Son dakika: Kur'an-ı Kerim'e yapılan alçak saldırı sonrası Ankara'dan İsveç'e peş peşe çok sert tepkiler! 'NATO' uyarısı...

Aşırı sağcı Danimarka-İsveç vatandaşı politikacı Rasmus Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakarak kutsal değerlerimizi hedef alan rezil bir saldırı gerçekleştirdi. İnfial uyandıran bu eylem sonrası Türkiye'den İsveç'e çok sert tepki geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "İsveç, bugün insanlık suçu olan alçakça bir eyleme izin vermiştir. Bu bir ifade hürriyeti değildir; tüm insani değerlere karşı düşmanca bir yaklaşımdır" dedi. Öte yandan Ankara'dan da peşi sıra açıklamalar geldi, NATO üyeliği için Türkiye'ye muhtaç olan İsveç kesin ve net bir dille ikaz edildi.

Giriş Tarihi 21 Ocak 2023, 17:55 Güncelleme 21 Ocak 2023, 21:54
Son dakika: Kur’an-ı Kerim’e yapılan alçak saldırı sonrası Ankara’dan İsveç’e peş peşe çok sert tepkiler! ’NATO’ uyarısı...

İÇİNDEKİLER

İsveç'te, Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yaktı.


Kutsal değerlerimizi hedef alan rezil saldırı sonrası Türkiye'den çok sert tepki geldi.



Dışişleri Bakanlığı, "Kutsal değerlerimize hakaret eden bu eyleme ifade özgürlüğü altında izin verilmesini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz! Nefret suçudur" ifadelerini kullandı.



AK PARTİ: "DÜŞMANCA YAKLAŞIM"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de ırkçı Rasmus Paludan eliyle İsveç'te sahnelenen alçak provokasyona iliişkin açıklama yaptı.

Çelik, "İsveç, bugün insanlık suçu olan alçakça bir eyleme izin vermiştir. Bu bir ifade hürriyeti değildir; tüm insani değerlere karşı düşmanca bir yaklaşımdır. İsveç makamları insanlığa karşı suç olan bir eylemin parçası olmuştur" dedi.

Öte yandan provokasyona Ankara'dan da peş peşe tepkiler geldi.

İsveç'in Ankara Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Provokatif eylem güçlü şekilde kınandı. Kutsal değerlere hakaretin "demokratik haklar" kisvesi altında savunulamayacağı vurgulandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, İsveç'in bütün uyarılara rağmen provokatif eylemlere izin vermeye devam ettiğini söyledi.

Şentop, "İsveç'te, daha önce olduğu gibi, yine, terör eylemlerine ve terör örgütlerinin çalışmalarına müsaade edildiğini, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı alçakça bir eyleme izin verildiğini ve bu eylemin gerçekleştiğini üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakma talebini, bu alçakça eylemin İsveç makamlarınca onaylanmasını ve bu menfur eylemin gerçekleşmesini İSİPAB olarak, İSİPAB'a üye parlamentoların temsil ettiği halklar adına, dönem Başkanı sıfatıyla en güçlü şekilde lanetliyoruz." diye konuştu.

"Başka ülkelerde insan haklarına, farklı yaşam biçimlerine saygı gösterilmesini beklerken, İsveç'te Müslümanların en temel değeri ve kimlikleri olan Kur'an'ı Kerim'in yakılmasına izin verilmesi tam bir iki yüzlülüktür." dedi.

Şentop, şunları kaydetti:
"İslam'ın en temel değerlerini ve Müslümanları pervasızca ve alçakça hedef alan bu provokatif girişimlere izin verilmesi, bir özgürlüğün kullanımı olarak asla nitelendirilemez. İsveç makamları aldıkları bu kararla, Müslümanları ve onların inançlarını 'yok edilmesi gerekenler' şeklinde gösteren bu açık nefret suçunun ortağı haline gelmişlerdir. Bu karar, aynı zamanda insanları barış, huzur ve güven içerinde birlikte yaşatma konusunda İsveç makamlarının acziyetinin ve sağlıklı bir bakış açısından yoksunluğunun da göstergesi niteliğindedir. Toplumları kutuplaştıran, ötekileştiren, birbirlerine karşı kışkırtan bu aşağılık ve iğrenç eylem, sadece bir nefret söylemi ve İslam düşmanlığı değil, bu boyutlarıyla, aynı zamanda insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bu eylem Nazilerin Almanya'da ilk başta Yahudilerin değerlerine ve daha sonra kendilerine yaptıklarından farksızdır. Bu tür eylemlerin, önlenmediği ve faillerine en ağır cezalar verilmediği takdirde, öncelikle Avrupa'yı ve sonra tüm dünyayı ateşe veren, daha önce de Avrupa topraklarında yeşeren Naziliğin güncel versiyonlarına kapı aralayacağı aşikârdır."

Şentop, "Bizler, Müslümanlar olarak tüm insanların din, dil, etnik köken ve toplumsal statülerden bağımsız olarak, yaratılışları gereği kutsal bir değere sahip olduklarına inanıyor; bütün toplumların değerlerine ve kutsallarına aynı saygı ile yaklaşıyor ve bunlara karşı her türlü saldırının karşısında duruyoruz." ifadelerini kullanarak, "Bütün dünyada gerçek bir barış, huzur ve refah ikliminin tesis edilmesinin de ancak ve ancak bütün devletlerin, aydınların, kanaat önderlerinin ve hatta bireylerin, bu ilkeli, tutarlı ve insanî anlayışı benimsemeleriyle mümkün olacağına inanıyoruz. Müslümanların en temel kutsalına saldıranlara, farklı inanç ve yaşam biçimlerine açıkça savaş açanlara karşı yasal süreçlerin başlatılması için başta İsveç makamları olmak üzere, uluslararası toplumu, uluslararası yargı kurumlarını ve faillerin İsveç'ten ayrılması durumunda, gereğinin yapılması için gittikleri ülkelerin yargı kurumlarını göreve çağırıyoruz." diye konuştu.

"KABUL EDİLEMEZ BU HATADAN BİR AN EVVEL DÖNMEYE DAVET EDİYORUM"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan provokasyonu lanetlediğini belirtti.

Oktay, "Türkiye'yi ve tüm İslam alemini hedef alan bu suçlara izin vererek ortak olan İsveç makamlarını kınıyor, kabul edilemez bu hatadan bir an evvel dönmeye davet ediyorum." ifadesini kullandı.



"İSVEÇ SAVUNMA BAKANI JONSON'UN ZİYARETİNİ İPTAL ETTİK"
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye'ye karşı yapılan alçakça eylemlerin İsveç yönetiminden tepki almamasının "kabul edilemez" olduğunu vurguladı. Akar, İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson'un 27 Ocak'ta yapacağı ziyaretinin öneminin kalmadığını, bu nedenle ziyareti iptal ettiklerini söyledi.

"KUTSAL KİTABIMIZ KUR'AN-I KERİM'E YÖNELİK ALÇAKÇA EYLEM NEFRET SUÇUDUR"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu eyleme izin verilmesini "bir akıl tutulması" olarak değerlendirdi.

"Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça bir eyleme izin veren İsveç hükümetini ve polisini kınıyorum." açıklamasında bulunan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça eylem nefret suçudur. 'Düşünce özgürlüğü', milyarlarca Müslüman'ın kutsal kitabına hakarete, saygısızlığa bahane de kılıf da yapılamaz. Kur'an'a yapılan alçakça saldırı, düşüncesizliğin ve Avrupa Orta Çağ ilkelliğinin göstergesidir. İsveç hükümetini, Müslümanların kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'e saldırıyı marifet zanneden günümüz Ebu Cehillerine karşı yasal tedbirler almaya ve gereğini yapmaya davet ediyorum.

Kur'an, Allah'ın kelamıdır. Kur'an'a düşman nice Ebu Cehil geldi geçti, kıyamete kadar da nicesi gelip geçecek. Hiçbir Ebu Cehil Kur'an'ı aciz bırakamadı, ama Kur'an her Ebu Cehil'i aciz bıraktı. Günümüz Ebu Cehilleri de Kur'an karşısında alçaldıkça alçalacak ve aciz kalacak."



"BU EYLEME İZİN VERİLMESİ İSLAM DÜŞMANLIĞININ TEŞVİK EDİLMESİDİR"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kutsal değerlere saldırının modern barbarlık olduğunu ifade etti.

"Bu eyleme izin verilmesi İslam düşmanlığının teşvik edilmesidir." sözleriyle İsveç'e tepki gösterdi.

"MÜSLÜMANLARIN DİNLERİNE YÖNELİK SAYGILI OLSUNLAR"
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Stokholm yönetiminin ateşle oynadığını kaydetti.

Kurtulmuş, "Dünyanın en önemli ve en hızlı gelişen dini grubu olarak Müslümanlar söz konusudur her yerde vardır ve Müslümanların dinlerine yönelik saygılı olsunlar" dedi.



ERBAŞ: BU KİRLİ ZİHİNLERE KARŞI MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da İsveç makamlarının İslam'a ve Türkiye'ye karşı işlenen nefret suçuna ortak olduğunu söyledi.

Erbaş, şunları söyledi:

"Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde insanları cehaletten aydınlığa çıkarılması için gönderilen yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakmayı hedefleyen bir eyleme İsveç makamlarınca izin verilmesini lanetliyor, şiddetle kınıyorum. İsveç makamları sergilediği tutum ile İslam'a, Müslümanlara ve Türkiye'ye karşı işlenen nefret suçuna ortak olmuş ve toplumsal barışı hedef almıştır. Bu kirli zihinlere karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz."



Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsveç'te Türkiye'nin Stockhom Büyükelçiliği yakınında Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonuna tepki gösterdi.

Fahrettin Altun açıklamasında şunları kaydetti:

İsveç, Türkiye'ye karşı nefret dolu provokasyonları önlemek ve İslam'ı hedef alanlarla mücadele etmek için derhal harekete geçmeli. İsveç makamları ifade ve toplanma özgürlüğü gibi bahanelerin arkasına saklanamaz.

Sözde protestocular, Türkiye'ye ve İslam'a karşı nefret tohumları ekmeye kararlı provokatörlerden başka bir şey değil. İsveçli yetkililer, Türkiye ile olan ilişkilerini zehirleyerek İsveç'in NATO üyeliğini engellemeyi amaçlayan terör grupları olduğu gerçeğine uyanmalı.

Türkiye'nin İsveç Büyükelçiliği önünde düzenlenen sözde "protesto", terör örgütü PKK'nın örgütlü propaganda faaliyetlerinin bir başka örneğidir. Bu da İsveç'in NATO'ya katılmadan önce terörizm konusunda Türkiye ile iş birliği yapması gerektiği konusunda ısrarımızı haklı çıkarıyor.



PKK yıllardır Avrupa ülkelerinde özgürce dolaşarak ülkemize karşı terörist faaliyetler için militan ve para topluyor; Avrupa başkentlerinde de ifade özgürlüğü adı altında Türkiye aleyhine propaganda yapıyor.

Avrupa hükümetlerinin kendi topraklarında PKK'nın yürüttüğü organize terör faaliyetleri gerçeğini fark etme zamanı çoktan geçti. Kürt siyasi aktivizmi ile PKK'nın terörist faaliyetleri arasında net bir ayrım yapmaları gerekiyor.

Türkiye, Avrupalı ve NATO müttefiklerimizin ulusal güvenliğimize ve ülkemize yönelik terör tehditlerini dikkate almaları konusunda ısrar etmeye devam edecek. Bugün planlananlar gibi sözde "protestoları" toplanma ve ifade özgürlüğünün bir parçası olarak değerlendiremezler.



"PERSONELİMİZİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYIN" UYARISI

İsveç makamlarını, büyükelçiliğimizdeki personelimizin güvenliğini sağlamaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Ayrıca bu olayı düzenleyenleri de araştırmalı; bu kişilerin gerçek bağlantılarını ve ülkemize karşı amaçlarını ortaya çıkarmalılar.

"NATO'YA KATILMAK İSTİYORLARSA..."
İsveç makamları ulusal güvenlikleri konusunda ciddiyse ve buna istinaden NATO'ya katılmak istiyorlarsa, Türkiye gibi NATO müttefiklerinin güvenliğini de önemsemeleri gerekir.

Türkiye kırk yılı aşkın süredir terör gerçeğiyle uğraşıyor. Avrupa, ülkemize yönelik terör faaliyetleri için önemli bir kuluçka alanı olmuş durumda. Bu ülkelerden herhangi biri bizimle gerçek bir diyalog ve verimli bir ilişki istiyorsa buna son verilmeli.



TÜRK VATANDAŞLARI BAYRAKLARLA BÜYÜKELÇİLİĞE GİTTİ
Öte yandan Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önüne giden Türk vatandaşları da, alçak saldırıya karşı ellerinde Türk bayraklarıyla protestoda bulundu.