Elebaşı Fetullah Gülen'i örgütün ikinci ismi Mustafa Özcan, sağ kolu Cevdet Türkyolu'na zehirletmiş!

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Pensilvanya'da zehirlenmesine ilişkin son dakika bilgileri ortaya çıktı. Örgütün 16 kişilik Başyüceler Konseyi'nde bulunan Mustafa Özcan'ın, Gülen'i sağ kolu Türkyolu'na öldürtmeye çalıştığı iddia ediliyor. Olayı başından beri inkar eden ancak Gülen'e ilişkin hâlâ güncel bir görüntü yayınlayamayan örgüt, kritik bilgilerin FETÖ kampından Türkiye'nin güvenlik birimlerine anbean nasıl sızdırıldığını soruşturuyor.

Giriş Tarihi 22 Kasım 2021, 17:17 Güncelleme 22 Kasım 2021, 17:52
Elebaşı Fetullah Gülen’i örgütün ikinci ismi Mustafa Özcan, sağ kolu Cevdet Türkyolu’na zehirletmiş!

İÇİNDEKİLER

FETÖ elebaşının bir maddeyle zehirlendiğini kamuoyuna duyuran Avukat Burak Bekiroğlu, sosyal medya hesabında yeni iddialarda bulundu. Örgütü idare eden 16 kişilik İstişare Heyeti (Başyüceler Konseyi) üyesi Mustafa Özcan'ın zehirlenme olayının faili olduğunu açıklayan Bekiroğlu, Özcan'ın bu iş için Gülen'in sağ kolu Cevdet Türkyolu'nu kullandığını belirtti.

BANK ASYA'YA KADAR UZANDI
Bekiroğlu'nun iddialarına göre, 2014-2015 döneminde Bank Asya'ya para yatırma kampanyası düzenleyen FETÖ'nün tek amacı vardı: Paraların tümü ABD'ye kaçırıldığından ötürü kasası tamtakır durumdaki bankanın FETÖ üyesi işadamlarına ödeme yapmasını sağlayabilmek... Yani örgüt tabanının, ev ve arabalarını satıp Bank Asya'ya yatırdığı paralar, FETÖ kurumlarına borç vermiş işadamlarına aktarıldı. Bank Asya'dan ABD'ye kaçırılmış paralar ise Pensilvanya'da çoktan paylaşılmıştı bile.

"Yani örgüt kendi tabanını kandırdı ve dolandırdı. Örgütün tabandan toplamış olduğu himmetlerle gerek Türkiye'de gerek ise ABD'de uzun yıllardır menfaat temin eden ve sayısız mal mülk sahibi olan, video yayınlatılarak maymuna çevrilen Cevdet Türkyolu'nu zaten artık hepiniz tanıdınız" diyen Bekiroğlu, bu paralarla milyonlarca dolarlık servete ulaşarak 'emlak zengini' diye anılmaya başlanan Türkyolu'nun zamanla Mustafa Özcan'ın takibine uğradığına dikkat çekti.

TÜRKYOLU 'EFENDİ' DEĞİŞTİRİYOR
İddialar üzerine hayatında ilk kez görüntülü mesaj yayınlayan Cevdet Türkyolu ve FETÖ'nün tepesindeki isimlerden Mustafa Özcan.

Tespitlere göre, Türkyolu ve ailesinin tüm malvarlığı ve ilişkileri Özcan tarafından tespit edildi. Özcan, elde ettiği bilgiler sayesinde Cevdet Türkyolu'nu kontrolü altına aldı. FETÖ elebaşının görüşme trafiğine ve randevularına tek başına karar veren Türkyolu, 'efendisi' demans hastalığına yakalanınca ipleri tamamen eline almaya çalıştı.

Ancak bu sırada devreye Mustafa Özcan girdi. Bir süredir elindeki belgelerle Türkyolu'nu 'kuklaya' çeviren Özcan, örgütün başına geçebilmek için Fetullah Gülen'i ortadan kaldırmaya karar vererek bu amaç için Türkyolu'nu kullandı. Avukat Burak Bekiroğlu, olaylar dizisinin bundan sonraki sürecini şöyle anlatıyor:

"Cevdet, Mustafa Özcan'ın talimatıyla, Özcan'ın başa geçebilmesi için, Fetullah'ın fişinin çekilmesi için harekete geçmiş, Fetullah'ın yanından ayrılmayan doktoru Kudret Ünal'ı bir şekilde oyalamış, yanındaki mollaya Fetullah'ı zehirletmiş. Zehirleme eylemi direkt zehir verilerek mi yoksa kullandığı ilaçlar yerine ters etki yapan ilaçlar vererek mi yoksa fazla sayıda ilaç vererek mi yapılmış, bunu tam olarak öğrenemedim."

GÜLEN'İ RÖMORKLA EVİNE TAŞIMIŞ
"Şimdi geliyoruz, benim ilk gün yazdığım ve yayınladığım fotoğrafın olayına... İşte o fotoğrafın hikayesi Cevdet'e bağlanıyor. Cevdet'in beyaz pickup'ı arkasına takılan römork ve Cevdet'in hemen kampın yakınındaki evi etrafındaki hareketliliğe... Mustafa Özcan'ın talimatı ile yanındaki mollaya Gülen'i zehirleten Cevdet, aracının arkasına taktığı römorkla o gün Gülen'i kampın yakınında olan evine götürmüş. Evinin etrafında hareketlilik olmasının nedeni Gülen'i römorkla oraya taşımalarıymış."

KİM BU MUSTAFA ÖZCAN?
1975 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde vaizliğe başlayan Özcan, 1977'de müftü yardımcısı olarak atandığı İzmir'de elebaşı Gülen ile tanıştı.

O günden sonra örgüt hiyerarşisinde yer alan Özcan, 1992'de vaiz olarak görevlendirildiği Kartal'da aynı zamanda örgütün "İstanbul imamlığı"nı yaptı.

Kısa sürede FETÖ içerisinde hızla yükselen Özcan, daha sonra "hususi hizmetler" kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamlığı, ardından Balkan ülkeleri imamlığına getirildi.

Sık sık Pensilvanya'ya giderek örgüt elebaşının talimatlarını alan Özcan, Gülen'in ilk öğrencilerinden olmasının avantajıyla 2003'te "Türkiye imamı" oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığındaki görevinden 2006'da emekli olan Özcan, ardından örgütün finans kaynaklarından Kaynak Holding'de Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. Bu görev adı altında Türkiye'deki para havuzunu kontrol eden Özcan, aynı zamanda FETÖ tarafından hedef alınan, kamuoyunun yakından tanıdığı isimlere kurulan kumpasları yönetti.

KUMPAS SORUŞTURMALARINI PLANLADI
Özcan, aynı zamanda örgütün emniyet mahrem imamı "Kozanlı Ömer" kod adlı Osman Hilmi Özdil ile Balyoz, Ergenekon, İzmir casusluk davaları ile 17/25 Aralık kumpas soruşturmalarını planladı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce karara bağlanan "FETÖ çatı davası" iddianamesinde, Özcan'ın örgüt mensupları da dahil çok sayıda kişinin özel hayatına ilişkin bilgi ve görüntüleri gerektiğinde kullanmak üzere arşivlediğine yer verildi.

Bu faaliyetlerinden dolayı örgütün sözde tayin ve atamaların yanı sıra kumpas operasyonlarının detayı ile para akışı gibi konular Özcan'ın sorumluluğuna verildi.

Bu kapsamda Türkiye'deki para kasasının başına getirilen Özcan, kendisinden önce Gülen'e talebelik yapan ve örgütün "gelenekçi" kanadını temsil eden, aralarında farklı ülkelerde firari durumdaki Mehmet Ali Şengül, İsmail Büyükçelebi, İsmet Aksoy, Şerif Ali Tekalan gibi isimlerin tepkisini çekti.

Ayrıca dünyanın birçok yerinden Pensilvanya'ya gönderilen örgütün mali kaynaklarını, kendine yakın kişilere aktardığı ortaya çıkan Özcan'ın hedef alınması üzerine devreye giren elebaşı Gülen, yolsuzluk tartışmalarının üstünü kapattı.

Her seferinde Gülen tarafından aklanan Özcan, kendisine muhalif birçok örgüt yöneticisinin de ayağını kaydırdı.

Kapatılan Zaman gazetesinin eski yayın yönetmeni Hüseyin Gülerce, mahkeme dosyasına giren beyanında, Özcan'ın örgüt içerisindeki gücüne dikkati çekmek için "Örgüt içinde bu arkadaşa (Mustafa Özcan) kim toslamışsa hepsi gitmiştir. Mustafa Özcan'a toslayıp da ayakta kalan kimse olmamıştır." ifadesini kullandı.

Uzun yıllar örgüt içerisinde bulunan yazar Latif Erdoğan da dava dosyasına giren beyanında Özcan'ın, Gülen'den sonra örgütün ikinci adamı olduğuna dikkati çekerek, "Özcan, Gülen Amerika'ya gittiği ilk günden itibaren Türkiye'deki yapının organizesini yapar. Ayrıca mali anlamda da kasadır. Örgütte bulunmadığı mevki yoktur." dedi.

Çatı davası kapsamında tanık olarak dinlenen örgütün eski emniyet imamı Kemalettin Özdemir ise Özcan'ın Gülen'in gölgesi gibi hareket ettiğine işaret ederek, "Gülen hakkında yurt içinde ve yurt dışında açılan davaların ve mali işlerin takibinden, basın ve yayından, Gülen'in kitaplarının basılıp dağıtılmasından, yurt dışı ve yurt içi faaliyetlerin yürütülmesinden sorumlu, 'başyüceler divanında' en yetkili şahıstır." değerlendirmesini yaptı.

Bir diğer tanık gazeteci Nurettin Veren, Özcan'ın FETÖ adına Türkiye genelinde mali konularda en yetkili kişi olduğunu, para koordinasyonunun sadece onunla Gülen arasında yönetildiğini vurguladı.

GÜLEN'DEN SONRA EN ETKİLİ KİŞİ
Savcı Serdar Coşkun'un hazırladığı "FETÖ çatı iddianamesi"nde Özcan'ın, Gülen'in ilk talebelerinden ve ondan sonra gelen ikici isim olduğu, mütevelli heyeti içerisinde yer aldığı ifade edildi.

Özcan'ın her türlü tayin, terfi ve yönlendirmenin yapıldığı örgütün tayin heyetinde bulunduğu belirtilerek, şu tespite yer verildi:

"Gülen'in operasyon ekibi içerisinde yer aldığı, son olarak 'Türkiye imamı-örgütün ikinci adamı' olarak faaliyet gösterdiği, örgütün elindeki ekonomik kaynakların yönetiminden sorumlu olduğu, toplanan paranın harcanması, değerlendirilmesi, nemalandırılması, kullanılacağı yerlerin belirlenmesi işlerini idare ettiği, Gülen'den sonra örgütte en etkili en üst yönetici olduğu anlaşılmaktadır."

Türkiye'nin farklı illerinde hakkında soruşturma açılan firari Mustafa Özcan hakkında, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "anayasal düzeni ihlale teşebbüs" başta olmak üzere birçok suçtan yakalama kararı bulunuyor.

Mustafa Özcan, İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi'nde 10 milyon lira ödülle kırmızı kategoride yer alıyor.