Son dakika: AK Parti MYK sona erdi! Ömer Çelik açıklama yaptı: Sedef Kabaş'ın yaptığı ahlaksızlıktır

Son dakika... AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısını sona erdi. Başkan Erdoğan'ın başkanlığındaki toplantıda, ekonomi başta olmak üzere iç ve dış gelişmeler ele alındı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik gündemle ilgili açıklamalarda bulundu. Çelik, Sedef Kabaş'ın Başkan Erdoğan'a yönelik hakaretleriyle ilgili, "Gazeteci sıfatını taşıyan Sedef Kabaş'ın yaptığı kabul edilemeyecek ahlaksız bir şeydir. O ifadelerin kullanılması ahlak yoksunluğu, pespayeliktir. Milletin ortak iradesini temsil eden Cumhurbaşkanlığına yönelik yaklaşım. Keşke çok kaliteli muhalefetimiz olsa. Hakaretle muhalefeti birbirine karıştırmak doğrusunu söylemek gerekirse fikir hürriyetini istismar etmekten başka hiçbir şeye yaramaz" dedi.

Giriş Tarihi 24 Ocak 2022, 09:19 Güncelleme 24 Ocak 2022, 18:12
Son dakika: AK Parti MYK sona erdi! Ömer Çelik açıklama yaptı: Sedef Kabaş’ın yaptığı ahlaksızlıktır

İÇİNDEKİLER

Son dakika... AK Parti MYK toplantısı sona erdi. Parti sözcüsü Ömer Çelik toplantıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.

Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle;

Bugün en kapsamlı değerlendirmelerden biri de, Ömer İleri başkanımızın gerçekleştirdiği sunum oldu. Metaverse kavramına kadar geniş çerçevede MYK'mız bu konuyu ele aldı. Dijitalin siyaseti diyoruz, dijital siyaset demiyoruz.

KRİPTO PARA

Dijitalle ilgili olarak bunu yakından takip etmemiz gerektiği gözüküyor. Geleneksel kurumlarla ilgili, mülkiyet tanımı ile ilgili yeni boyutların açıldığını, yeni tehditlerin güçlü şekilde ortaya çıktığını görüyoruz. Metaverse kavramının insan, toplum hayatına yönelik etkileri ortaya koyuldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde yakın zamanda bir forum düzenlenecek. Teknolojik, felsefi, ekonomik boyutları kapsamlı şekilde ele alınacak.

YENİ BİR DÜZENLEME

Kripto paralar gibi doğrudan insanların hayatını etkileyen konuların ele alınması gerekiyor. Getirileri kadar ortaya çıkan tehditler de sözkonusudur. Sayın Cumhurbaşkanımız hukuki altyapısının çalışılmasıyla ilgili de talimat vermiştir.

'Net Konuşalım'da çıkan veriler şunu gösteriyor; genç kardeşlerimiz uzay konusuna büyük ilgi duyuyor. AK Parti, görünen ve gmrünmeyen pek çok devrimi gerçekleştirmiştir. Dijital yollar ve altyapı, Türkiye'yi bu konuda önemli oyunculardan biri haline getirmiştir. 'Net Konuşalım' toplantıları bütün illerde yaygınlaşarak devam edecektir.

Verilen teşvikler sayesinde TÜBİTAK ve kadın girişimciler başta olmak üzere yeni iş girişimlerine imza atıldığını görüyoruz. Pek çok alanda ülkemizin üretimci hale gelmesindeki dönüşüm dijital alanda da gerçekleştirilmiştir. Genç kardeşlerimizin gösterdiği bu ilgi, önümüzdeki dönemde meyvelerini verecektir. MYK'da hemen hemen büyük bölümünü bunu ayırdık.

KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ

Geçenlerde Sayın Kılıçdaroğlu bir toplantıda yazılı metinden okuyarak ilerideki projelerinden birinin İklim Bakanlığı kurulması olacağını söylemişti. Hadi mesela siyasette dil sürçmesi ve unutkanlık olabiliyor ama hazırlık yapılmış bir toplantıda bundan bahsedilmesi şaşırtıcı olmuştur. İklim Bakanlığı Türkiye'de kurulmuştur. İklim değişikliğinden tutun da çeşitli alanlara kadar birçok gelişme de sağlanmıştır.

RUSYA - UKRAYNA KRİZİ

Sayın Cumhurbaşkanımızın Ukrayna merkezli krizle ilgili olarak nasıl bir diplomasi yürüttüğünü herkes görüyor. Bir tek Türkiye krizin iki tarafına da olumlu karşılanan mesajları ortaya koyabiliyor. Haftalardır dünya Ukrayna krizini konuşuyor. Dünyanın önemli ülkeleri krizin bir tarafına hitap eden yaklaşım ortaya koyuyorlar. Bölgede yeni bir çatışma istememe iradesinin Cumhurbaşkanımız tarafından dillendirilmesi önemlidir. Türkiye'nin burada ortaya koyduğu barışçıl rolün her krizin tarafları için ne kadar kıymetli olduğudur.

AB'YE ELEŞTİRİ

Cumhurbaşkanımız, AB'nin sttratejik önceliğimiz olduğunun altını çizdi. Göçmen anlaşması imzalanırken AB'nin yapması gereken fasılların açılması, üst düzey mekanizmaların harekete geçirilmesi ile kapsamlı dosyanın ortaya konulması çerçevesindeydi. Bu anlaşmanın bir tek göçmen anlaşması ile ilgili kısmını ele alıyor AB. Anlaşmada yer alan fasılların açılması maddesini AB ihlal ediyor. Türkiye'yi en çok eleştirdikleri konu yaegı bağımsızlığı. 15 Temmuz'dan sonra ilk olarak Türkiye ile yargısal işbirlikleri yardımını kestiler. Burada ciddi bir samimiyetsizliğin olduğu görülüyor. Balkanlar'daki krizde seyirci konumundalar. Türkiye, AB'ye vizyon katabilirdi ama bunu değerlendiremediler. Cumhurbaşkanımız, Kıbrıs konusunda yapılan çifte standarda da güçlü cevaplar vermiştir. En makul çözümün iki devletli çözüm olduğunu açık seçik biçimde söylüyoruz. AB, Kıbrıs Türklerine karşı çifte standarda devam ediyor.

SEDEF KABAŞ'A TEPKİ

Biz dünyanın çeşitli yerlerinde aşırı sağcıların, faşistlerin Cumhurbaşkanımıza karşı yaptıkları nefret suçunu Türkiye'de de görmeye başladık. Gazeteci sıfatını taşıyan Sedef Kabaş'ın yaptığı kabul edilemeyecek ahlaksız bir şeydir. O ifadelerin kullanılması ahlak yoksunluğu, pespayeliktir. Milletin ortak iradesini temsil eden Cumhurbaşkanlığına yönelik yaklaşım.

AYNI SÖZLER SİZİN LİDERİNİZE SÖYLENSE

Keşke çok kaliteli muhalefetimiz olsa. Hakaretle muhalefeti birbirine karıştırmak doğrusunu söylemek gerekirse fikir hürriyetini istismar etmekten başka hiçbir şeye yaramaz. Cumhurbaşkanımızın şahsına yönelik sözleri meşru görenlere şunu sormak lazım: Aynı sözler sizin liderlerinize söylense, çalıştığınız kuruma söylense bunu kabul eder misiniz? Bu asla kabul edilemeyecek, kabul edenin fikir hürriyetinden bir şey anlamadığını gösteren örnektir. Teşkilatlarımız bu ahlaksız yaklaşım karşısında suç duyurusunda bulunmuştur. AK Parti, hukuki mücadelesini sürdürecek. Nefret suçlarının bu kadar kolay işlenmesi nefret suçlarının himaye edilmesi sayesinde oluyor.

CHP'NİN TEKLİFİ

CHP'nin Cumhurbaşkanına hakaret suçunun yasalarda çıkartılmasına dair taslağı olduğunu basından okudum. Bunu söyleyen CHP eğer dikkatli bir şekilde bu nefret söylemine karşı davranış geliştirebilseydi o zaman ben bu konuyu tartışırdım. Cumhurbaşkanlığı makamına hakareti sistematik hale getirmek, Avrupa'daki faşistlerin söylemini kullanarak, onları tercüme ederek Cumhurbaşkanına saldırmak sistematik hale gelen bir durum olduğu için hakaret ve nefret siyasetinin önünü açmak olduğunu görüyoruz.

TV programında da görüldü, o şahıs bu galiz ifadeleri kullanırken, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne karşı bu ifadeleri kullanırken oradaki CHP'li vekiller susuyorlar. Biri dese ki 'Bu üslubu doğru bulmuyrouz' dese, o zaman dersiniz ki burada samimi bir yaklaşım var. Bu sadece bizde olan bir yasa değil. Dünyanın her yanında Cumhurbaşkanlarına yönelik hakaretin cezai müeyyide ile düzenlendiği düzenleme var. Bu ifadelerin kullanılması suç olarak düzenlenmiş. Bazı genel başkanların bu konuya ses çıkarmayan, yargının aldığı karara odaklanan bir yaklaşım ürettiklerini gördük. Bu ahlaksız hakareti yapan şahsın konuştuğu video üzerinden değil de tweeti üzerinden bir uygulama yapılmış gibi gösteriyorlar. O yayını izleyen biri bunu söyleyemez. AB ülkelerine bakın. Keşke bu yasanın işlemesine neden olacak ortam olmasa. Sistematik olarak nefret siyaseti pandemisi oluşturmaya çalışıyorlar.