Uzmanından deprem bölgelerindeki çadır ve araçlarda karbonmonoksit zehirlenmelerine ilişkin uyarı!

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, deprem bölgelerinde çadırlarda ısınma amaçlı kurulan sobalar ile afetzedelerin kalmak zorunda kaldıkları araçların egzozlarından çıkan zehirli gazlardan etkilenmemek için bazı önlemlerin alınması gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Toros, "Yanmanın olduğu arabalarda, evlerde ve çadırlarda bol miktarda karbonmonoksit açığa çıkabilir. Karbonmonoksit solunduğunda kana karışarak kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltır ve vücuttaki hücrelere yeterli oksijen ulaşmayabilir" dedi.

Giriş Tarihi 03 Mart 2023, 09:53 Güncelleme 03 Mart 2023, 10:20
Uzmanından deprem bölgelerindeki çadır ve araçlarda karbonmonoksit zehirlenmelerine ilişkin uyarı!

İÇİNDEKİLER

Kahramanmaraş merkezli "asrın felaketi" olarak nitelenen çifte depremlerin ardından afet bölgelerinde çadır kentleri kuruldu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, deprem bölgelerinde çadırlarda ısınma amaçlı kurulan sobalar ile afetzedelerin kalmak zorunda kaldıkları araçların egzozlarından çıkan zehirli gazlardan etkilenmemek için bazı önlemlerin alınması gerektiğinne ilişkin uyarılarını sıraladı.

"İNSANLARIMIZIN DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR"

Depremzedelerin çadırlarda veya arabalarda yaşamlarını sürdürmeye devam ettiğini dile getiren Toros, "Isınma amaçlı çadırlarda kurulan sobalar ile araçların egzozlarından çıkan gazlardan olumsuz etkilenmemek için insanlarımızın dikkatli olması gerekiyor. Çadırlarda ve arabalarda kirleticilerin birikmemesi için önlem alınması lazım." dedi.

"VÜCUTTAKİ HÜCRELERE YETERLİ OKSİJEN ULAŞMAYABİLİR"

Prof. Dr. Toros, yakıtın tam yanmaması sonucu açığa çıkan karbonmonoksidin renksiz, kokusuz ve zehirli bir gaz olduğuna dikkati çekerek "Yanmanın olduğu arabalarda, evlerde ve çadırlarda bol miktarda karbonmonoksit açığa çıkabilir. Karbonmonoksit solunduğunda kana karışarak kanın oksijen taşıma yeteneğini azaltır ve vücuttaki hücrelere yeterli oksijen ulaşmayabilir." diye konuştu.

Kirli havanın solunmasıyla karbonmonoksidin vücudun kan dolaşımına girerek oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerine bağlandığını, oksijen taşıma kapasitesinin azalması sonucunda zehirlenmenin meydana geldiğini aktaran Toros, bu durumun genellikle baş dönmesi ve baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, yorgunluk, halsizlik, hızlı kalp atışı, solunum güçlüğü, bayılma ile sürecin sonucunda ölüme yol açabildiğini anlattı.

"BULUNDUĞUMUZ ORTAMLARDA YANMA VARSA YETERLİ HAVALANDIRMA YAPILMALIDIR"

Prof. Dr. Toros, karbonmonoksit zehirlenmesi şüphesi taşıyan kişiye taze hava aldırarak hemen sağlık kurumlarına başvurulması gerektiğini dile getirdi. Bunlardan korunmak için yakıt kaynaklarına düzenli bakılması, mekanda doğru havalandırmanın yapılması ve tesisat sistemlerinin sürekli kontrol edilip araç egzozlarından uzak durulması gerektiğinin altını çizen Toros, "Bulunduğumuz ortamlarda yanma varsa yeterli havalandırma yapılmalıdır. Evlerde veya çadırlarda soba borusunun veya baca yönünün rüzgarla aynı yönde olması önemlidir. Ters yönden esen rüzgar, karbonmonoksidin bacadan oda, çadır veya araba içine geri gelmesine sebep olabilir." dedi.

"ARACIN YÖNÜ, EGZOZDAN ÇIKAN GAZLARIN ARABADAN UZAKLAŞTIRILACAK ŞEKİLDE AYARLANMALIDIR"

Prof. Dr. Toros, devamında, "Bacaların ucuna mümkünse baca fırıldağı konulmalıdır. Böylece rüzgarla birlikte borudaki veya bacadaki gazlar hızla dışarı atılabilir. Aracın yönü, egzozdan çıkan gazların mutlaka rüzgarla birlikte arabadan uzaklaştırılacak şekilde ayarlanmalıdır. Arabalarda, o an ve gelecek saatlerdeki rüzgar yönüne bakılarak araçların yönünün rüzgar gelen tarafa bakması ve egzozdan çıkan kirleticilerin rüzgarla beraber araçlardan uzaklaşması sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN