Kirişci, sahada çok büyük tehlike arz eden unsurun kalmadığını ancak konunun henüz neticelenmediğini çünkü meteorolojiden, bugün öğleden itibaren yüksek hava sıcaklığı ve rüzgar olacağı yönünde bilgilendirme geldiğini belirtti.
Ekiplerin gündüz ve gece yoğun şekilde çaba sarf ettiğini anlatan Kirişci, havanın kararması nedeniyle, gece boyunca karadan etkili bir çalışma sürdürüldüğünü bildirdi.
Yangında görev alan araç gereçlerle ilgili de bilgi veren Kirişci, sahada, 453 arazözle toplam 1148 aracın bulunduğunu, adım atacak yer olmadığını ifade etti.
Hava araçları konusunda da 61 helikopter ile 13 uçağın sahada sabah saatlerinden itibaren görevde olduğunu aktaran Kirişci, şunları kaydetti:
"Katar'dan 3 helikopter ulaştı, onlar da sahada. 1 adet Azerbaycan'a ait amfibi uçak hizmetlerini sürdürüyor. Bu arada dün de belirtmiştik, yardım talebi çağrısına çıkmadık uluslararası arenada ama başta İsrail olmak üzere Romanya ve Avrupa'nın ilgili birimlerinin, bize bu konularda yardımcı olmak ve katkı sağlamak adına araç gereç yönünden teklifleri var. Fakat biz son bugün yapılan teklifleri, gelinen olumlu noktayı da dikkate alarak şimdilik beklemede tutuyoruz. İnşallah bu güzel habere de artık yaklaşırız diye umut ediyoruz. Çünkü bu rüzgarın ne yapacağıyla ilgili kesin bir şey söylemek mümkün değil."
Akredite olan sivil toplum kuruluşlarının da yoğun çaba gösterdiğine değinen Kirişci, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Hükümetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aracılığıyla, evleri tahliye edilen ailelere 3 biner liralık nakit desteği olduğunu hatırlatan Bakan Kirişci, "Şunu çok rahatlıkla artık söyleyebiliriz, büyük ölçüde sıkıntı giderilmiş durumda ama son sözü söyleyebilmek için bugünü takip etmek, izlemek durumundayız." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Orman konusundaki cezalar artırılmalıdır. İdam konusu Türkiye'de çok tartışılıyor. İdamın da kendine ait bir caydırıcılık süreci söz konusu. Evet ağza hoş gelmiyor yani çok sıcak gelmiyor. Ama bu kadar sorumsuzluğun da kendi adına yüklü bir cezası olması lazım." dedi.
Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Marmaris'te orman yangınındaki son durumla ilgili Muğla Afet Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamada bulundu.
Yangın bölgesindeki çalışmaları yerinde takip eden Soylu, gazetecilere, yangın başladığı andan itibaren orman teşkilatının helikopterlerle çok kısa bir sürede alevlere müdahale ettiğini söyleyerek, "Bu kısa sürede yapılan müdahale, yangının daha geniş alanlara yayılmasını engelledi." dedi.
Yangının başından itibaren akredite sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştıklarını, yangın alanlarına sivil halkın girmesini engellediklerini, ekiplerin birbirleriyle koordinasyonunun çok profesyonelce olduğu bir çalışma yürüttüklerini dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
"Hava ve kara koordinasyonu da burada çok iyi oldu. Dün gece itibarıyla özellikle Marmaris'e yangının atlama ihtimaline karşılık, aynı zamanda orada bir çöp toplama merkezi var, bunların hepsi bir tehlikeye işaret ediyordu. Akşam hava kararana kadar havadan, hava karardıktan sonra da sabaha kadar göz kırpmadan sektör sektör ayırıp o bölgenin tamamını söndürdüler. Burada orman teşkilatımızı tekrar tebrik etmek istiyorum, olağanüstü bir koordinasyon ortaya koydular. Şu anda Sayın Bakanımızın söylediği gibi, bir bölge var. Onunla ilgili hem havadan hem de karadan etrafı çevrildi. Dönem dönem başka yerlerde toparlanmalar var. Onları bir vesileyle söndürüyorlar. En büyük riskimiz öğlenin hemen akabinde çıkabilecek rüzgar. Rüzgarın oluşturacağı sonuçlarla ilgili tüm tedbirleri arkadaşlarımız almaya çalışıyor."
"BİZ İŞİMİZE BAKIYORUZ"
Bakan Soylu, yangın bölgesine gelip de hassasiyeti yaşamayıp "Sadece bir söz söyleyeyim de boş lakırdı olsun, ne olursa olsun." derdinde olanların bulunduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Afetle uğraşan bir kardeşiniz, bu milletin bir evladı olarak, belki de bizim zihnimizi en çok meşgul eden budur. Yalanla uğraşmamızdır. Bir şeyi bir daha ifade etmek istiyorum. Bir yalanmetre icat edilse, herhalde Türkiye'de afetle ilgili söylenen yalanlar üzerinden Türkiye'nin en büyük cirosunu yaparız. İkincisi, bir partinin genel başkan yardımcısı ki kendisi partisinin sözcüsüdür. Siyasetin kendi adına kuralları var. Marmaris'e gelip 'Burada helikopter, uçak yok.' demek bir yalandır. Bu doğru. Ama ikinci büyük yalan, yangının riskinin nerede olduğunu bilmeden, burada yangının 'Cumhurbaşkanlığının Okluk Koyu'ndaki yeri için bütün hava uçaklarını yapıyorlar.' demek, bir zihnimizle dalga geçmek, iki milletle dalga geçmek, üç bunca yapılan büyük bir mücadeleyi ki ortaya koyanların emeğine bir gram saygı göstermemektir. Böyle bir değerlendirme ortaya koymak, herhalde siyaset kurmaya çalışmak, TBMM çatısı altında bulunan bir milletvekiline ulu orta yalan söylemek yakışmıyor. Genel başkan yardımcılığı yapan bir kişiye hiç yakışmaz. Allah'tan korksun, kuldan utansın. Doğru bir iş değil.
Biraz önce gittim, sivil toplum kuruluşlarında sabaha kadar çalışan hanımefendiler 'Çalışıyoruz, gözümüze uyku girmedi ama bu kadar yalandan biz yoruluyoruz. Siz ne yapıyorsunuz?' diyorlar. Hukukun yalana karşı bir yaptırımı var. Ama yalanı dinimiz İslamiyet, çerçevelendirmiş, yalan ve gıybet konusunda, insan eti yemeye kadar bir derecelendirme koymuştur. Ayıptır, günahtır, yazıktır. Bu milletin yakasından bir düşün. Bittikten sonra gördüğün eksiklikler varsa, bunu kamuoyuyla paylaşırsın. Bir program ve projen varsa bunu kamuoyuyla paylaşırsın. Yapacağın bir şey varsa paylaşırsın. Onları Allah'a havale ediyoruz. Milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Biz işimize bakıyoruz."
"ORMAN KONUSUNDA CEZALAR ARTIRILMALI"
Gazetecilerin gözaltına alınan zanlıyla ilgili sorusuna yönelik Soylu, savcılığın şüpheliyi talep ettiği bilgisi geldiğini söyledi.
Ormanların sahibinin doğa olduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:
"Bu ormanlar, kimse kusura bakmasın, altına arabasını alıp, ormanın içerisine girip, bu ormanın içerisinde 'Ben de biraz piknik yapayım.' diyen kişilerin değildir. Hele eline içkisini alıp, kendisini kaybedip sonra da buranın yakılmasına vesile olan, sigarasını alıp, buranın yakılmasına vesile olan, kamp ateşi yakıp, o közle beraber buranın yakılmasına vesile olan kişilerin değildir. Sorumluluk hepimizin sorumluluğu."
Tarım ve Orman Bakanlığının, belediyelerin piknik alanları bulunduğunu belirten Soylu, insanların dinlenmek, piknik yapmak, doğayla baş başa kalmak için bu yerleri tercih etmelerini istedi.
Ormanların piknik için yasaklı bölge olduğunu ifade eden Soylu, "Ona kızmış, buna kızmış ama sonucunda bir kişi ormana girmiş, ormanda yangını başlatmış, yangını başlattıktan sonra da binlerce insan buradayız, milyonlarca insan Türkiye'de bu meseleyi izliyor, birçok ülke 'Acaba yardım edebilir miyiz?' diye bize talepte bulunuyor. Yani mesele hem kamusal mesele hem de dünyanın ilgilendiği mesele haline gelmiş." dedi.
Bakan Soylu, özellikle sıcaklıkların yükseldiği dönemde kurallara riayet etmenin hem vatandaşlık görevi hem insani hem de doğaya karşı temel sorumluluk olduğunu vurguladı.
Şüphelinin de adliyeye sevk edildiğini anımsatan Soylu, "Mahkeme nasıl karar verir? Ama tekrar söylüyorum, bu işlerden canı yanan birisi, vatandaş olarak söylüyorum, özellikle orman konusundaki cezalar artırılmalıdır. İdam konusu Türkiye'de çok tartışılıyor. İdamın da kendine ait bir caydırıcılık süreci söz konusu. Evet ağza hoş gelmiyor yani çok sıcak gelmiyor. Ama bu kadar sorumsuzluğun da kendi adına yüklü bir cezası olması lazım." ifadelerini kullandı.
01.31: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınına Türk Kızılay başta olmak üzere akredite sivil toplum kuruluşlarının ormancılarla birlikte müdahalede bulunduğunu bildirdi.
Soylu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Gün döndü, gece yarısı. Yangınla mücadele devam ediyor. Kızılay başta olmak üzere, her birine müteşekkir olduğumuz akredite sivil toplum kuruluşları, kahraman ormancılarımızla birlikte yangına müdahale ediyorlar. Allah hepsinden razı olsun." ifadesini kullandı.
Bakan Soylu'nun paylaşımında bölgedeki yangın söndürme çalışmalarına katılan ekiplerin fotoğrafları da yer aldı.
00.47: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınından 29 kişinin etkilendiğini ve 12'sinin ambulanslarla hastaneye sevk edildiğini belirterek, tedavisi devam eden 2 kişi bulunduğunu bildirdi.
Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Marmaris'e bağlı Hisarönü Mahallesi Bördübet bölgesindeki orman yangınından etkilenenler olduğunu açıkladı.
Son durum itibariyle yangından 29 kişinin etkilendiğini aktaran Koca, "12 kişi olay yerindeki ambulanslarla hastaneye nakledildi, 17 kişi ise nakle ihtiyaç duymadı. Hastanede tedavisi devam eden 2 kişi var." ifadesini kullandı.
00.46: Azerbaycan'ın, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınlarıyla mücadeleye destek için gönderdiği amfibi uçak Muğla'ya geldi. Uçağın Marmaris'teki söndürme çalışmalarına katılması bekleniyor.
Azerbaycan Olağanüstü Haller Bakanlığına ait BE-200CS amfibi uçağı, Türkiye'ye gitmek üzere Haydar Aliyev Havalimanı'ndan yola çıktı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in talimatı doğrultusunda Türkiye'deki orman yangınlarının şiddetlenmesinin önlenmesi ve söndürülmesine yardım amacıyla yola çıkan BE-200 CS amfibi uçağı 11 kişilik ekiple Muğla'nın Dalaman Havalimanı'na akşam saatlerinde iniş yaptı.
Muğla'ya gelen amfibi uçağı geçen yıl yine Marmaris'te meydana gelen orman yangılarında çalışmalara katılmıştı. Sabah saatlerinde söndürme çalışmalarına katılması beklenen uçak suda durmadan 18-20 saniye içinde 12 ton su alarak yangın bölgesine taşıyabilme özelliğini barındırıyor.