Lütfü Savaş'tan CHP'nin 39. Olağan Kurultayına iptal istemi! Takvim dilekçeye ulaştı... "Zehirli ağacın zehirli meyvesi misali sakat"
Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın da aralarında bulunduğu önceki CHP kurultay delegeleri tarafından Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçede CHP'nin 39. Olağan Kurultayı sürecinde yapılan tüm seçimlerin iptaline karar verilmesi istendi. Takvim.com.tr mahkemeye sunulan dilekçeye ulaştı. Dilekçede mevcut parti yönetiminin hukuka aykırı yollarla yönetimi ele geçirdiği ve bu yönetimin görevde kaldığı sürece yapılacak her kurultayın "zehirli ağacın zehirli meyvesi misali sakat" olmaktan kurtulamayacağı belirtildi. Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Lütfü Savaş'ı açık açık tehdit etti.
4‑5 Kasım 2023'teki CHP 38. Olağan Kurultay ile 6 Nisan 2025'teki CHP 21. Olağanüstü Kurultay'ın iptali ve "mutlak butlan" kararı taleplerini içeren dava 24 Ekim'de görülecek.
Kritik dava öncesi davacı Lütfü Savaş ve 38. Olağan Kurultay delegeleri, CHP'nin 39. Olağan Kurultayı sürecinde yapılan tüm seçimlerin iptali talebiyle mahkemeye başvurdu.
Lütfü Savaş ve bazı CHP delegeleri 39. kurultayın iptali için dilekçe verdi (Takvim.com.tr)
DİLEKÇE TAKVİM'DE
Takvim.com.tr, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçeye ulaştı.
Lütfü Savaş ve delegelerin avukatı Onur Yusuf Üregen'in, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunduğu dilekçede, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkez yönetiminin, 38. Olağan Kurultay'da kurultay iradesini organize bir şekilde ortadan kaldırdığı ve bu durumun hukuka ve kamu düzenine aykırı olduğu savunuldu.
Lütfü Savaş'ın mahkemeye verdiği dilekçede mevcut parti yönetiminin hukuka aykırı yollarla yönetimi ele geçirdiği belirtildi (Takvim.com.tr)
"ZEHİRLİ AĞACIN ZEHİRLİ MEYVESİ MİSALİ SAKAT"
Mevcut parti yönetiminin hukuka aykırı yollarla yönetimi ele geçirdiği ve bu yönetimin görevde kaldığı sürece yapılacak her kurultayın "zehirli ağacın zehirli meyvesi misali sakat" olmaktan kurtulamayacağı öne sürülen dilekçede, mevcut yönetimin parti içi demokrasiyi ortadan kaldırdığı ve partililerin adaylık dahil tüm seçme ve seçilme haklarını engellediği belirtildi.
Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalar neticesinde düzenlenen iddianamelere ve akabinde açılan ceza davalarına dikkat çekilen dilekçede, ceza dosyalarında Özgür Özel lehine oy kullanmaları için bir kısım delegelere maddi menfaat temin edildiği, belediye başkanlığı, meclis üyeliği adaylığı teklif ve taahhüt edildiği, ayrıca CHP'li belediyelerde işe yerleştirme vaadinde bulunulduğu ve yüzlerce kişinin yargılandığı hatırlatıldı.
Dilekçede, mevcut yönetimin 6 Nisan 2025'te yapılan 21. ve 21 Eylül 2025'teki 22. Olağanüstü Kurultaylarının açılan davayı konusuz bırakmak ve "hukuka karşı hile" yoluyla yönetimi korumak amacıyla düzenlendiği, bu nedenle söz konusu kurultayların yok hükmünde sayılması gerektiği ifade edildi.
Lütfü Savaş ve kurultay delegeleri, 38. kurultaydaki şaibeden ötürü yapılacak her kurultayın ʺzehirli ağacın zehirli meyvesi misali sakatʺ olmaktan kurtulamayacağını belirtti (Takvim.com.tr)
"KURULTAY İRADESİ GASBEDİLDİ"
Dilekçede, mevcut yönetimin, muhaliflere yönelik yargısız infaz ve disiplin süreçleriyle parti içi demokrasiyi engellediği, CHP gibi köklü bir siyasi partinin kurultay iradesinin "organize şekilde gasbedilmesinin" doğrudan kamu düzenine aykırı olduğu ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'na göre "mutlak butlan" sebebi sayılması gerektiği vurgulandı.
Mahkemeye sunulan iptal dilekçesinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun tedbiren göreve iadesi istendi (Takvim.com.tr)
"KILIÇDAROĞLU VE PM ÜYELERİ GÖREVE İADE EDİLSİN"
Yargılama süreci devam ederken "kamu düzenini korumak" amacıyla mevcut CHP yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılması talep edilen dilekçede, önceki dönem Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile parti meclisi ve yüksek disiplin kurulu üyelerinin göreve iadelerine karar verilmesi istendi.
Dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Kamu düzenini ihlal ederek CHP gibi güçlü bir partinin yönetimini ele geçiren bir yapının parti yönetimini de kamu düzenini ihlal edecek şekilde kullanması söz konusudur. Hukukun buna 'dur' demesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Zira Cumhuriyet Halk Partisi gibi ülkemiz ve demokrasimiz açısından olmazsa olmaz özelliğe sahip bir partinin tüm olanakları kamu düzenini ihlal ederek yönetimi ele geçirenler tarafından, partinin yönettiği belediyelerin sahip olduğu tüm kamu kaynakları, mevcut yönetimin halihazırdaki durumunu korumak ve bu gayrihukuki durumun devamını sağlamak ile İBB'de işlenen suçların organizasyon lideri konumunda itham edilen Ekrem İmamoğlu'nu içinde bulunduğu durumdan çıkarmak için kullanılmaktadır. Partiye tasallut eden hukuk dışı ve kamu düzenine aykırı anlayış öyle bir noktaya gelmiştir ki görevini yapan yargı mensuplarını, hak arayan avukatları dahi basın ve yayın organları üzerinden duruşma salonlarında tehdit etme cüretini göstermektedir."
Anayasadan aldığı yetkiyi kullanan, anayasal görevlerini yerine getiren yargı organlarının tehdit edildiği, kamuya açık kaynaklara parti yönetiminin istemediği kararlara direnileceği söylenerek toplumsal kaos yaratılması hedeflendiği belirtilen dilekçede, "Kamu düzenini korumakla görevli yargının yapması gereken şey açıktır. Hukuka aykırı olarak CHP yönetimini ele geçirerek kamu düzenini sarsacak biçimde kullananların elinden Cumhuriyet Halk Partisi'ni kurtarmak ve kamu düzeninin yeniden tesisini sağlamaktır." ifadeleri kullanıldı.
Lütfü Savaş ve bazı CHP delegeleri 39. kurultayın iptali için dilekçe verdi (Takvim.com.tr)
39. OLAĞAN KURULTAY VE KONGRE SÜRECİNDE YAPILAN TÜM SEÇİMLERİN İPTALİ TALEBİ
Dilekçede, CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihli 38. Olağan Kurultay'ının "mutlak butlanla" batıl olduğunun tespitiyle yapıldığı tarihten itibaren iptaline, Genel Başkan Özgür Özel'in, Merkez Yönetim Kurulu üyelerinin, Parti Meclisi üyelerinin ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına karar verilmesi talep edildi.
CHP'nin 6 Nisan'daki 21. ve 21 Eylül'deki 22. Olağanüstü kurultaylarının yok hükmünde olduğunun tespitiyle bu kurultaylarda alınan tüm kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi istenen dilekçede, CHP'nin mevcut yönetimi tarafından başlatılan ve riyasetinde devam eden 39. Olağan Kurultay sürecinde yapılan tüm seçimlerin iptaline karar verilmesi istendi.
ÖZEL'DEN LÜTFÜ SAVAŞ'A TEHDİT DOLU SÖZLER
Öte yandan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 39. Olağan Kurultayın iptali istemiyle mahkemeye dilekçe veren Lütfü Savaş'a tehdit dolu sözlerle tepki gösterdi.
"Gün gelir bunların hepsinin hesabı sorulur. Gün gelir bizim de dava açacağımız günler olur" diyen Özel, "Beni çok az tanımış. Yakından tanıtacağım kendisine. Mikroba niye mikropluk yapıyorsun diye sorulmaz..." dedi.

GÖZLER 24 EKİM'DE
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan ve 4‑5 Kasım 2023'teki CHP 38. Olağan Kurultay ile 6 Nisan 2025'teki CHP 21. Olağanüstü Kurultay'ın iptali ve "mutlak butlan" kararı taleplerini içeren dava 24 Ekim'de görülecek.
24 Ekim öncesi Genel Merkez'de "mutlak butlan" ve "ihtiyati tedbir" paniği hakim.
Her iki senaryoda da Özgür Özel'in "Genel Başkanlık" koltuğunun bir hükmü kalmıyor. Kemal Kılıçdaroğlu cephesinin "mutlak butlan" hazırlıkları sessiz ve derinden sürüyor.
Olası bir ihtiyati tedbirde ise Çağrı Heyeti görevlendirilecek.
CHP, İstanbul'daki "Çağrı Heyeti" sürecinde olduğu gibi yine mahkeme kararını tanımayıp ayak direme hesapları içerisinde.
