Lavrov, Suriye Anayasa Komisyonunun çalışmalarına da değinerek, sürecin yavaş ilerlediğinin ancak tarafların yapıcı olmaya çalıştığının altını çizdi.
Batı ülkelerini ve ABD'yi eleştiren Lavrov, şunları kaydetti:
"Batılı partnerlerimiz ve ABD'li partnerlerimiz şöyle açıklama yaptılar; Esed rejimi, Suriye'yi yönetirken biz herhangi bir şekilde uyguladığımız kısıtlamaları kaldırmayacağız. Orada birtakım sosyoekonomik problemler var ve yığın gibi artıyor. Uluslararası toplum bu problemleri çözmek yerine tam tersine oradaki şartları daha da ağırlaştırıyor. Halbuki Suriye'nin toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını sağlamaları lazım."
Lavrov, ABD'nin Suriye'yi kısıtlamalarla boğduğunu ve burada insani yardımların doğru düzgün yapılamadığını belirtti.
"GEMİLERİN SERBEST ŞEKİLDE ÇIKMASINI SAĞLAMAKLA İLGİLİ TÜM GEREKLİ ADIMLARI ATARIZ"
Rus ordusunun Ukrayna limanları temizlendiği takdirde buraya saldırıp saldırmayacağına ilişkin güvence vermesine yönelik soru üzerine Lavrov, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Devlet Başkanı Putin, bunu sözlü olarak dile getirdi. Biz, bu güzergahların güvenilir şekilde işlemesini sağlamaya hazırız. Yani Ukrayna, limanlarını mayınlardan temizlerse, biz hiçbir şekilde askeri harekatımızı kötüye kullanmayacağız ve gemilerin oradan serbest bir şekilde çıkmasını sağlamakla ilgili tüm gerekli adımları atarız."
Lavrov, ilişkilerin hızlı gelişmesindeki lokomotifin, liderler arasındaki diyalog olduğuna işaret ederek, son dönemde iki liderin 9 kez telefon görüşmesi yaptığını aktardı.
Hükümetler ve kurumlar arasındaki görüşmeler için fikir alışverişinde bulunduklarını vurgulayan Lavrov, sıradaki görüşmenin Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin 9. Toplantısı olduğunu bildirdi.
İki ülke arasındaki yatırım ve ticaret hacminin geçen yılın ocak-mart ayına kıyasla 2 misli arttığına dikkati çeken Lavrov, ticaret hacminde 14 milyar dolara ulaşıldığının, ticareti milli paralarla yapmak için ciddi bir potansiyelin bulunduğunun altını çizdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2019'da bir rekor kırdık, 7 milyon vatandaşımız Türkiye'yi ziyaret etti. 2021'de de 4 milyon Rus turist Türkiye'ye geldi. Enerji alanındaki stratejik projelere de büyük önem atfediyoruz. Akkuyu Nükleer Güç santralini kurmaya devam ediyoruz. Rus doğal gazının Türk akımı üzerinden Türkiye'ye sevki devam ediyor. Bütün bu adımlar, planlı şekilde atılıyor."
"ASKERİ HAREKATLA İLGİLİ BİLGİ VERDİM"
Görüşmede, uluslararası konularda ilgi odaklarının Ukrayna olduğunu aktaran Lavrov, "Ülkemizin güvenliğini tehdit eden problemler oluştu. Sınırımızda güvenliğimizle ilgili endişelerimiz var. Sayın Bakan'a askeri harekatla ilgili bilgi verdim. Biz sivillere olabildiğince en az seviyede hasar vermeye özen gösteriyoruz. Amacımız, Donetsk ve Lugansk cumhuriyetlerindeki Rus vatandaşlarını korumak." diye konuştu.
Lavrov, ikili görüşmede gündeme gelen diğer konular hakkında da bilgi vererek, şu ifadeleri kullandı:
"Suriye meselesini ele alma fırsatını bulduk. Astana Formatı çerçevesinde faal bir şekilde el ele çalışmaktayız. Astana formatındaki sıradaki toplantı, temmuzda Nur Sultan'da yapılacak. (Suriye'deki) Anayasa Komitesinin toplantısı yapıldı, Cenevre'de sona erdi, neticeleriyle ilgili fikir alışverişinde bulunduk. Güney Kafkasya'da nasıl çalışabileceğimiz görüştük. Orada 3+3 formatı kurmaktayız. Moskova'daki ilk toplantıya Gürcü mevkidaşlar katılamadı. Fakat her zaman Gürcistan'a kapımız açık. İkinci toplantı en kısa zamanda yapılacaktır.
Diğer bir konu da Orta Doğu konusu. Çetin bir konu, uzun zamandır çözüm bekleyen bir konu. Her iki ülke de İsrail ve Filistin'in doğrudan görüşme yapmasını istiyor. Ancak birtakım güçler bu konuda suni engeller oluşturuyor. Mevcut statükoyu korumak isteğindeler."
"MONTRÖ SÖZLEŞMESİ'NE HARFİYEN UYMAK ZORUNDAYIZ"
Lavrov, Libya konusunda Türkiye'yle bazı görüş ayrılıklarının bulunduğunu ancak buna karşılık her konuyu ele alışta dost bir partner olarak karşılıklı saygı çerçevesinde hareket edebilme yetisine sahip olduklarını belirtti.
Karadeniz'deki güvenliği sağlamak açısından her iki ülkeye de sorumluluk düştüğünü vurgulayan Lavrov, "Montrö Sözleşmesi'ne harfiyen uymak zorundayız. Türkiye'nin bu konudaki katkılarını takdir ediyoruz. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, 30. yılını kutluyor. Biz, yapıcı şekilde çalışmasından yanayız." diye konuştu.
Lavrov, BM'nin inisiyatifiyle İstanbul'da yapılması düşünülen toplantıya ilişkin "Samimi olmak gerekirse bu, sembolik bir adım olur. Göstermelik bir şeydir. Bu konunun çözümü için Ukrayna'nın limanlarını terk etmelerini sağlamaları lazım." ifadelerini kullandı.
BMGK'nin Suriye'yle ilgili olarak bir yıl önce aldığı kararla sosyal altyapının kurulması gerektiğine dikkati çeken Lavrov, bunun gerçekleşmediğini ve uluslararası toplumun biraz daha faal olması gerektiğini dile getirdi.
"TAHIL DA SERBESTÇE GİDECEĞİ YERE SEVK EDİLEBİLİR, RUSYA TARAFINDAN BUNA BİR ENGEL YOK"
Lavrov, Ukraynalı bir gazetecinin "Rusya, tahıl dışında çaldığı başka neyi satabildi?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Sürekli nerede ne çalabiliriz' diye endişe ediyorsunuz, sizce herkes bunu mu yapıyor? Biz resmen duyurmuş olduğumuz hedefleri yerine getirmekle uğraşıyoruz: Ukrayna'nın doğusunu Neo-Nazi rejiminin baskısından kurtarmak. Bununla uğraşıyoruz. Tahıl da serbestçe gideceği yere sevk edilebilir, Rusya tarafından buna bir engel yok. Bunun gerçekleşmesi için Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, eğer orada hala bir şeyler yönetebiliyorsa, Ukrayna ve yabancı gemilerin Karadeniz'e çıkmasına yönelik talimat vermesi gerekiyor."
TAHIL KORİDORU MESELESİ
Türkiye'nin Rusya, Ukrayna ve BM yetkilileri ile yürüttüğü müzakereler sonucunda "tahıl koridoru"nun işleyişine ilişkin BM çatısı altında yol haritası hazırlandı.
Önümüzdeki günlerde tüm tarafların İstanbul'da bir araya gelerek yol haritasının detaylarını ele alması bekleniyor.
KOMUTA MERKEZİNİN DE İSTANBUL'DA KURULMASI PLANLANIYOR
Başta bölgedeki deniz mayınlarının temizliği olmak üzere gemilerin güzergahı, sigortası, güvenliği, komuta merkezinde yer alacak görevliler gibi konular dörtlü toplantıda değerlendirilecek.
Ukrayna ve Rusya'nın da olumlu yaklaştığı mekanizma ile Karadeniz'deki limanların çevresinde mayın temizliği yapılarak tahıl stokunun dış pazarlara güvenli şekilde ulaşması sağlanacak.
Türkiye'nin, Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuğu ile BM'nin koordinasyonunda İstanbul'da kurulması planlanan merkez aracılığıyla Ukrayna ve Rusya'daki 20 milyon ton tahılın küresel pazarlara sunulması planlanıyor.
ERDOĞAN, PUTİN VE ZELENSKİY İLE "TAHIL KORİDORU"NU GÖRÜŞMÜŞTÜ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmelerinin önemli gündem maddelerinden biri de "tahıl koridoru" oldu.
Putin, Başkan Erdoğan ile görüşmesinde, Rusya'nın, Ukrayna limanlarından tahıl sevkiyatı da dahil olmak üzere Türkiye ile koordineli olarak engelsiz kargo sevkiyatını kolaylaştırmaya istekli olduğunu kaydetti.
Erdoğan da Zelenskiy ile görüşmesinde, Ukrayna tarım ürünlerinin deniz yoluyla ihracı için güvenli koridor oluşturulması projesine bilhassa önem atfettiğini belirtti.
Erdoğan, taraflardan ve Birleşmiş Milletler yetkililerinden oluşacak Kontrol Merkezi'ne katılmaya ve merkeze İstanbul'da ev sahipliği yapmaya ilke olarak olumlu baktıklarını dile getirdi.
Diplomatik kaynaklara göre, Putin ve Zelenskiy de "tahıl koridoru" konusundaki iş birliğine olumlu bakıyor.