
Mustafa Demir İlkokulu sınıf öğretmeni 45 yaşındaki Sema Ünal Aksel, çok sevdiği mesleğinden ihraç edilmesine giden süreci ve o dönemde tanık olduğu olayları anlattı.
Üç çocuk annesi Aksel, imam hatip lisesi mezunu olduğunu, 1993 yılında Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesini kazandığını söyledi.
BAŞÖRTÜLÜ FAKÜLTE BİRİNCİSİ: "GENÇSİN, GÜZELSİN, YAZIK DEĞİL Mİ?" DEDİLER
Fakültede okuduğu dönemde başörtüsü sorunu yaşamadığını anlatan Aksel, şöyle konuştu:
"Fakülteyi birincilikle bitirdim. Rektör hocadan almıştım diplomamı. Nisan 1998'de Ankara'nın Çubuk ilçesine atamam oldu. İşte bizim sürecimiz atamamız olduktan sonra başladı. Çünkü 28 Şubat olmuştu. İlk atandığım okula gittim, çok iyi karşılanmıştım. Ama atandıktan sonra stajyerlik kursu var. Ankara'nın Balgat semtinde bir okulun avlusunda bizleri topladılar. İçeri girdik, sınıflarımıza dağıldık. Dersin ortasındayken birisi beni çağırdı. Dersin bitimini bile beklemediler. Müdürün odasına gittim. Orada müfettişler ve birkaç görevli beni karşıladı. 'Neden başörtüsü takıyorsun? Niçin okula başörtüsüyle geliyorsun? Biliyorsun bu yasak. Takmaya devam edersen seni okula almayacağız' gibi şeyler söylediler. 'Ben de inancım gereği başımı açmak istemiyorum. Bu şekilde çalışmama engel var mı?' dedim. 'Hayır böyle bir şey yapamazsın, gençsin, güzelsin, yazık değil mi? O kadar emek vermişsin, değer mi?' gibi şeyler söylendi. Sonradan öğrendim ki buralar ikna odalarıymış. İkinci derse girdiğimde hoca değişmişti, sınıfa girer girmez hemen kapıyı gösterdi."