Elebaşı Mazlum Kobani'nin yardım dilendiği ABD'den destek gecikmedi: Kara operasyonları yeniden başlıyor

Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde güvenlik koridorunu tamamlayarak sınırı terörden temizlemek için gerçekleştireceği kara harekatının hazırlıkları hızlandı. Harekat öncesi terör örgütünün yaşadığı panik, büyükbaşların açıklamalarına yansıdı. Washington Post'ta yazısı yayınlanan elebaşı Mazlum Kobani, ABD'ye adeta yalvardı. Yazının ardından gazete, Pentagon'un terör örgütü SDG ile tam kara operasyonlarının yeniden başlayacağı duyurdu. Haberde Türkiye'nin kara harekatının bölgedeki Amerikalıları tehlikeye atabileceği yalanı dile getirildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Astana üçlüsü olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozacak unsurlara karşı sert şekilde müdahale edeceklerini belirtti.

Giriş Tarihi 07 Aralık 2022, 14:03 Güncelleme 07 Aralık 2022, 17:20
Elebaşı Mazlum Kobani’nin yardım dilendiği ABD’den destek gecikmedi: Kara operasyonları yeniden başlıyor

İÇİNDEKİLER

Astana üçlüsü olarak Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozacak unsurlara karşı sert şekilde müdahale edeceklerini belirten Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Bu bağlamda, Türkiye ile Suriye arasında yapılan ve geçerliliğini koruyan Adana Anlaşması kapsamında, Türkiye'nin endişelerinin dikkate alınması doğrultusunda, bu iki ülkenin diyaloğu yeniden sağlaması yoluyla sınırda güvenliğin sağlanması ile ilgili sorunları çözmesinden yanayız." diye konuştu.

SURİYE SİYASİ OYUNLARIN KURBANI
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, katıldığı Primakov Okumaları Uluslararası Forumu'nda güncel konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Suriye meselesine değinen Lavrov, "Suriye, jeopolitik siyasi oyunların kurbanı kalmaya devam ediyor. Bu, Arap Baharı ile 2011'de başladı ve böyle devam etti." diye konuştu.

Lavrov, Suriye'de yabancı devletlere ait silahlı güçlerin bulunduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
Bunların arasında Suriye yönetiminin davet ettiği ve davet etmediği güçler de yer alıyor. Türkiye ve Suriye arasındaki özel ilişkilerin tarihi ve İran'ın Suriye'deki etkisi dikkate alındığında, sahadaki durumu gerçekten etkileyenlerin birleşmesi, Esed (Suriye'deki rejimin lideri) ve hükümeti ile konuşması gerektiği kanaatinde idik. Böylece Rusya, Türkiye ve İran'dan oluşan Astana üçlüsü kuruldu.

TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDAKİ ANLAŞMALAR
Türkiye ile Rusya arasında İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin varlığına yönelik anlaşmanın sürdüğünü hatırlatan Lavrov, burada Şam yönetimiyle diyaloğa açık olan muhaliflerle terör unsurlarının ayrılması gerektiğini, bu hususta Rus ve Türk devlet başkanlarının anlaşmaları olduğunu ifade etti.

Lazkiye-Halep M4 otoyolu üzerindeki blokajın kaldırılması, ortak devriyelerin yapılması konusundaki anlaşmaların daha önce yapıldığına dikkati çeken Lavrov, söz konusu anlaşmaların şimdilik tamamının uygulanmadığını savundu.

Lavrov, "Türk meslektaşlarımız da bunu kabul ediyor ve zorlukların üstesinden gelineceğine dair taahhütlerde bulunuyor." ifadesini kullandı.

SURİYE'NİN KUZEYİNDE ABD'NİN ETKİSİ
Türk yetkililerinin Suriye'nin kuzeydoğusu konusundaki anlaşmaları hatırlattığına dikkati çeken Lavrov, bu bölgede Suriye Demokratik Güçleri ve YPG'nin Türkiye tarafından düşman ve terör örgütü olarak kabul edildiğini hatırlattı.

Lavrov, "Bu yapılar, Amerikan birliklerinin esas olarak Fırat'ın doğu yakasında yasa dışı bulunması çerçevesinde ABD'nin himayesinden yararlandıkları gerçeğinde birleşiyor." dedi.

Suriye'de el-Tanf bölgesindeki duruma da değinen Lavrov, "Burada, vaatlere rağmen yasa dışı olarak 50 kilometrelik çapta el-Tanf bölgesi bulunuyor. Bu bölgede nelerin olup bittiğini kimse bilmiyor. Verilerimize göre teröristler, Rukban ve Hol kamplarında olduğu gibi burada da kendilerini iyi hissediyor." şeklinde konuştu.

Lavrov, ABD'nin Suriye'deki terör örgütü PKK/YPG'yi desteklediğine işaret ederek, "Amerikalıların, burada Kürt ayrılıkçılığını desteklemesi Türkiye'yi de endişelendiriyor. Bu, Kürtlerin azınlık olarak bulunduğu diğer ülkeleri de endişelendiriyor. Çünkü Kürt sorunu çok tehlikelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Suriye rejimi ile PKK/YPG arasında diyaloğun sağlanmasından yana olduklarını dile getiren Lavrov, "Bu oluşumların, aşırılıkçılığı güden kışkırtıcı eylemleri benimsemekten vazgeçmesi gerektiğini" vurguladı.

ABD'nin ise bunu engellediğinin altını çizen Lavrov, şunları kaydetti:
Amerikalılar, Kürtleri bundan vazgeçiriyor. Amerikalılar, Rusya'nın bölünmesinden yana oldukları gibi, Kürtlerin bağımsız bir devlet kurmaları için koparılmasından da yana. Bu, Amerikalıların uzun zamandır benimsediği 'böl ve yönet' çizgisidir. Onlar, Suriye Demokratik Güçleri'nin Kürt liderlerini Şam ile diyalog kurmalarından vazgeçiriyorlar. Maalesef, bu Kürt oluşumlar, Amerikalıların güvenli ortak olduğuna inanıyor.

TERÖR ELEBAŞI YALVARDI
Türkiye'nin olası kara harekatı YPG/PKK'da paniğe neden olurken terör örgütünün elebaşları ABD'ye adeta yalvarmış ve yardım dilenmişti. Son olarak ABD'li Washington Post, terör örgütü elebaşı Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin'e bir köşe ayırmıştı.

Bugünkü haberinde ise üç ABD'li yetkilinin açıklamalarına yer verdi. 'ABD askerleri Türkiye'ye rağmen Suriye'deki devriyelerini genişletecek' başlıklı haberde yetkililerin skandal ifadeleri yer aldı.

ABD'NİN EN SADIK MÜTTEFİKİYİZ
Geçtiğimiz günlerde Washington Post, Mazlum Kobani Adlı Ferhat Abdi Şahin'in "Amerika'nın Suriye'deki en sadık müttefikiyiz. Bizi unutmayın" başlıklı yeni bir yazısını yayılmadı.

ABD'den destek isteyen terörist skandal cümleler kurarak "Türkiye, bu yıl SDG'deki ve yönetimimizdeki pek çok meslektaşıma suikast düzenlendi" şeklinde açıklamalara yer verdi.

Yazısında kara harekatı paniğinin açıkça görüldüğü terörist, "Böyle bir saldırının sonuçlarının ne olacağını çok iyi biliyoruz; çünkü Türkiye bunu daha önce de yaptı" dedi.

Uluslararası topluma seslenerek "Türkiye'yi durdurun" diyen Kobani, somut adımların artırılmasını istedi.

Bu yazının ardından gazetede ABD'nin skandal adımı duyuruldu. 3 ABD'li yetkiliye dayandırılan haberde, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un terör örgütü SDG ile tam kara operasyonlarının yeniden başlayacağı ifade edildi.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YALANINA SARILDILAR
'ABD askerleri Türkiye'ye rağmen Suriye'deki devriyelerini genişletecek' başlıklı haberde, Türkiye'nin bu tehdidini yerine getirebileceği vurgulandı. Türkiye'nin kara harekatının bölgedeki Amerikalıları tehlikeye atabileceği yalanına sığınan yetkililerin sözlerine yer verildi.

ABD'Lİ ALBAYDAN SKANDAL SÖZLER
ABD askeri sözcüsü Albay Joseph Buccino yaptığı açıklamada, "Suriye'de güvenlik ve istikrarda zorlu kazanımları tehlikeye atabilecek herhangi bir eylemden endişe duyuyoruz" dediği haberde yer aldı.

"Birliklerin çoğunu geri çektiğimiz bir yerde deneyimli, tanınmış ve güvenilir ortaklarımız olan SDG'nin güvenliğinden endişe duyuyoruz." sözlerine yer verildi.

ABD SON SALDIRILARI ONAYLAMADI
Yetkililerden biri, "ABD, Türkiye'nin Suriye'deki son saldırılarını onaylamadı" dedi ve "Türkiye'nin terörle ilgili meşru güvenlik endişeleri olsa da, Suriye'deki durumu istikrarsızlaştıran askeri tırmanışın bu endişeleri çözeceğine inanmıyoruz" ifadelerini kullandı.

DEAŞ bahanesi ile SDG'ye ihtiyaçları olduğunu belirten Washington'daki Demokrasileri Savunma Vakfı'nda bir dış politika ve askeri analist olan Bradley Bowman, "Onları desteklemeye devam etmek ve başarılı olmalarını sağlamak bizim çıkarımıza ve Türkiye'nin bunu anlaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Gazete Bowman'ın, bazı ABD askeri yetkililerinin Türk mevkidaşlarıyla iyi ilişkilere sahip olmaya devam etmesine karşın, Türkiye'nin diğer yönlerden davranışlarının diğer NATO müttefiklerinin simgesi olmadığını söylediğini yazdı.

HAVACILIK EĞİTİMİ VERDİLER
Öte yandan geçtiğimiz ay Türkiye sınırına 25 kilometre uzaklıkla Derik'te PKK/YPG ile askeri manevralar yapan ABD'lilerin terör örgütüne, 'havacılık' eğitimleri verdiği ortaya çıktı.

İstihbarat kaynaklarının da ABD'li pilotların Deyrizor'da terör örgütü PKK/YPG'ye 2 adet helikopter tahsis ettiği bilgisine ulaştığı belirtildi ABD'nin bu eğitimlerle PKK/YPG'li teröristten oluşan 80 kişilik sözde havacılık birimi oluşturmak istediği de istihbarat birimlerince tespit edildi.

ABD'li pilotların özel olarak seçilen 10 teröriste helikopter kullanım eğitimi verdiği, o teröristlerin de belirlenen diğer teröristleri eğittiği ifade edildi.

CAYROKOPTER EĞİTİMİ
Terör örgütü PKK'nın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üs bölgelerine düzenlediği saldırılarda kullandığı özel düzenekli droneların kaynağı da belli oldu.
Örgütün son dönemde sayılarını çoğalttığı drone'ların ABD'den temin ettiği öğrenildi. ABD'li askerlerin ellerinde bulunan cayrokopterlerin kullanımına ilişkin PKK/YPG'li teröristlere eğitim verdiği de tespit edildi.

PARAMOTOR ÜRETİMİNE BAŞLADILAR
Terör örgütü PKK, yurt dışından temin ederek özellikle sızmalarda kullandığı paramotorları da kendisi üretmeye başladı.

Yenişafak'ın haberine örgütün bu konuda da ABD ve koalisyon güçlerinden teknik ve lojistik destek aldığı istihbarat raporlarında yer aldı.

Mersin'in Mezitli ilçesinde polisevine saldırıp 1 polis memurunu şehit eden teröristlerin, paramotor kullanarak Suriye'den Türkiye'ye sızdığı tespit edilmişti.

PARAŞÜTLE ATLAMA TATBİKATI
Suriye'nin Kuzeydoğusunda bir ilke daha imza atan ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri savaş uçaklarından paraşütle atlama tatbikatı yaptı. Deyrizor kırsalındaki Koniko dolga lgaz sahasında gerçekleştirilen tatbikatlara, PKK/YPG'li teröristlerin de dahil edildiği iddia edildi.

Öte yandan terör örgütü ABD ile PKK ara verdikleri ortak devriyeye yeniden başladı. Deyrizor'da uluslararası koalisyon ve PKK birlikte iki devriye yaptı.

Fırat Nehri'nin doğusunda kalan Deyrizor toprakları, ABD destekli terör örgütü YPG/PKK'nın işgalinde, il merkezi ve diğer kırsal bölgeler ise Esed rejimi ve İran destekli grupların kontrolünde bulunuyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN