan da AB'den de herhangi bilgi veya belge varsa bize vermelerini istedik, istiyoruz. Bu konularda herhangi bir ihlal olursa bunun da gereğini yaparız. Bizim tutumumuz gayet açık, net."
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türkiye ve NATO'nun ortak harekat kabiliyetinin kendileri için her zaman önemli olduğunu bildirdi.
Blinken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye'ye F-16 satışı ve modernizasyonu süreci konusunda Blinken, "Biden yönetimi Türkiye'ye F-16'ların modernizasyonu ve satışı konusunda son derece güçlü destek veriyor. NATO müttefiği ve dost bir ülke olarak, ulusal çıkarlarımız ve ittifakın çıkarları konusunda Türkiye'nin en yüksek sınıflarda faaliyet göstermesi çok önemli. NATO bünyesinde ortak harekat kabiliyetlerimiz çok önemli." dedi.
F-16 satışı ve modernizasyonu konusunda Kongreye resmi bildirimde bulunmadan özel olarak bir değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını belirten Blinken, şu anda bu süreç konusunda çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Blinken, iki ülke arasında uzun zamandır devam eden savunma ve güvenlik bağlarına işaret ederek, "Başkan Biden'ın her zaman söylediği gibi, bizim için Türkiye ve NATO'nun ortak harekat kabiliyeti son derece önemli." ifadesini kullandı.
YPG/PKK TERÖR ÖRGÜTÜ
ABD'nin terör örgütü YPG/PKK'ya vermiş olduğu destekle ilgili bir soru üzerine Blinken, "Türkiye'nin güney sınırıyla ilgili meşru güvenlik endişelerini anlıyoruz. Eminim Türkiye de bizim DEAŞ konusundaki güvenlik endişelerimizi de aynı şekilde anlıyordur." dedi.
Blinken, DEAŞ'ın tekrar alan kazanmasının engellenmesi konusunda Türkiye ile çalıştıklarının altını çizerek, "Her iki konuya da, her iki endişeye de aynı şekilde yanıt veriyoruz." dedi.
ÇİN'İ UYARDIKLARINI ANIMSATTI
Çin'in Rusya ile Ukrayna savaşı konusunda işbirliği ihtimaline ilişkin Blinken, "Çin'in Rusya'ya Ukrayna savaşı konusunda özellikle silah desteği sağlama düşüncesinden dolayı endişeliyiz." ifadesini kullandı.
Biden yönetiminin savaşın başından beri Çin'i bu konuda uyardığını anımsatan Blinken, Çin'in en kıdemli diplomatı, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Direktörü Vang Yi ile görüşmesinde de bu konunun gündeme geldiğini ancak Çin'e nasıl yanıt verileceği konusunda henüz bilgi veremeyeceğini belirtti.
Blinken, Çin'in Rusya'ya doğrudan silah desteği vermesinin bu ülkenin diğer ülkelerle de ilişkilerini etkileyebileceği uyarısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili, ABD'nin ihtiyaç duyduğu zamanda Türkiye'nin yanında olduğunu belirterek "Bu dönemi atlatırken ve yeniden inşa sürecinde sonuna kadar sizinleyiz." dedi.
Türkiye'yi ziyaret etmek için önemli bir dönemde olunduğunun altını çizen Blinken, "Başkan (Joe) Biden ve Amerikan halkından size bir mesaj getirdim. ABD ihtiyaç duyduğunuz zamanda sizinle. Bu dönemi atlatırken ve yeniden inşa sürecinde sonuna kadar sizinleyiz." ifadesini kullandı.
Blinken, dün ziyaretinin ilk aşamasında, depremde yaşanan yıkımı kendi gözleriyle gördüğünü belirterek sayısız binanın, sokağın gördüğü hasarı ya da uğradığı yıkımı kelimelere dökmenin zor olduğunu söyledi.
ABD Başkanı Biden'ın ilk depremin hemen ardından kurtarma ve yardım ekiplerine talimat verdiğini vurgulayan Biden, ekiplerin yanı sıra yaklaşık 8 ton yardımı Türkiye'ye sevk ettiklerini aktardı.
Blinken, ABD'nin bugüne kadar Türkiye'ye toplam 185 milyon dolarlık yardım duyurduğunu anımsatarak "Washington'daki Türkiye Büyükelçiliğini ziyaret ettiğimde, kapının önünde o kadar çok koli birikmişti ki içeri zor girdim. Şimdi Türkiye'nin önünde evsiz kalanlara yardım etmek ve yeniden inşa için uzun bir yol var. BM Genel Sekreteri (Antonio Guterres) uzun dönemli yardımlar için 1 milyar dolar çağrısında bulundu. Tıpkı müttefik ve ortakların birbirinin zor zamanında yaptığı gibi biz de destek sözümüzü veriyoruz." diye konuştu.
"RUSYA'NIN UKRAYNA'YA SALDIRISINA VERDİĞİMİZ YANITTA TÜRKİYE YANIMIZDAYDI"
Türkiye ve ABD'nin ortak güvenlik endişelerinde de birlikte hareket ettiğini vurgulayan Blinken, "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına verdiğimiz yanıtta Türkiye yanımızdaydı. Türkiye'nin Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği destek sesi çok kritikti. Bu diplomatik liderliktir. Sayın Bakan'ın (Çavuşoğlu) BM Karadeniz Tahıl Girişimi'ndeki kişisel rolü, dünyadaki insanlara özellikle de düşük gelirli ülkelerdeki insanlara gıdanın ulaştırılması için çok önemliydi." değerlendirmesinde bulundu.
Blinken, Türkiye'nin Ukrayna savaşındaki insani ve ekonomik yardımlarından da övgüyle söz ederek "ABD, NATO ittifakının uzun süreli ve aktif bir üyesi olarak Türkiye'nin katkılarına çok önem veriyor. Birlikte çalışmayı sürdüreceğiz ve ilişkilerimizi büyüteceğiz. Buna İsveç ve Finlandiya'nın üyelik süreci de dahil." dedi.
Türkiye ve ABD'nin küresel terör ile mücadelede de ortaklık yaptığını belirten Blinken, "Türkiye'nin Yunanistan, Ermenistan ve İsrail ile ilişkilerini geliştirmeye yönelik pozitif adımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Bu ülkelerin insanları depremin ardından enkazlarda omuz omuza çalışıyor. Aynı zamanda yakın savunma ortaklığımızı da sürdürmeye kararlıyız. Türkiye, NATO ittifakında güçlü bir hava gücü olmayı sürdürüyor." ifadelerini kullandı.
Blinken, iki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesi için de adımlar atacaklarını kaydederek yenilenebilir enerji alanında da işbirliklerini geliştireceklerini vurguladı.
Türkiye ve ABD'nin demokrasi, temel evrensel özgürlüklere saygı ve insan hakları üzerine kurulu bir ilişkisi olduğuna işaret eden Blinken, "Türkiye ile her konuda aynı fikirde değiliz ancak iyi dostların ya da ortakların yaptığı gibi zorluklarda bir aradayız. Çünkü birbirimizle doğrudan ve açık şekilde konuşabiliyoruz." diye konuştu.
TÜRKİYE'YE F-16 SATIŞI
Blinken, Türkiye'nin F-16 modernizasyonu ve satın alımıyla ilgili de "Bu konuda Türkiye'yi destekliyoruz. Çünkü bir NATO müttefiki olarak bunun gerçekleşmesi bizim ulusal çıkarlarımızın lehinedir." dedi.
Finlandiya ve İsveç'in NATO üyelik sürecini de değerlendiren Blinken, "Finlandiya ve İsveç'in üyelik süreci ikili bir mesele değil. Bu üyeliğin bir an önce olmasını destekliyoruz." ifadesini kullandı.
Hem İsveç hem de Finlandiya'nın, Türkiye'ye yaptığı taahhütler konusunda "somut adımlar" attığını söyleyen Blinken, "Bu iki ülkenin yakın zamanda NATO'ya gireceğine inanıyoruz." diye konuştu.