Ankara'da düşen Libya uçağında sabotaj ihtimali! El-Haddad Türkiye'ye ilk kez jetle geldi
Ankara'da düşen uçakta Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali el-Haddad'ın olması kazada sabotaj iddialarını gündeme getirdi. Düşen uçaktaki 2 pilotun Fransız bir kabin memurunun da Rum asıllı olduğu belirlenirken el-Haddad'ın daha önce Türkiye'ye yaptığı ziyaretlerde tarifeli uçak kullandığı ortaya çıktı. 9H-DFS kuyruk numaralı Malta Sivil Havacılığına kayıtlı uçağın son uçuş kayıtlarında BAE ve Yunanistan seferleri dikkatlerden kaçmadı. Nitekim konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, Türk hava sahasında etkisiz hale getirilen İHA'ları ve bölgede diğer ülkelerin imza attığı anlaşmaları kaleme aldı.
Libya'nın başkenti Trablus'a gitmek üzere Esenboğa Havalimanı'ndan havalanan Falcon 50 tipi özel uçağın yaptığı kazada Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali el-Haddad ve beraberindeki 4 kişi ile 3 mürettebatın hayatını kaybetmesi sabotaj iddialarını gündeme getirdi.
ORTA DOĞU'DA TESADÜFLER BİLE PLANLIDIR
11 Kasım'da TSK personelini taşıyan C130 tipi kargo uçağının Türkiye'ye dönerken düşmesi sonrası bölgede peş peşe yaşanan gelişmeler AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala'nın, "Orta Doğu'da tesadüfler bile planlıdır!" sözünü getiriyor.
9H-DFS kuyruk numaralı Dassault Falcon 50 tipi iş jetin son yaptığı uçuşlar (AA)
Düşen uçaktaki 2 pilotun Fransız bir kabin memurunun da Rum asıllı olduğu ortaya çıktı.
BAE VE YUNANİSTAN'A UÇUŞLARI VAR
A Haber canlı yayınında sabotaj ihtimalini değerlendiren gazeteci Yusuf Alabarda, "Uçağın daha önceki uçuş kayıtları var. Birleşik Arap Emirlikleri'ne, Yunanistan'a gitmiş bu uçuş öncesinde. Birleşik Arap Emirlikleri ve Yunanistan, benim ikisi dikkatimi çekti. Neden? Çünkü eğer bu uçakta bir sabotaj ihtimali varsa, bu sabotaj ihtimalinin gerçekleşebileceği önemli iki ülke Birleşik Arap Emirlikleri ve Yunanistan" ifadelerini kullandı. Melih Altınok ise konuya ilişkin, "İkisi de İsrail'in müttefiki" dedi.
Uçak kazasında sabotaj ihtimali mi var mı?
EL-HADDAD İLK KEZ JETLE GELDİ
Nitekim konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, Türk hava sahasında etkisiz hale getirilen İHA'ları ve bölgede diğer ülkelerin imza attığı anlaşmaları kaleme aldı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali el-Haddad'ın Türkiye'ye daima tarifeli uçakla geldiğini belirten Müderrisoğlu, "Uluslararası kayıtlar; Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Ortadoğu'da bazı sivil uçakların, elektronik karıştırmaya maruz kalma endişesine dayalı sinyal kaybı yaşadığını ama pilotların alternatif sistemlerle uçuşu sürdürdüğünü gösteriyor! Sözün özü… Türkiye'mizin, "kendi kendini doğrulayan kehanet" sarmalına girmemesi yüksek dikkat ve ilgi gerektiriyor!" diyerek kritik bir noktaya dikkat çekti.
Ankara'da Libya askeri heyetini taşıyan jetin enkazındaki çalışmalar sürüyor. (AA)
İşte Müderrisoğlu'nun 25 Aralık tarihli yazısı:
Komplo teorisi, karmaşık veya sarsıcı bir olayın; güçlü, gizli ve çoğu zaman kötü niyetli aktörler tarafından planlandığı varsayımına dayanan açıklama modeline deniliyor. Kanıta değil şüpheye yaslanıyor ve boşlukları tahminle dolduruyor.
Ama öte yandan… AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Alâ'nın da dediği gibi, "Ortadoğu'da tesadüfler bile plânlıdır!"
Şimdi, son bir ayda yaşanan şu kritik hadiselere, Türkiye'nin stratejik ilişkileri bağlamında bakmakta fayda var.
11 Kasım 2025… Azerbaycan'ın Zafer Günü kutlamalarına katılan TSK personelini taşıyan C130 tipi kargo uçağı Türkiye'ye dönüş yolunda, Gürcistan'da düştü. Kaza kırım sicili oldukça temiz olan C130'un düşmesi ve 20 vatan evlâdının şehit verilmesi, hemen herkesin zihninde kuşku bulutu oluşturdu. Teknik incelemeleri sürüyor.
15 Aralık 2025… Karadeniz üzerinden gelerek Türk hava sahasını ihlâl eden ve kontrolden çıktığı değerlendirilen bir drone, F-16'larımız tarafından düşürüldü. Bu gelişme, Rusya-Ukrayna Savaşı boyunca güvenli bölge olarak korunan Karadeniz'de barışçıl statünün bozulmasına dönük hamle olarak da algılandı. Daha sonra Kocaeli ve Balıkesir'de de Rus yapımı İHA'lar kırsal alanda bulundu!
22 Aralık 2025… TSK unsurlarının Libya'daki görev süresinin iki yıl uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi.
23 Aralık 2025… Ankara'da temaslarda bulunan Libya Genelkurmay Başkanı Haddad ve beraberindeki askeri heyeti taşıyan sivil iş jeti Haymana yakınlarında düştü!
23 Aralık 2025… Batı Kudüs'teki zirvede İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) savunma, güvenlik ve teknoloji alanlarında iş birliği mutabakat metni imzaladı. Bu fotoğraf, Türkiye'ye karşı şer ittifakı olarak yorumlandı.
Buna karşın…
19 Aralık 2025'te yıllık değerlendirme toplantısı düzenleyen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, yukarıdaki üç ülkenin bir araya gelmesinin Türkiye için bir tehdit oluşturamayacağını, Yunanistan'ın askere alacak personel bulmakta dahi güçlük çektiğini söyledi. Ardından, Yunanistan'ın Ege'deki Gayri Askeri Statüdeki Adalara İsrail'den alacağı hava savunma sistemleri ile ve topçu bataryası yerleştirme girişimi için, "Bu konuda çalışma yapıyoruz. Öyle fazla heveslenmesinler!" dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad (MSB)
***
Son olayları; yaşandığı coğrafyayı, Türkiye'nin aldığı inisiyatifi, Türkiye düşmanlarının faaliyetlerini birlikte değerlendirdiğimizde her zamankinden daha fazla "müteyakkız olma gereği" ortaya çıkıyor.
Kafkaslar: Karabağ, Zengezur Koridoru…
Doğu Akdeniz: Gazze'nin geleceği, hidrokarbon kaynakları, enerji koridorları, ticaret yolları…
Karadeniz: Sadece Montrö'nün uygulanması bile büyük bir irade.
Bu dış tabloya; 2026 yılının ekonomide hassas bir geçiş ve nihai toparlanma yılı olacağına ilişkin beklentileri eklediğinizde, devam eden yargı süreçlerini ve Terörsüz Türkiye çabasını da denklemde göz önünde bulundurduğunuzda "fırsat-risk katsayısı" asimetrik artış gösteriyor.
Tekrar uçak kazasına dönecek olursak…
Libyalı üst düzey komutanları taşıyan özel uçak önce, PAN-PAN çağrısı yapıyor. Yani acil durum bulunduğunu bildiriyor ama bunun hayati tehlike seviyesinde olmadığını ifade ediyor. Uçuşun riske girdiğini belirten bu çağrı, Fransızca "panne" (arıza) kelimesinden geliyor.
Bir süre sonra uçaktan üç kez MAYDAY çağrısı alınıyor. İnsan hayatının açık biçimde tehlikede olduğu bildiriliyor. Fransızca "m'aidez" (bana yardım edin) ifadesinden gelen bu sinyal MAYDAY olarak biliniyor. Sonrası üzücü. Radar bağlantısı kesiliyor ve uçağın düştüğü anlaşılıyor.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Al-Haddad (MSB)
O zaman şu soru kafaları kurcalıyor.
"Elektrik arızası bildiren uçağa, acaba dışarıdan elektronik müdahale yapılmış olabilir mi?"
İşin ilginç yanı, Libya Genelkurmay Başkanı, önceki seyahatlerinde Ankara'ya hep "tarifeli uçakla" geliyor!
Uluslararası kayıtlar; Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Ortadoğu'da bazı sivil uçakların, elektronik karıştırmaya maruz kalma endişesine dayalı sinyal kaybı yaşadığını ama pilotların alternatif sistemlerle uçuşu sürdürdüğünü gösteriyor!
Sözün özü…
Türkiye'mizin, "kendi kendini doğrulayan kehanet" sarmalına girmemesi yüksek dikkat ve ilgi gerektiriyor!


