HDP-DEM'li Selahattin Demirtaş, Başkan Erdoğan'ın ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sürece destek vermesini ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın örgütü feshetme çağrısına da değinerek şunları söyledi:
"İşte Öcalan ve Bahçeli, bu cesareti ortaya koyarken büyük risk almaktan da çekinmiyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu iradenin arkasında durarak risk alıyor ve çözüme öncülük etmekten geri durmuyor. Aynı şekilde, Cumhuriyetin kurucu partisi CHP'nin Genel Başkanı Özel de tüm şerhleriyle birlikte çözümün parçası olmaktan çekinmiyor.
Her ne kadar hapiste de olsak, çok kısıtlı olanaklara rağmen bize düşen de barış için çalışmaktır. Barışın güzelliğine inanarak, birbirimize güvenerek ve en güçlü şekilde arkasında durarak gereğini yapmaktır.
Terör suçlarından tutuklu bulunan HDP-DEM'li Selahattin Demirtaş (Takvim.com.tr Arşiv)
Şimdi, bu yeni paradigmanın özüne değinip konuyu netleştirelim.
Kürtler kendi ayrı devletlerini kuramadılar, Türkiye'nin her yerine yerleştiler, Türkiye'ye entegre oldular. Devlet de Kürtleri eritemedi. O halde Kürtlerin devlet talebini, devletin de bölünme korkusunu ortadan kaldıracak yeni paradigmanın en açık kavramsal içeriğini ortaya koyalım:
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, KÜRTLERİN DE DEVLETİDİR"
"Zaten öyle değil mi?" diyen Türklerin ya da "Bu asla mümkün olmayacak." diyen Kürtlerin itirazlarını anlamaya çalışarak şunları eklemeliyim: Kürtler de kendi kimlikleri, dilleri, kültürleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf yurttaşı, sahibi olacaklar. Geçmişteki gibi dillerini, kimliklerini saklamak zorunda kalmadan, fişlenmeden, ayrımcılığa uğramadan, korkmadan ve Kürt olarak, Kürt kalarak Türkiye Cumhuriyeti devletine entegre olacaklar. Bu konularda zaten önemli mesafeler de kat edildi.
Birçok Kürt'e bugün için yaralar ve acılar halen sıcakken inanılmaz geliyor olsa da yeni paradigma budur ve her Kürt artık duygu, düşünce ve eylem düzeyinde kendini buna hazırlamalıdır. Türk kardeşlerimiz de kaygılanmak yerine tüm güçleriyle bu sürece sahip çıkmalıdırlar."
Kürtler için "anayasal ve yasal güvence" isteyen Demirtaş, yeni bir Türk-Kürt ittifakının bölgesel istikrarı sağlayacağını ve emperyal oyunları boşa çıkaracağını savundu. Bu sürecin, Türkiye'nin demokratikleşmesine ve büyümesine katkıda bulunacağını söyledi.
"TÜM BÖLGE KÜRTLERİ TÜRKİYE'NİN DOSTLUĞUNDA VE GÜVENCESİNDE OLACAK"
Demirtaş şunları söyledi:
"Yeni durum Suriye, Irak ve İran Kürtlerini de olumlu etkileyecek. Artık hiçbir Kürt, bulunduğu devletin de Türkiye'nin de karşıtı, düşmanı, tehdidi olmayacak. Türkiye gibi büyük ve güçlü bir devlet de esasında bütün Kürtlerin devleti olacak.
Selahattin Demirtaş ameliyat olan eşine refakat etti bu sırada MHP lideri Bahçeli ile telefonda görüştü
Bölgesel istikrarın, barışın, emperyal oyunları boşa çıkarmanın artık tek yolu budur. Suriye, Irak ve İran'da Kürtlerin hakları gelişecekse bu, Kürt – Türk ittifakıyla, Türkiye'nin dostluğunda ve güvencesinde olacak. Bu durum, Türkiye'yi de Kürtleri de Türkleri ve tüm bölge halklarını da büyütecek, güçlendirecek.
Artık kalıpları, ezberleri, korkuları yıkarak yeni olana doğru hep birlikte ilerleyeceğiz. Herkes buna hazır olmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti hepimizin devletidir, nokta. Bu anlamda Cumhuriyeti demokratikleştirme görevi de hepimizindir, nokta.
Gerisini el birliğiyle, gönül birliğiyle adım adım hep birlikte inşa edeceğiz çünkü artık silah, kan, acı aradan çıkmıştır. Önümüzdeki tek engel, eskiye olan bağımlılığımızdır; onu da cesaretle, yeni olana evrilteceğiz.
Barışla hepimiz, hep birlikte kazanacağız."
Yazdıklarının kendi görüşü olduğunu savunan terör tutuklusu Selahattin Demirtaş, "Öcalan PKK kongresine bizzat katılacak mı? "Katılın." deseniz bile Öcalan bu koşullarda Kandil'e gitmez. Günümüz iletişim tekniklerinin sağladığı olanaklarla PKK kongresine mesaj gönderecektir. Ama bu sırada, İmralı'ya avukat ve heyet ziyaretlerindeki sınırlama kalkmış olmalı elbette." iddiasında bulundu.
"Hiçbir aşamada anayasa değişikliği, seçim, ittifak gibi konularda tek kelime bile konuşulmamış, bunun pazarlığı edilmemiştir." diyen Demirtaş, "Devleti birlikte kurduk, birlikte büyütüp birlikte yönetip birlikte demokratikleştireceğiz. Bu nedenle Türk'e, Kürt'e, tüm topluma sesleniyorum: Korkma! Barış." ifadelerini kullandı.