Program süresince, Gaziantep, Konya ve Antalya'daki bilim merkezleri ile Bursa'daki Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi'ne (GUHEM) canlı bağlantılar gerçekleştirilerek gençlerin de sürece ortak olması sağlandı.
Ax-3 mürettebatının Dünya'ya iniş sürecini ABD'deki Axiom Space'in kontrol merkezinden takip eden TÜBİTAK UZAY Proje Yöneticisi Ataş da canlı bağlantıyla katıldığı programda, Gezeravcı ailesinin de inişi bölgeden takip ettiğini belirtti.
Ataş, suya inişten sonra hücum botlarla ilk ekibin astronotlara ulaştığına işaret ederek, "Gemiye alınmalarının ardından doktorlar kapsüllerin kapılarından birini açacak ve içeri girip astronotların durumunu kontrol edecek. Onları tek tek kapsülden çıkaracaklar. Astronotlar, kurtarma gemisi içerisinde bulunan kontrol odasına alınacak, ilk kontroller orada gerçekleşecek. İlk etapta su ve yemek ihtiyaçları karşılanacak. Uzay kıyafetlerini değiştirecekler, ardından gemiye inen helikopter vasıtasıyla yakındaki havaalanına geçecekler, sonra hemen Houston'a hareket edecekler. Suya indikten Houston'a kadar geçecek süre 5-6 saati bulacak. Astronotların standart olarak bir hafta gözlem altında tutulması ve adaptasyon sürecinin tamamlanması bekleniyor." diye konuştu.
Gezeravcı'nın bir hafta gözlem altında tutulacağı belirtilirken Türkiye'ye dönüş tarihiyle ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.
Astronot Atasever de gençlerin ilgisinin tarifi güç bir onur ve mutluluk olduğunu dile getirerek, "Bu süreci gençlerle paylaşmak inanılmaz bir mutluluk. Gençler o kadar ilgili, meraklı ve anlamak istiyorlar ki onlardaki heyecanı görmek gerçekten bahtiyarlık sebebi." dedi.
Tarihinde ilk kez ISS'te Türkçe konuşulduğuna dikkati çeken Atasever, bu durumun paradigma değişikliğine sebep olacağını ve gençlerin de buna sahip çıkmasını umduğunu söyledi.
"AY'A DA TÜRKİYE'NİN ADINI YAZDIRMAYI PLANLIYORUZ"
TÜBİTAK UZAY Grup Lideri Yüksel de Gezeravcı'nın hilali ve yıldızı ait olduğu yere götürdüğünü belirterek, "Türkçe uzaydaydı. Bu da ayrı bir sevinç kaynağı. Hayatın her alanında olduğu gibi uzay teknolojilerini de kapsayabiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türk gençlerinin rol modellerinin artık astronotlar olacağının altını çizen Yüksel, astronotların hayatlarının da tıpkı hayran olunan futbolcular gibi ezberleneceğini umduğunu aktardı.
TÜBİTAK UZAY Kıdemli Başuzmanı Bayraktar da fırlatmadan itibaren uzayda geçen süreçte çok büyük heyecan duyduklarını ve gençlerin heyecanını gözlerinden okuduklarını anlattı. Milli Uzay Programı kapsamındaki diğer hedeflere de işaret eden Bayraktar, "Önce Ay'a sert iniş, daha sonra yumuşak inişle Ay'a da yine Türkiye'nin adını yazdırmayı planlıyoruz." dedi.
13 DENEYE İMZA ATTI
Dragon ile dönüş yolculuğu süren Alper Gezeravcı'nın uzayda gerçekleştirdiği 13 bilimsel deneyden bazılarının videosu Türkiye Uzay Ajansı tarafından paylaşıldı.
Videoda, Gezeravcı, farklı malzemelerden ve ebatlardaki toplarla yer çekimsiz ortamda hareketler ile döngüsel reaksiyonları inceledi. Sonra da yer çekimsiz ortamda, kendi çevresinde farklı açılarda döndü.
GEZERAVCI 13 DENEYE İMZA ATTI
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlayan "METABOLOM" isimli deneyiyle Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (ISS) son bilimsel çalışmasını gerçekleştirdi.
Gezeravcı, ISS'de kaldığı 14 gün boyunca 13 deney yaptı. Bunlardan sonuncusu olan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Emregül'ün proje yürütücüsü olduğu "METABOLOM" deneyiyle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya çıkartılması amaçlandı.
Deneyle, astronotlardan toplanacak kan, idrar ve tükürük örnekleri üzerinde yapılacak moleküler düzeydeki detaylı analizlerle uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkileri araştırılıyor.
Araştırmayla Gezeravcı'nın, uzay ortamı koşullarının etkisiyle gen ekspresyonlarında ve metabolizmalarında gerçekleşen fizyolojik ve biyokimyasal değişimlerin incelenmesi hedefleniyor.
Ayrıca, Türkiye'nin uzay araştırmalarında yerçekimi fizyolojisi, havacılık ve uzay tıbbı gibi konularda çalışacak uzmanlara daha fazla araştırma yapmak için faydalı veriler elde edilmesi amaçlanıyor. Bu verilerin, dünyadaki hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde faydalı olabileceği düşünülüyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gezeravcı'nın ISS'teki görevi boyunca 13 bilimsel deney gerçekleştirdiğini belirterek "Bilimsel çalışmalar, (Gezeravcı'nın) dönüşünden sonra da devam edecek. Bu deneyim, bilim insanlarımıza yeni araştırma olanakları sunacak. Türk bilim insanları, her alanda dünyayla yarışacak araştırmalar yapmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.
TAMAMLANAN DENEYLER
Gezeravcı, ISS'ye ulaştığı günden bu yana her gün programına uygun şekilde deneylerini sürdürdü.
Astronot Gezeravcı, MİYELOİD deneyiyle galaktik kozmik radyasyonun, yer çekimi değişikliklerinin ve uzayda kalış süresi boyunca maruz kalınan diğer zorlu faktörlerin, astronotların bağışıklık sistemi ve kan yapımı sürecini nasıl etkilediğini araştırdı.
Uzay ve savunma sanayisine kurşunsuz lehimleme konusunda kritik bilgiler sağlayacak "MİYOKA" deneyini yapan Gezeravcı, Türkiye'nin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkı sunması beklenen "UYNA" deneyini de gerçekleştirdi.
Yer çekimsiz ortamdan etkilenen henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkisini araştıran "MESSAGE" deneyine ilişkin de çalışmalar yürütüldü.
Muş Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinin önerisi olan ve öğretmenleri Birsen Geçer'in proje yöneticiliğini yaptığı "PRANET" deneyini de gerçekleştiren Gezeravcı, TÜBİTAK MAM'dan Prof. Dr. İskender Gökalp ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Bakan Yardımcısı Ahmet Yozgatlıgil'in proje yöneticisi olduğu uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesini amaçlayan "gMETAL" deneyine de imza attı.