Meral Akşener, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına itiraz etmiyormuş gibi davranıyor ama masadaki yüzde 1'lik partilerle bir tutulmayı da kabul etmiyor. Başbakanlık sistemine geçiş için CHP liderinden takvim istediği belirtiliyor. Akşener herkesin kendi adayıyla Cumhurbaşkanlığı seçimine girmesine de sıcak bakmıyor. Bu durumda CHP'nin gerisinde kalacağını biliyor ve milletvekili de olamayacağı için partide kontrolü kaybedeceğini düşünüyor. Kafasındaki senaryo masanın Kemal Bey'in adaylığına onay vermemesi ve kendi isminin öne çıkması…
İYİ PARTİ BOMBAYI PATLATTI: KILIÇDAROĞLU ÜMİT VERMİYOR
Yaşanan gelişmeler bu şekildeyken İYİ Partinin önde gelen isimlerindne biri Kılıçdaroğlu'nun 3 Temmuz'da yapılacak toplantıda adaylığını ilan edeceğini ve Kılıçdaroğlu'nun bu adaylık dayatmasına karşı 'kazanamazsın' çıkışını yaptı.
İYİ Parti cephesinden CHP'ye yakın İsmail Saymaz'a yapılan açıklamada "Bizde Kılıçdaroğlu'nu sevmeyen yok. Kendi aramızda konuşuyoruz; hiçbirimiz kötü demiyoruz. Şansı olsa hepimiz destekleyeceğiz. O ümidi vermiyor." ifadeleriyle Kılıçdaroğlu'nun adaylığına 'kırmızı ışık' yakıldı.
Saymaz konuyu köşesine taşıdı ve İYİ Parti'nin Kılıçdaroğlu'nun adaylığına verdiği 'veto'yu şu ifadelerle aktardı:
"İYİ Parti'nin ağır topu, "Artık Salı Grubu toplantılarımızda en çok cumhurbaşkanı adaylığı meselesini konuşuyoruz" deyince şaşırdım.
Salı Grubu'nu ilk kez bu konuşmada duydum.
İYİ Parti'nin TBMM'deki grup başkanı, iki başkan vekili ve Başkanlık Divanından altı yöneticisi olmak üzere önde gelen dokuz ismi gölge kabine şeklinde her salı toplanıyor. Teşkilatlardan akan bilgiler ile TBMM gündemi ortaklaştırılıyor. Yol haritası çıkarılıyor. Görüşler rapora dönüştürülerek, Akşener'e aktarılıyor.
İYİ Parti'nin ağır topu kritik bir duyuma ulaştıklarını kaydediyor.
"Nedir?" diye sordum.
"Kılıçdaroğlu, 3 Temmuz'da bizim ev sahipliğimizde yapılacak altılı masa toplantısında 'Cumhurbaşkanı adayı olmayı düşünüyorum' diyebilir."
Sordum:
- Kemal Bey'in adaylığına nasıl bakıyorsunuz?"
Şunları söyledi:
"Partimize sürekli ziyaretçi geliyor. Çarşamba günleri grup toplantısı olduğu için ana baba gününe dönüyor. Geldikleri yerlerde, Kılıçdaroğlu aday olursa kimsenin oy vermeyeceğini söylüyorlarmış. 'O mu aday olacak?' diye bize soruyorlar. Biz 'Henüz karar vermedik' diyoruz. 'Kılıçdaroğlu aday olursa kazanamayız' algısı oluşmuş. Bu sözlere hepimiz muhatap oluyoruz. Farklı düşünen bir kişi yok. 'Mecbur kalırsak veririz' diyenler var ama azınlıktalar. Mutlak çoğunluk aksini düşünüyor."
"Hangi gerekçeleri ileri sürüyorlar?" diye sordum.
Şöyle devam etti:
"Aleviliğini öne atıyorlar. Bu konudan ayrıştırmak kabul edilebilir değil. Bir de HDP ile ilgili lafları dolayısıyla MHP ve AK Parti'den gelenlerde 'HDP'nin peşinden mi gideceğiz' algısı var."
"Ya aday olursa?" dedim.
Şu karşılığı verdi:
"Biz tartışmadan karar almıyoruz. Genel Başkan tahmin ediyorum ki il başkanlarını da çağırır. Hatta ilçe başkanlarına kadar inebilir. Buradan 'Hayır' çıkar. Genel Başkan'ın partiye rağmen 'Evet' demesi zor. Önce bizleri ikna etmeli. Aşağıyı serbest bırakırsa kimse evet demez."
İYİ Parti'nin ağır topu telefonu kapatırken, "Bizde Kılıçdaroğlu'nu sevmeyen yok, onu diyeyim. Kendi aramızda konuşuyoruz; hiçbirimiz kötü demiyoruz. Şansı olsa hepimiz destekleyeceğiz. O ümidi vermiyor. Bir ideal için kurduk partiyi, kaybedersek hangi yüzle siyaset yapacağız?" diyor."