Erdoğan, Türkiye'nin çeyrek ve yarım asırlık hedefleri doğrultusunda attığı her stratejik adımda merhum Özal'ın, belli çevreler tarafından hedef alındığını, ülkenin kaynaklarını israf etmekle suçlandığını dile getirerek, "Ne gerek var?" eleştirisinin rahmetli Özal'ın, medya, akademi ve siyaset camiasında en çok maruz kaldığı sorulardan biri olduğunu söyledi.
Bu soruyu soranların niyetinin, projelerin verimliliğini sorgulamak olmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bilakis yapılan hizmeti, millete lüks gördükleri için bunu ifade ediyorlar. Ortaya hiçbir eser koyamayanlar, ülkesi ve milleti için samimiyetle çalışan, proje geliştiren, vizyoner devlet adamlarına sürekli engel çıkardılar. 2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, biz de benzer ithamlara maruz kaldık. Benzer sabotaj girişimleriyle, hiçbir temeli olmayan eleştirilerle karşılaştık. Merhum Özal'ın, projelerini akim bırakmak için hangi söylemlere, hangi yalanlara başvurulduysa aynısını katbekat fazlasıyla bize de yaptılar. 'Parayı betona gömüyorlar.' dediler. 'Yola, köprüye, tünele, baraja, hastaneye ne gerek var?' dediler. 'Yolla karın mı doyar?' diyerek kendilerini komik duruma düşürdüler.
Hatta 'Uçak inmeyen yere havalimanı inşa ettiler.' iftirasını atacak kadar muvazeneyi kaybettiler. Arşivlere baktığınızda, başta havalimanlarımız olmak üzere her devasa eserde bu çapsızlığın, bu ufuksuzluğun izlerini muhakkak görürsünüz. Türkiye'de muhalefetin tarihi, sadece seçim hezimetlerinin, sadece seçim skandallarının değil aynı zamanda icraat düşmanlığının da tarihidir."
"HER PROJEYE ÇAMUR ATMAK, CHP VE SİYASİ AKRABALARININ MİLLİ SPORU"
Yapılan işe takoz koymanın, milletin hayrına her projeye çamur atmanın, CHP ve siyasi akrabalarının milli sporu olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarih, bizi haklı, onları ise haksız çıkarmıştır. Dile getirdikleri eleştirilerin, tamamen safsatadan, tamamen kötü niyetli bir temenniden ibaret olduğu zamanla anlaşılmıştır. Bunun en somut örneği de şu anda ikinci pistini açtığımız Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'dır. CHP'nin sabık Genel Başkanı'nın, 'Uçak bile inmiyor.' dediği, 'Tuz Gölü'ne alabalık tesisi' yapmaya benzettiği havalimanımız, bu sene sonunda 37 milyon yolcu ağırlayacak. 2030 yılında ise bu rakam, 63 milyona yaklaşacak. Engellemek için Gezi olayları dahil, sokak terörüne başvurdukları İstanbul Havalimanı, Avrupa ve dünyanın en iyi havalimanları arasında gösteriliyor. Bu havalimanımız daha geçen hafta 5 ödül birden aldı."
Erdoğan, aynı durumun çamur attıkları diğer yatırımlar için de geçerli olduğunu anlatarak, "Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu olmasaydı bugün İstanbul trafiği çok daha kötü durumda olurdu. Şayet Türkiye'yi duble yollar, otoyollar, demir yollarıyla donatmasaydık ne ihracatımız 255 milyar dolara çıkardı ne turist sayımız 50 milyonu aşardı. Bu karşılaştırmaları uzatmak pekala mümkün. Yani CHP zihniyetinin, 'Gereksiz' dediği, 'Ne gerek var?' dediği, 'İsraf' dediği ne kadar yatırım varsa hepsi misyonunu fazlasıyla yerine getirmiş hatta bir müddet sonra yetersiz kalmaya başlamıştır." ifadelerini kullandı.
"HAVACILIK ALANINDA BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞTİRDİK"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de 70 yılda pek çok şeyin değiştiğini ama bunların halka yönelik mütekebbir tavırlarında hiçbir düzelme olmadığını dile getirerek, "Biz, son 21 yılda ne yaptıysak, neyi başardıysak, CHP ve koro üyelerinin, istemezükçü nakaratlarına rağmen başardık. Özellikle havacılık alanında büyük bir dönüşüm gerçekleştirdik. Aktif havalimanı sayımızı 26'dan 57'ye, terminal kapasitemizi 55 milyon yolcudan 337 milyon 450 bin yolcuya çıkarttık." diye konuştu.
Erdoğan, dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriyorken uçuş ağına 283 yeni nokta daha eklediklerini belirterek, "130 ülkede 343 noktaya elhamdülillah yükselttik. Göreve geldiğimizde 489 olan toplam hava aracı sayımızı, yüzde 270 artışla 1813'e ulaştırdık." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Ne Kandil ve Suriye'deki terör baronlarının ne de bu hainlerin yularını ellerinde tutanların bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmeyeceğiz." dedi.
Erdoğan, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı 2. Pist Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak" hedefiyle Türkiye'yi dünyanın en geniş uçuş alanına sahip ülkelerinden birine dönüştürdüklerini söyledi.
Saymaya kalkıldığında saatler alacak havacılık atılımını 2002'den itibaren alınlarının akıyla hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, havacılık sektörünü ve hava ulaşımı altyapısını daha da güçlendirmek için projelerine yenilerini eklediklerini kaydetti.
Çukurova Bölgesel, Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane havalimanlarının inşaat çalışmalarının hızla devam ettiğini bildiren Erdoğan, "Hem Adanalı hem de Mersinli kardeşlerimizin hasretle beklediği Çukurova Havalimanı'nı önümüzdeki ay açmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
Altyapı çalışmaları biten Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane havalimanlarının üstyapı işlerini de tamamlayarak 2025 yılı içinde açılışlarını yapacaklarına dikkati çeken Erdoğan, artan yolcu ve yük sayıları sebebiyle gündeme aldıkları Trabzon Yeni Havalimanı Projesi çalışmalarının da devam ettiğini vurguladı.
Antalya Havalimanı'nın kapasite artırımına yönelik yatırım çalışmalarının da hızla sürdüğünü dile getiren Erdoğan, bu havalimanının 35 milyon olan yolcu kapasitesini yıllık 80 milyon yolcuya çıkaracaklarını anlattı.
"YAKLAŞIK 300 MİLYON AVROLUK YATIRIM YAPIYORUZ"
2022 yılı Aralık ayında Esenboğa Havalimanı'nın ilave yatırım ve 25 yıllık işletmesini kapsayan kamu-özel işbirliği ihalesini gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Esenboğa'ya devletimizin kasasından bir kuruş harcamadan yaklaşık 300 milyon avroluk yatırım yapıyoruz. Bu yatırımlar tamamlandığında havalimanımızın kapasitesi yıllık 30 milyon yolcuya yükselecek ve havalimanımız üçüncü pistine kavuşacaktır." dedi.
6 Şubat depremlerinde hasar gören "Hatay Havalimanı Pat Sahaları Onarımı ve Gelişimi" ihalesini de kısa süre önce gerçekleştirdiklerini, yapım çalışmalarına 21 Kasım itibarıyla başlandığını anlatan Erdoğan, zemin taşıma gücünün arttırılmasını sağlayacak 14 kilometre uzunluğundaki çevre güvenlik duvarıyla bu havalimanının bulunduğu alanın su taşkınlarına karşı korunacağını kaydetti.
Başkan Erdoğan, millete sürekli karamsarlık zerk eden felaket tellallarına aldırmadan hedefleri doğrultusunda ilerlemeyi sürdüreceklerini, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci asrını "Türkiye Yüzyılı"yla taçlandırıncaya kadar durmadan, dinlenmeden çalışacaklarını söyledi.
"KEFENİMİZİ GİYEREK ÇIKTIĞIMIZ BU ZORLU YOLCULUKTA HAKTAN VE HALKTAN BAŞKA HİÇBİR GÜÇ TANIMIYORUZ"
Günü kurtarma peşinde koşanların değil geleceği görerek uzun vadeli plan yapanların tarihe mührünü vurabileceğine inandıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"İş yerine laf üretenlerden ülkeye ve millete hayır gelmez. Son 21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yıllık siyasi mücadelemizin amacı, emanetini taşıdığımız aziz milletimize layıkıyla hizmet edebilmektir. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu zorlu yolculukta haktan ve halktan başka hiçbir güç tanımıyoruz. Bugüne kadar diklenmedik ama her zaman dik durduk. Baskılara, tehditlere, emperyalist güçlerin ülkemizle ilgili yazdığı karanlık senaryolara asla eyvallah etmedik. Darbecisinden vandalına, teröristinden beşinci kol elemanına kadar milletin muazzez iradesine saldıranların heveslerini kursaklarında bıraktık. İçinde bulunduğumuz kritik dönemde de aynısını yapacağız. Gözlerimizi hedeflerimizden bir an olsun ayırmayacağız. Ne Kandil ve Suriye'deki terör baronlarının ne de bu hainlerin yularını ellerinde tutanların bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmeyeceğiz."
Terörle ülke siyasetinin şekillendirildiği eski Türkiye'nin artık geride kaldığını, terör saldırılarıyla milleti bölme planlarının raf ömrünün tükendiğini vurgulayan Erdoğan, Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Alevi'si ve Sünni'siyle 85 milyonun kardeşliğine kastedilmesine ve milletin arasına nifak sokulmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini dile getirdi.