Cumhuriyet Halk Partisinde 4 -5 Kasım'da yaşanan kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu 13 yıldır oturduğu koltuğu Özgür Özel'e kaptırdı.
KEMAL KILIÇDAROĞLU İNTİKAM İSTİYOR
Özgür Özel'in İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tavşan adayı olduğu biliniyor... Öyle ki İmamoğlu kurultay sonrası "Lider benim" pozu vererek Özgür Özel'i geri plana itti.
İmamoğlu'na yakın köşe yazarları "Eş başkan İmamoğlu" yazılarını pompalarken Hatay ve Osmaniye'ye iki isim birlikte gitti.
BAŞKAN ERDOĞAN SORDU: EMANETÇİ MİSİN?
Başkan Erdoğan bugün AK Parti Grup Toplantısında yaptığı açıklamada Özgür Özel'e ve CHP'ye yüklendi.
Erdoğan şunları söyledi:
"Değişim dediler, yenilenme dediler, bir sürü albenili kavramı arka arkaya sıraladılar. Ancak kurultaylarında Selo'sundan Kavala'sına ne kadar demokrasi düşmanı varsa, tekmiline birden selam çaktılar. CHP'nin genel başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı, yoksa emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımı ne olacak, o da meçhul. Ama genel başkanın da onu oraya getirenlerin de iplerini ellerinde tutanların amaçlarının asla değişmediğini gayet iyi biliyoruz. Dikkat ederseniz, son seçimler öncesinde iyice ayyuka çıkan Kandil ve Pensilvanya ile işbirliklerini sonlandırma adına hiçbir emare göstermediler.
Seçim hezimetinin tüm faturasını sabık genel başkanlarına keserek, kendilerini temize çekmeye çalıştılar. Ziya Paşa'nın, tüm bunları anlatan çok meşhur bir beyiti var; 'En ummadığın keşf eder esrar-ı derunun, sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?' Evet, bunlar da vatandaşı, kendileri gibi balık hafızalı sanıyor. Oysa hepsi oradaydı. Bugün Meclis kürsüsünden millete siyasi etik dersi verenlerin tamamı o gün çevrilen dolapların tam göbeğindeydi. Bizim o dönem 'frankeştayn ittifakı' dediğimiz, ruhsuz, insicamı olmayan, ucube yapıyı millete umut diye pazarlayanlar kendileriydi. Bugün recmettikleri sabık genel başkanları galiba ofis açmış, inşallah mutfağı da unutmamıştır. Daha 5-6 ay öncesine kadar yere göğe sığdıramayan yine bunlardan başkası değildi.
Elbette CHP ve 7'li koalisyonda kimin kimi hançerlediği, kimin kime ihanet ettiği bizim meselemiz değildir. Daha düne kadar Türkiye'yi yönetmeye layık gördükleri Cumhurbaşkanı adaylarını, bugün günah keçisi ilan etmelerindeki çelişki bizi ilgilendirmez. Hatta genel başkanlık koltuğunda oturan yeni şahsın, selefi gibi 'çarkçı' olması da bizi alakadar etmez. Tüm bunlar CHP'nin iç meselesidir, iç hesaplaşmasıdır, o dönem yol yürüdükleri ortaklarıyla kendi aralarında açıklığa kavuşturması gereken hususlardır. Bizim için önemli olan ellerinde hançerle gezen bu kifayetsiz muhterislerin, o hançerleri milletimize saplamasının önüne geçmektir."