Oğuzhan Uğur'un programında ucuz propaganda! Dezenformasyon yasasını eleştirdiler, Almanya'yı övdüler: Gerçekler ortaya çıktı

Oğuzhan Uğur'un sahibi olduğu Babala TV'de yayınlanan Mevzular Açık Mikrofon programında 'dezenformasyonla mücadele' yasası ele alındı. Programda muhalif isimler yer alırken, sosyal medyada yürütülen dezenformasyon göz ardı edilerek yasa tek taraflı olarak eleştiri yağmuruna tutuldu. Programda Almanya'da basın özgürlüğünün en üst düzeyde yaşandığı dile getirilirken, ortaya çıkan bilgiler bu ifadeleri yalanladı.

Giriş Tarihi 25 Ekim 2022, 12:49 Güncelleme 25 Ekim 2022, 14:12
Oğuzhan Uğur’un programında ucuz propaganda! Dezenformasyon yasasını eleştirdiler, Almanya’yı övdüler: Gerçekler ortaya çıktı

İÇİNDEKİLER

Youtube'de yayınlanan Oğuzhan Uğur'un sunuculuğundaki Mevzular Açık Mikrofon programında, 'dezenformasyonla mücadele' yasası ele alındı. Programa katılan konuklar ve dinleyiciler içerisinde muhalif isimlerin baskınlığı dikkat çekti. Uğur Dündar, Okan Bayülgen, Ece Üner, Özlem Gürses, Candaş Tolga Işık, Haluk Levent, Cüneyt Özdemir, Taylan Yıldız ile Murat Hattatoğlu, Çağdaş Çelik ve Levent Eraslan'ın konuk olduğu programa onlarca sosyal medya fenomeni katıldı. Yasa tek taraflı ele alınarak 'sosyal medya düzenlemesi' adı altında sert eleştirilere hedef oldu.

ÜNER: VENEDİK KOMİSYONU KARARI VAR
Programa katılan isimlerden Ece Üner, ilginç bir ifade kullandı.

Üner, yasaya dair yaptığı değerlendirmede, "Toplumu bilgi kirliliğinden kurtarmak istiyorsun, arındırma istiyorsun ama korkunç bir bilgi kirliliğiyle geçiyor yasa. Almanya Avrupa örneği veriliyor. Orada Venedik Komisyonu kararları var. Almanya'da yargı bağımsızlığı var. Avrupa'da Almanya'da böyle bir şey yok."

ALMANYA'DA BASIN ÖZGÜR YALANI
Programda çok sayıda yanlış ve kasıtlı dezenformatif bilgi paylaşıldı. Bu paylaşımlardan en çarpıcı olanı ise; Almanya'da basının tamamen tarafsız ve bağımsız hareket edebilimesi yönündeki açıklama oldu. Tepkiyle karşılan bu sözlere karşı; bir soyal medya kullanıcıs şu paylaşımda bulundu; Almanya'da basına hiç karışılmıyormuş, Babala TV yayınından bunu öğreniyoruz. Almanya'da şu an Alman devletinin Ukrayna politikasına (Ukrayna değil aslında NATO) aykırı yayın yapan tüm medya kuruluşlarının lisansları 1 günde imha edildi. Muhabirleri yargılanıyor (Hapisle)

TEKELLEŞMEYE GİDİYOR
Birçok AB ülkesi, Türkiye'nin hak ihlali yaptığı iddiasını sık sık Batılı medya kuruluşları aracılığıyla servis ediyor. Türkiye'deki bazı muhalif gruplar da Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nın dünyada benzeri olmadığını iddia ediyor. Ne var ki Avrupa, Türkiye hakkında karalama kampanyası yürütürken dünya tarafından görmezden gelinen ikiyüzlü uygulamalara da imza atıyor.

Rusya Ukrayna savaşının başlamasıyla birlikte Ukrayna'ya olan desteklerini sık sık vurgulayan onlarca AB ülkesi, medyada ise radikal bir tekelleşmeye gidiyor. Basın özgürlüğü konusunda "örnek gösterilen" ülkelerin başında gelen Almanya'da, durum iddia edilenin aksine seyrediyor.

HAPİSLE YARGILANIYORLAR
Son verilere göre Almanya'da, hükümetin Ukrayna politikasını aykırı yapan tüm medya kuruluşları teker teker kapatılmış durumda. Tek yönlü ifade özgürlüğünün desteklendiği ülkede, Rus kaynaklı medya kuruluşlarının lisanslarının oldukça kısa süre içinde iptal edildiği biliniyor. Üstelik lisans iptali, tek yaptırım değil. Ülkede son bir yıl içinde onlarca muhabir, yaptıkları haberler nedeniyle hapisle yargılanıyor.

PAYLAŞIMLAR SİLDİRİLDİ
ABD'li Wall Street Journal'ın, savaşın ilk aylarında AB ülkelerindeki sosyal medya sansürüne ilişkin hazırladığı bir rapor yeniden gündeme geldi. Buna göre yanlış haber yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın tüm AB ülkelerinde Rus kaynaklı medya kuruluşlarına erişim tamamen iptal edildi.

AB devletlerinin politikasına aykırı yayın yapan veya yapma ihtimali bulunan internet siteleri, kanallar, bloglar ve hatta Twitter hesapları da kapatıldı. Bunların yanında tüm ilişkili bağlantı paylaşımları da bir daha ulaşılamaması amacıyla arama motorlarından silindi.

RUS KANALI YASAKLANDI
Rusya'nın Ukrayna'na yönelik askeri harekatı başlatmasının ardından; Almanya radyo ve televizyon yayınları yayın düzenleyici kurumu, Rus haber kanalı Russia Today'in (RT) Almanca yayınlarını yasakladı. Kurum, RT DE'yi yasaklama kararı için gerekli yayın lisansına sahip olmamasını gerekçe gösterdi.

İSTİHBARAT PEŞLERİNDE
2018 yılında yapılan araştırmaya göre; Alman istihbarat örgütü BND'nin iki yıldır AB sınırları dışında, şüphelendiği gazetecilerin telefon ve internet iletişimini dinleme ve izlemesi Alman gazetecilerin tepkisine neden oluyor.

BND'nin basın özgürlüğünü ve iletişimin gizli olması hakkını ihlal ettiğini savunan Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, basın özgürlüğü açısından tartışma yaratan kanuna itiraz için Federal Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Söz konusu uygulamanın sadece yabancı gazetecileri değil, başka ülkelerdeki meslektaşlarıyla ortak çalışan Alman araştırmacı gazetecileri de kısıtlamasından kaygı duyuluyor.

SALDIRIYA UĞRADILAR
Alman medyasında en çok tartışılan ve sahada çalışanları da doğrudan tehdit eden bir diğer durum, giderek artan sözlü ve fiziki saldırılar. 2018 yılında; Alman Gazeteciler Sendikası'nın (DJV) verilerine göre, geçen yıl en az 22 gazeteci sokakta çalışırken saldırıya uğradı. Söz konusu saldırıların hemen hepsi ise sağ popülist ve ırkçı grupların etkinlikleri kapsamında oldu.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN