Salim Ensarioğlu İyi Parti'den istifa etti!

Son dakika haberi! İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu partisinden istifa etti. Ensari̇oğlu’nun Şeyh Sai̇d'e yöneli̇k açıklamaları kri̇ze neden olmuştu. İYİ Parti̇li̇ veki̇l, "Şeyh Sai̇d’e yöneli̇k i̇thamları şi̇ddetle reddedi̇yorum" demi̇ş, Parti̇ Sözcüsü Kürşad Zorlu bu sözler nedeni̇yle Ensari̇oğlu’nun di̇si̇pli̇ne sevk edi̇ldi̇ği̇ni̇ açıklamıştı.

Giriş Tarihi 15 Aralık 2023, 15:13 Güncelleme 15 Aralık 2023, 16:50
Salim Ensarioğlu İyi Parti’den istifa etti!

İÇİNDEKİLER

İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu, İYİ Partiden istifa ettiğini açıkladı.

Ensarioğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in davetiyle 2018 yılında, ülkede ciddi bir merkez sağ boşluğu olduğu gerçeğinden hareketle İYİ Parti ailesine katıldığını anımsattı.

DYP iktidarlarında üç dönem bakanlık yaptığı süre zarfında; ülke tarihinin kara lekelerinden biri olan 28 Şubat sürecinde "Başörtüsü Allah'ın emridir." ifadesinin, dönemin gazetelerinde manşetlere taşındığını ve Çevik Bir'lerin hazırladığı meşhur Andıç belgesinde birinci sıraya konarak hedef haline getirildiğini anlatan Ensarioğlu, askerin siyaseti dizayn ettiği, birçok siyasinin ve bürokratın el pençe durduğu süreçte asla geri adım atmadığını ifade etti.

Bölgenin saygın ailelerinden birinin lideri ve bölgenin bir evladı olarak bölgeye dair sorunlarda ve yönelimlerde sorumluluk almaktan asla kaçınmadığını belirten Ensarioğlu, şunları kaydetti:

"Bölücülüğün ve şiddetin her daim karşısında durdum. Merkez sağ amacı doğrultusunda geçen 6 yıllık süre zarfında merkez sağ iddiamız için partide mücadele verdiğimiz süre içerisinde demokratik olmayan birçok aşırı söylemler, başta kendim olmak üzere, beni sevenler tarafından sineye çekildi. Ancak seçim sonrasında partinin 3. Olağan Kongresindeki omurga değişimi ve dönüşümü ile bir kan tazeleme değil merkez sağ iddiasından ve demokratik kimliğinden vazgeçtiğinin açık bir göstergesiydi. Oluşan yeni yönetim ile ufukta görünen görüş ayrılıklarımız çok geçmeden, siyonist İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçuna karşı net bir tavır göstermemekle ortaya çıktı. İyi bilinmelidir ki Filistin, biz Müslümanlar için bir onur meselesidir.

Ancak görüş ayrılıklarımız bununla kalmamış olup, bölgenin önemli şahsiyetlerinden Şeyh Said'e dönük hadsiz çevrelerin hakaretlerine karşı verdiğim cevapta, İskilipli Atıf Hoca da olduğu gibi naaşlarının ailelerine teslim edilmesini belirttiğim makul ve insani taleplerden sonra kendi partidaşlarım başta olmak faşizan odaklar tarafından sosyal medyada linçe uğradım."

Salim Ensarioğlu, söz konusu çevrelerin linç kampanyasına karşı partinin yetkililerinin şahsına destek vermek yerine, linç odaklarından daha fevri bir şekilde kendisini disiplin kuruluna sevk ettiklerinin altını çizdi.

Şeyh Said, Bediüzzaman Said Nursi ve Seyid Rıza'nın bölgesinin önemli değerlerinden olduğunu aktaran Ensarioğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Benim açıklamalarımı disipline sevk kararı İYİ Partinin merkez sağ iddiasını artık taşımadığının da vesikasıdır. Bu tutum partinin kuruluş felsefesi olan milliyetçi, kalkınmacı ve demokratik kimliğinden saptığı ve farklı görüşlere ve demokratik kimliğine tahammülü kalmadığını göstermektedir. Bu nedenle İYİ Parti ile beni bir araya getiren siyasal gerekçeler ortadan kalkmıştır. Ben inandığım doğruları savunmaktan bedeli ne olursa olsun asla geri durmayacağım. Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin de ifade ettiği üzere, 'Haksızlığa karşı sükut etmek, hakka karşı bir hürmetsizliktir.' Hakka olan hürmetimden dolayı bugün itibarıyla İYİ Partiden istifa ettiğimi kamuoyunun bilgisine sunarım."

DİSİPLİNE SEVK EDİLMİŞTİ

İYİ Parti̇'de İstanbul Mi̇lletveki̇li̇ Sali̇m Ensari̇oğlu'nun Şeyh Sai̇d'e yöneli̇k açıklamaları kri̇ze neden olmuştu. İYİ Parti̇li̇ veki̇l, "Şeyh Sai̇d'e yöneli̇k i̇thamları şi̇ddetle reddedi̇yorum" demi̇ş, Parti̇ Sözcüsü Kürşad Zorlu bu sözler nedeni̇yle Ensari̇oğlu'nun di̇si̇pli̇ne sevk edi̇ldi̇ği̇ni̇ açıklamıştı.

İYİ PARTİ'DE SULAR DURULMUYOR

Öte yandan CHP ile yapılan ortaklık sonrası genel seçimlerde hezimet yaşayan İyi Parti'de sular durulmuyor.

İYİ PARTİ'DE KRİZ ÜSTÜNE KRİZ

Yerel seçimlere giderken "Hür ve müstakil" çıkışı yaparak 81 ilde aday çıkaracaklarını açıklayan İYİ Parti her gün yeni bir krizle sallanıyor. Taciz akçeli iş iddiaları ve istifaların ardık arkası kesilmiyor.

Geçtiğimiz haftalarda İYİ Parti'nin ağır topları Bahadır Erdem Adnan Beker ve Durmuş Yılmaz Parti'den istifa ederken Ümit Dikbayır ise ihraç edildi.

EKREMCİLER YA KAÇIYOR YA AVLANIYOR!

Son olarak CHP ile ittifakı savunan Ekrem İmamoğlu'na yakın isimler parti içinde krizi körüklüyor. Akşener İstanbul'da ittifak isteyen İYİ Parti İBB Grup Başkanı İbrahim Özkan'ın istifasını istedi.

Özkan istifa ederken yapılan yeni seçimde Akşener'e baş kaldırı olarak yine Özkan seçildi. İl Başkanlığı da Grup Başkanvekili ve oy veren tüm üyelerini kesin ihraç talebiyle disipline sevk etti.

GÖREVDEN ALMA VE İSTİFA

Öte yandan parti içinde yeni gelişmeler de yaşandı.

ÜÇOK GÖREVDEN ALINDI

CHP ile ittifakı açık bir şekilde savunan İYİ Parti Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Ahmet Zeki Üçüok görevden alındı.

NEDEN GÖREVDEN ALINDI?

Üçok'un İYİ Parti'nin Genel İdare Kurulu toplantısında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile iş birliğini savunduğu ve attığı tweet yüzünden görevden alındığı iddia edildi.

Üçok'un GİK toplantıda sunduğu bir harita geçtiğimiz günlerde gündeme gelmişti. Üçok'un haritasına göre; CHP-İYİ Parti ittifakı olmadan seçime girilirse İYİ Parti bir ilçede, CHP dört il ve 131 ilçede kazanıyordu. CHP-İYİ Parti ittifakı yapılarak seçime girilirse İYİ Parti yedi il, 55-85 ilçede, CHP 18 il 189 ilçede kazanıyordu. Toplamda ise CHP-İYİ Parti 25 il ve 260'a yakın ilçede belediye başkanlıklarını alıyordu.

ÜÇOK'U ELEŞTİRMİŞTİ: PARTİYİ SATTI

İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Üçok'un GİK toplantısında sunduğu bu tabloyu katıldığı bir canlı yayında eleştirerek, 'Ben GİK'te bu sunumu yapmıştım, ben işbirliği istiyordum' demek bana göre siyaseten partiyi satmaktır. ifadelerine yer vermişti.

İYİ Parti'deki harita skandalı ilerleyen günlerde halı altına süpürülmüş ve üstü kapatılmıştı.

Bu hafta ise yeni bir gelişme yaşandı. Şeyh Said'le ilgili açıklamalarda bulunan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu'nun da disipline sevk edildiği açıklandı.

Salim Ensarioğlu'nun "Şeyh Sait" açıklaması üzerine de Ahmet Zeki Üçok bir sosyal medya paylaşımı yaptı.

Ahmet Zeki Üçok bir sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

"Ben, Cumhuriyet ve devrimlerine destek verenlerin canlarını helal kılan fetvalar yayınlayanları kutsayanlarla aynı partide olmak istemiyorum. Genel Başkanımızın talimatları doğrultusunda cumhuriyet değerlerinin en önemli savunucusu olan partimizden derhal ihraç edilmelidir."

Üçok'un paylaşımın ardından ipler kopma noktasına geldi. Yaşanan süreci CHP yandaşı Sözcü Gazetesi'nden Aytunç Erkin'e anlatan Üçok şunları söyledi:

O TWEET PARTİDE SORUN YARATTI

Önceki akşam bende kayıtlı olmayan bir numaradan WhatsApp mesajı geldi. 'Tüzüğün 48 ya da 50'nci maddesine göre görevinizden el çektirildiniz. İmza Meral Akşener.' Evet... Genel Başkan Meral Akşener imzalı ve görevimden alındığım yazılıydı. Sonrasında Meral Hanım'ı aradım o da doğruladı. Kendisine 'Böyle bir yazı aldım. Neden?' diye sorduğumda bana yanıtı şu oldu: 'Evet talimatı ben verdim. Bir tweet atmışsın. O tweet partide sorun yarattı. Herkes beni aradı.'

Ben de dedim ki: 'Sizi destekleyen bir paylaşımdı o. Kürşad Bey beni aradı 'Partiden ayrılacakmışsınız gibi anlaşılıyor. Bunu değiştirir misiniz?' dedi, ben de ekleme yaptım.'

ÖNCE MESAJ ATTI SONRA SİLDİ

Meral Akşener'in sözlerine şu şekilde devam ettiğini söyleyen Üçok,

Ama değiştirmeden önce bu parti gibi cümleler kurmuşsunuz.' Ben de arkasından 'Bir rahatsızlık yaratıyorsam isterseniz partiden ayrılabilirim' cümlesini kurdum. Sayın Genel Başkan şu cümleleri kurdu: 'Çalışmalarınızı beğeniyorum. Sizi korumak istiyorum. 31 Mart'a kadar dik durmalıyız. Ben karar alıyorum İstanbul'da başka uygulanıyor. Parti içine çeki düzen vermeliyiz. Sinirlendiyseniz takdir sizin, ayrılabilirsiniz.'"

Yazıya tekrar bakmak istediğinde silindiğini gören Üçok, " Numarayı aradım. 'Neden gönderdiniz, neden sildiniz?' dedim. Genel Sekreter Ayfer Yılmaz'ı aradım yanıt vermedi. Dün sabah gazeteci Hilal Köylü aradı ve görevden alındığımı duyduğunu söyledi. Sonra Ayfer Hanım aradı: 'Benim böyle bir yazıdan haberim yok.' Ben de 'Ben genel başkan yardımcısıyım usulü böyle olmamalıydı' diye konuştum. Bir kez daha Ayfer Yılmaz'ı aradım tekrar ve gazetecilerin aradığını söyledim bana 'Yarım saat, bir saat müsaade verin bana bilgi vereceğim' dedi." ifadelerini kullandı.

Görevden alınmasına ilişkin Ahmet Zeki Üçok şaşkınlık içerisinde olduğunu ancak partiden istifa etmeceğini söyledi.

Öte yandan Milletvekili Ece Güner'in istifası da şok etkisi yarattı.

GÜNER İSTİFA ETTİ

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner ise istifa etti.

Güner, yaptığı açıklamada, "Bildiğiniz gibi, en azından İstanbul ve Ankara'da iş-birliği için mücadele ettim ve GİK toplantısında bu yönde güçlü şekilde söz almış, cesaretle mücadele etmiş, az sayıda kişiden biriyim. Çıkan kararı savunamayacağımı düşünerek, yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir." dedi.



İşte Güner'in sosyal medyadan yaptığı istifa açıklamasının tam metni:


KAMUOYUNA AÇIKLAMA:
Bugün benim için çok zor bir gün....
Sebebini anlatmadan önce biraz İstanbul'dan bahsetmek istiyorum....
İstanbul'un kaybedilmesi bir memleket meselesi, bir Cumhuriyet meselesi, bir demokrasi meselesidir. İstanbul kaybedilirse: Güç zehirlenmesi tavan yapmış, hiçbir engel kalmamış, kopkoyu bir "tek adam sistemi" yerleşir. Cumhuriyet değerlerinden daha da uzaklaşırız.
Ülkemizi Orta-Doğululaştırma projesi daha da güçlenir.


Milletimiz daha da YOKSULLAŞIR ancak artık bu durumu değiştirme morali ve gücü kalmaz: Milletimiz siyasetten kopar, hatta siyasetten nefret eder hale gelir. İşte o gün demokrasi tam olarak ölür.
İstanbul sadece İstanbul değildir: İstanbul Türkiye'nin kalbidir, Türkiye'nin her köşesinden insanımızın buluştuğu, Türkiye'nin özetidir.
Abarttığımı düşünüyorsanız kendinize sadece şu soruyu sormanız yeterlidir: Neden Sayın Erdoğan'ın tek hedefi, tek hayali İstanbul'u tekrar kazanmaktır? Neden 28 Mayıs'ta koskoca Türkiye'yi kazanmışken, ilk konuşmasında "İstanbul'u tekrar kazanmalıyız" demiştir?
Mart 2019'da Sn. İmamoğlu "ilk" seçimi sadece 14.000 oy farkla kazanmıştı: Oyların %0,1'i civarı bir farkla.. Binde biri... Bu seçimde 1 oyun bile önemi olacaktır!
İktidar tüm gücüyle İstanbul'u kazanmaya odaklanacaktır: Tüm "orantısız" gücüyle.
Oyları bölersek; AK Parti'nin adayı kazanacaktır. Bu somut bir gerçektir.
Bu yüzden; vicdani kanaatim şöyledir; kazanabilecek tek aday (ve başarılı bir Büyükşehir Belediye Başkanı) olduğu için, hepimiz -tek 1 oy bile fire vermeden- Sayın Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul'u tekrar kazanmasını desteklemeliyiz.
Bu bir parti meselesi değil;
BU BİR MEMLEKET MESELESİDİR.
BU BİR CUMHURİYET MESELESİDİR.
Şimdi neden bugün benim için zor bir gün ona geleyim...
Yıllardır ülkemin iyiliği için, demokrasi için, Cumhuriyet değerleri ve Atatürk ilkeleri için mücadele veren bir hukukçuyum. Referandumun baskıcı (OHAL) döneminde cesaretle bu "tek adam sistemine" karşı mücadele ettim, onlarca programda konuştum, 4 kitap yazdım. Her zaman ilkelerim doğrultusunda hareket ettim.
Mayıs 2023 seçimlerinde Sn. Meral Akşener'in teveccühü ile hayatımda ilk defa bir siyasi partiye (İYİ Partiye) üye oldum ve İstanbul'dan MV adayı gösterildim.

4. Sıradan adaydım ve seçilemedim. (Milletvekili değilim). Milletvekili seçilemeyince, Sn. Meral Akşener beni Genel Başkan Yardımcısı olarak atadı. Ben de atandığım 4 Temmuz 2023'ten beri elimden geldikçe kendisine ve partimize faydalı çalışmalar yapmaya çalıştım.
İYİ Parti'de gerçekten harika insanlarla tanıştım; Toplumsal Politikalar Başkanı olarak, engelliler grubumuzda, derin yoksulluk grubumuzda, şehit ailelerimiz ve gazilerimiz grubumuzda, iyi niyetle, inançla çalışan harika insanlar tanıdım. Ülkemizin birçok gerçeğine ilişkin kalp gözüm daha da fazla açıldı. 4 Temmuz öncesine göre sanırım daha da duyarlı bir insan oldum. Dostlarım; hepinizi seviyorum ve sizden öğrendiklerimi asla unutmayacağım!
Sayın Meral Akşener'e bana bu fırsatı verdiği için müteşekkirim.
Başta Sayın Meral Akşener olmak üzere, sık sık mesai yaptığım değerli Divan üyeleri arkadaşlarım ve birlikte mesai yaptığım bazı Milletvekili arkadaşlarım, İYİ Parti'nin tüm çalışanları (sabah güler yüzle bana kapıyı açan güvenlik görevlilerinden, özel kalem ekiplerine, asistan ve güvenlik ekiplerine) ve İYİ Parti'nin tüm gönüllülerine; hepinize çok teşekkür ediyorum beni daima bir "ailede" gibi hissettirdiniz.
Üzüntüm insani boyuttadır: Bu yüzden, samimiyetle umarım ki dost kalırız. Hakkınızı lütfen helal edin, ben de tabii ki helal ediyorum.
Asla benden Sayın Meral Akşener veya İYİ Parti hakkında 1 tek olumsuz kelime duymayacaksınız.

İYİ PARTİ'DE YENİ ATAMALAR
Görevden alınan Ahmet Zeki Üçok ve istifa eden Ece Güner'in yerine yeni isimler atandı. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu yaptığı açıklamada, "Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in takdirleri doğrultusunda Partimiz Başkanlık Divanında bazı değişikler gerçekleştirilmiştir. Buna göre daha önce ayrı yürütülen Hukuk ve Seçim İşleri Başkanlıkları birleştirilerek Sayın Ahmet Zeki Üçok'un yerine Afyon Milletvekilimiz Sayın Hakan Şeref Olgun, Toplumsal Politikalar Başkanlığı görevini yürüten Sayın Ece Güner'in yerine de Tekirdağ Milletvekilimiz Sayın Selcan Taşçı Hamşioğlu getirilmiştir. Ayrıca Mali İşler Başkanlığı görevini vekâletten yürütmekte olan Sayın Sedat Aksakallı da aynı görevi asaletin yürütecektir. Yeni görev alan arkadaşlarımıza başarılar diler; partimizin hedefine emin adımlarla ilerleme kararlılığını bir kez daha vurgulamak isteriz." denildi.


Ancak affımı rica ediyorum. Siyasete ünvan için girmedim; Türkiye'yi ve Türk milletini bu korkunç yoksullaşma ve otoriterleşmeden kurtarmak için girdim. Ve şahsi görüşüm 4 Aralık tarihli GİK kararının bu amaç yönünde doğru bir karar olmadığıdır.
Bildiğiniz gibi, en azından İstanbul ve Ankara'da iş-birliği için mücadele ettim ve GİK toplantısında bu yönde güçlü şekilde söz almış, cesaretle mücadele etmiş, az sayıda kişiden biriyim.
Çıkan kararı savunamayacağımı düşünerek, yapabileceğim tek şey saygı duymak ve istifa etmektir.
Yıllardır "tek adam sistemine" karşı mücadele ediyorum.
Bağımsız bir hukukçu olarak ilkelerim doğrultusunda ülkem için mücadeleme devam edeceğim.
Teşekkürler.
Herkese sevgi ve saygılarımla,
Av. Ece Güner.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN