"Burası Kürdistan" skandalına sessiz kalan Akşener ne oldu da "HDPKK" diye haykırmaya başladı?

Millet İttifakı'nda hareketli günler yaşanıyor. Bir yanda Kandil'in uzantısı konumundaki HDP ittifaktaki yerini perçinleştirme derdindeyken öte yandan sözde milliyetçi İP, HDP'nin gölgesinden kurtulmak istiyor. Peki henüz birkaç gün önce "Burası Kürdistan" skandalına sessiz kalan İP Genel Başkanı Akşener ne oldu da "HDPKK" diye haykırmaya başladı? Şifreler Melih Altınok'un bugünkü yazısında.

Giriş Tarihi 05 Kasım 2021, 08:26 Güncelleme 05 Kasım 2021, 08:38
Burası Kürdistan skandalına sessiz kalan Akşener ne oldu da HDPKK diye haykırmaya başladı?

İÇİNDEKİLER

Sabah yazarı Melih Altınok, bugünkü köşesinde İP Genel Başkanı Meral Akşener'in son günlerdeki söylemlerine yönelik dikkat çeken tespitler yaptı. Altınok, günler önce "Kürdistan" provokasyonuna sessiz kalan Akşener'in neden birden HDP'yi hedef tahtasına oturtmak istediğini yazdı. İşte çarpıcı yazıdan öne çıkanlar:

Meral Akşener tezkerede evet oyu vermesinin ardından bu kez de kameralar önünde Millet İttifakı'ndaki fiili ortağı HDP'yi açık açık PKK'yla eşitledi.
"Siirt'te bir HDP çalışanı, ziyaret ettiğimiz esnafa gelip burası Kürdistan dedi. AKP ve küçük ortağı feveran etmeye başladı. Bu kişi HDP çalışanı. Aylardır ne diyoruz? HDP'yi PKK yanında konumlandırıyorum" dedi.
Kimileri, Akşener'in açık tornistanının danışıklı dövüş olduğunu, HDP'den hazzetmeyen Millet İttifakı seçmeninin gazını almaya hedeflediğini söylüyor.
Çok basit. Sanmıyorum.



Üstelik, CHP'li anket firması sahiplerinin Akşener'e gönderdiği, "Aylardır yalpalıyorsun, milliyetçilik yapıyorsun, oyların anketlerde düşüvermesin sonra" türünden mesajlar da "samimi bir telaşın" göstergesi.
Var bir didişme...
Peki o halde ne oldu da Meclis kürsüsünde yüzüne "PKK'nın oylarıyla o koltuklarda oturuyorsunuz, haddinizi bilin" diye yekten dalan Fatma Kurtulan karşısında "Ya sabır" çeken Akşener, "HDPKK" diye haykırmaya başladı?
Eli çarpmadıysa neyi hesap ederek ittifakı yıkıp döküyor?


Öyle ya, Akşener'in başbakan olması için tek şansı olan HDP'ye açıkça PKK demesi geri dönülemez bir nokta.
Hadi, Lütfü Türkkan falan yine bir yolunu bulur, uyum sağlar da...
Düşünsenize Meral Hanım önden gittikten sonra İYİ Parti'nin yıllardır içine atan ağır abisi Yavuz Beyleri falan TV programlarında kim tutabilir artık?
Ya da dün Akşener'e, "Kötü söz sahibine aittir" tadında cevap veren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Hoca daha nereye kadar alttan alabilir?
Baksanıza daha dün tezkereye hayır diyenleri hain ilan eden ve PKK yöneticisi Murat Karayılan'ın "hayırlı olmuş" tebrikini alan Kemal Bey bile Meral Hanım'ın çıkışı sonrası, "Kandil'i başlarına yıkacağız" diye masaya parmağını vurdu! Önden de askeri konularda en çok güvendiği Sezgin Tanrıkulu'nu bölgedeki karakolları gezmeye gönderdi.
Bu durumda Meral Hanım ya başbakan olmak istemiyor ya da...
Estirilen dalganın aksine, bu hayalinin "HDPKK"ya fazla bulaşan Kemal Bey'le olamayacağını görüyor...
Şimdiye kadar bir şekilde tolere edilen bu yükün, 2023'e doğru talepleri artan seçmenin ve Millet İttifakı bileşenlerinin gözüne daha çok batmaya başladığını hissediyor...
Mülteci karşıtlığı gibi klasik sağ çıkışların popülaritesini artırdığını gördüğü için de CHP'li-HDP'li solcu Millet İttifakı içindeki farklı duruşunun altını çiziyor...
Diğer bir deyişle, anketlerdeki kıpırdanmayı konsolide edip 2023'e düğümü çözecek yegâne anahtar pozisyonunda girme hedefini riske atmak istemiyor.
Niye maceraya girsin ki?
Babasının ittifakı mı?

YAZIYA GİTMEK İÇİN TIKLAYIN

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN