Hain terör saldırısının planı ABD'li komutanın ziyareti sırasında mı yapıldı? Kanlı eylem deşifre oldu

Katil İsrail'in Gazze'yi yok etmek üzere giriştiği soykırım her geçen gün artırarak devam ederken, Irak'ın kuzeyinden PKK'lı teröristlerin hain saldırısıyla gelen şehit haberleri Türkiye'yi yasa boğdu. Türk Silahlı Kuvvvetleri (TSK), Metina-Zap bölgesinde terör örgütünü yerle bir eden operasyonlara imza atarken, 35 kilometre uzaklıktaki Gara bölgesi büyük oranda teröristlerden temizlendi. Alçak saldırının zamanlaması ise, arkasındaki uluslararası güçlere ilişkin ciddi soru işaretleri uyandırdı. İddiaya göre yaklaşık 10 gün kadar önce ABD'nin Suriye'deki askeri gücü ile terör örgütü PKK/YPG'nin Haseke'de ortak tatbikat yaptı. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Michael Corella, terör örgütünün kalesi olarak gördüğü Kamışlı'ya gitti. Ayrıca Ortadoğu'da terör örgütlerinin ABD adına hamisi McGurk da bazı gizli toplantılar yaptı. ABD liderliğindeki koalisyon ile PKK/YPG'li teröristler, Batı'nın verdiği modern silahları günlerce süren tatbikatlarda test etti. Yıllardır ABD'nin verdiği modern silahlarla bölgede hazırlık yapan terör örgütünün son saldırısının arkasında uluslararası kirli bir plan mı var? İşte ABD ile terör örgütleri arasındakiki şeytani ilişkinin detayları...

Giriş Tarihi 25 Aralık 2023, 10:04 Güncelleme 25 Aralık 2023, 14:03
Hain terör saldırısının planı ABD’li komutanın ziyareti sırasında mı yapıldı? Kanlı eylem deşifre oldu

İÇİNDEKİLER

İşgalci İsrail 7 Ekim'den bu yana Gazze'de soykırım gerçekleştiriyor. İsrail'in masum insanları hedef alarak binlerce insanı katlettiği bu soykırımına en güçlü tepkiyi ise Türkiye gösterdi.

Türkiye'nin tepkilerinin ardından ABD'de ve Avrupa'da yaşayan binlerce, milyonlarca insan zulme karşı ayaklandı. Yurttaşlarının ülke politikasından duyduğu rahatsızlığı farkeden Batılı diplomatlar, İsrail'e karşı desteklerini çekmeye başladı.



İsrail'e verilen desteğin çekilmesinin hemen ardından Müslümanlara karşı nefreti tetikleyen İslamofobik eylemler ise oldukça dikkat çekiciydi.
Yaşanan bu duruma dikkat çeken Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan, köşesinde bu durumu şu sözlerle özetledi:

"İrlanda, Belçika, Paris... 7 Ekim'den bu yana, bu ülkelerin her birinde "Müslüman" kimlikli birisi tarafından saldırılar gerçekleştirildi. İrlanda'da, 23 Kasım'da iki çocuk ve bir kadın, Cezayirli olduğu söylenen bir göçmen tarafından bıçaklandı. Saldırı sonrasında başkent Dublin'in sokakları karıştı, göçmen karşıtı göstericiler tarafından kundaklama ve yağmalama gerçekleştirildi.

İrlanda, başından beri Birleşmiş Milletler'de İsrail karşıtı tasarılara oy veren ve anti-siyonizm noktasında halkıyla birlikte Avrupa'daki vicdani duruşun âdeta tek temsilcisi konumunda. Öyle ki Cumhurbaşkanı bile yılbaşında kutlamasında halkına Gazze'deki trajediyi unutmamaları çağrısında bulunabiliyor.



Belçika'daki saldırı, Tunuslu bir göçmenin, 16 Ekim'de, silahla iki turisti öldürmesiyle gerçekleştirildi. Bu saldırı da ülkenin Filistin'i devlet olarak tanımaya hazırlandığı haberi ajanslara düştükten hemen sonraki günlerde oldu. Belçika Adalet Bakanı istifa etti. Saldırının DAEŞ irtibatlı olabileceği bildirildi.


Fransa'daki saldırı ise yine DAEŞ'li olduğu söylenen, Fransız vatandaşı birisi tarafından gerçekleştirildi. Saldırgan, Dublin'de olduğu gibi bıçakla Alman bir turisti öldürdü. Polis, saldırganın gerekçe olarak "Afganistan ve Filistin'de öldürülen Müslümanları" öne sürdüğünü açıkladı. Bu saldırı da Fransız Cumhurbaşkanı Macron'un, İngiltere ve Almanya'dan farklı olarak İsrail'i ateşkes yapmaya davet etmesi ve Birleşmiş Milletler'de ülkesinin bu doğrultuda oy vermesi sonrasında vuku buldu."

Müslüman karşıtı eylemleri tetikleyen İsrail giriştiği bu kirli oyunda yalnız değil. Onu bu oyunda desteleyen güç ise ABD.

Türkiye'nin Gazze'deki zulme tepki göstermesinden rahatsızlık duyan ABD ve İsrail bu anlamda bölücü terör örgütü PKK'ya yönelik desteklerini sürdürüyor. Barış Pınarı harekatından rahatsızlık duyan ve oprasyonu açıkça kınayarak "işgal ve etnik temizlik" sözlerini sarf eden Netanyahu'nun bölgede huzuru sağlamayı amaçlayan TSK güçlerinden duyduğu rahatsızlık ortada.

ABD KOMUTANI TERÖR KALESİNDE
Bundan yaklaşık 9 gün önce 16 Aralık'ta ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Michael Corella'nın PKK kontrolündeki terör kalesi Kamışlı'ya gittiği iddia edildi.

Burada ABD liderliğindeki koalisyon ile PKK/YPG'li teröristler, Batı'nın verdiği modern silahları günlerce süren tatbikatlarda test etti.

Koalisyon askerleri, teröristlere silahları nasıl kullanacaklarını tek tek anlatırken Michael Corella da bu tatbikatları denetledi.

Corella, terör elebaşısı Ferhat Abdi Şahin ile de görüşüp iş birliği sözü verdi. Saha kaynakları Suriye'nin kuzeyinde görevli bir İsrail albayı ile üç MOSSAD ajanının eğitim ve saldırı sürecinde aktif rol aldığını dile getirdi.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk'ın de Suriye'de teröristlerin işgal ettiği bölgeye gittiği ve PKK-YPG elebaşları ile askerî üslerde gizli toplantı yaptığı öğrenildi.

Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin'in ABD'nin desteğiyle örgütün kontrol ettiği bölgede, aile üyeleri ve yakın akrabalarını yönetimde görevler verdiği ABD'den destek aldığı geçtiğimiz yıllarda belgelerle ortaya çıkmıştı.

Abdi'nin kardeşi Dara Abdi'nin, abisinin yardımı ve gizli bir anlaşmayla Kobani'nin güneyindeki Amerikan karargahındaki askerlere yiyecek ve bazı hizmetler sağlamak karşılığında Amerikalılarla 50 milyon dolar aldığı kanıtlanmıştı.

SALDIRININ PROVASI TATBİKAT MIYDI?
Geçen hafta yapılan toplantıda ABD Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk'un yer aldığı bilinmekte. Uzman isimler yapılan bu tatbikatın 12 askerimizi şehit eden kanlı eylemin bir provası olarak değerlendiriyor.



Akşam Gazetesi Yazarı, Kurtuluş Tayiz bugün kaleme aldığı yazısında durumu şu sözler ile ifade etti "ABD-PKK ortak tatbikatının hedefinde sanki Türkiye yokmuş gibi. İşte, terör örgütü PKK'nın Kuzey Irak'taki saldırısında 12 askerimiz şehit düştü. Başka ne olabilirdi ki, ABD-PKK ortak tatbikatından sonra?
Terör örgütü PKK/YPG'yi eğiten, donatan, silahlandıran ABD'yse, bu terör örgütünün hedeflerini belirleyen de ABD olmaz mı? Bu son derece açık değil mi?
Meselenin özüne gelelim; ABD'nin Ortadoğu'da bütün gücüyle arkasında durduğu güç İsrail'se, ikinci güç de terör örgütü PKK/YPG'dir. PKK/YPG, ABD yönetiminin ve küreselcilerin "ikinci İsrail" projesidir. 90'lardan beri, bu projeyi gerçekleştirmek için doğrudan sahadalar. Türkiye'nin en büyük sorunu bu gerçeği yeterince anlayamamasıdır. En büyük tehlike işte budur!
"

Öte yandan Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Emekli Kıdemli Albay Mithat Işık, A Haber ekranlarında ABD'nin kendi bütçesinden 300 küsür milyon doları PKK/PYD'ye yardım olarak verdiğini söylemişti. ABD'nin terör örgütlerine bu parayı karşılık bekleyerek ve belirli görevlerin gerçekleştirilmesi sözü ile verdiğinin altını çizen Işık, ABD'nin beklediği görevlerden birisinin de bu eylem olabileceğini işaret etti.

EKİPMAN DESTEĞİ SAĞLADI
PKK ile GPS ve koordinatlarından bilgisini paylaşan ABD, ayrıca örgütünün elinde kış şartlarında sağladığı modern botlar, kış elbiseleri, gece görüşleri ve daha modern silahlarla eylem yapmaya imkân kabiliyetini kazandırdı.

TSK BÖLGEDE OPERASYONLARINI SÜRDÜYOR
ABD ve İsrail'in desteğine rağmen TSK Irak'ın kuzeyinde Kandil eteklerine kadarki bölgede yapmış olduğu operasyonlarla bu bölgede kaldı ve kalıcı üstler işgal etti. TSK, sınırdan 35 km uzaklıktaki Gara'yı büyük oranda teröristlerden temizleyerek operasyonlarını sürdürüyor.

MEHMETÇİK GARA'DA PETROL KUYULARINA 20 KM KADAR YAKLAŞTI
Güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiye göre Mehmetçik, Gara'nın hemen güneyinde bulunan ve ABD'li şirketlerin işlettiği petrol tesisi ve kuyularına 15-20 kilometre kadar yaklaştı. Bölgede 50'den fazla petrol kuyusu bulunuyor. ABD, petrol tesisinin kendisine ait olduğunu resmi olarak kabul etmese de TSK'nın buraya yaklaşmasından korku duyuyor. Daha önce de bölgeyle ilgili kriz çıkaran Beyaz Saray'ın terör eyleminde bu nedenle de bir rol üstlenmiş olabileceği düşünülüyor.

PETROL TESİSLERİ İMHA EDİLDİ
TSK'nın Metina-Zap sınırındaki terör saldırısından saatler sonra Irak'ın kuzeyiyle birlikte Suriye'nin kuzeyine de hava saldırısı düzenlemesi ve seçilen hedeflerin mahiyeti de PKK'yla birlikte ABD'ye de cevap olarak görülüyor. Savaş uçakları ve SİHA'ların Suriye'nin kuzeyinde Kamışlı, Tirbespiyê, Derik, Malikiye, Kahtaniye ve Karaçok'ta PKK/YPG'nin ABD desteğiyle işlettiği petrol tesislerini imha etti.

AMAÇ TÜRKİYE'NİN DİKKATİNİ FARKLI YÖNE ÇEKMEK Mİ?
PKK'nın Irak'ın kuzeyinde saldırılarını yoğunlaştırmasının bir diğer sebebinin ise Türkiye'nin dikkatini Suriye'den Irak'a çekmek olduğuna dikkat çekilİyor. Gelen istihbaratlar ABD'nin, son dönemde özellikle PKK'nın Suriye yapılanmasına ağırlık verdiğini öne çıkarıyor.

SİVİL KIYIM DİYEREK SERVİS ETTİ
Ayrıca 12 şehit verdiğimiz saldırı İsrail'de büyük yankı buldu. İsrail medyası, Türkiye'nin PKK kampları ve petrol tesislerine yaptığı operasyonları 'sivil kıyımı' diyerek servis etti. Saha kaynakları, Kamışlı ve Aynel Arab'ta iki üssü olan İsrail'in, PKK'ya özel eğitim verdiğini belirtti.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN