Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bedava aşıya para veriliyor" yalanını belgeyle çürüttü: Bunun akılla izahı var mı?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bedava aşıya para veriliyor" iddialarına "Aşı savaşının olduğu bir dünyada, üretici firma aşıyı bedava bağışlar mı, bunun akılla izahı var mı?" diyerek sert çıkış yaptı. Aşı ile ilgili olarak Koca, "Vatandaşımız bunu çok iyi bilsin, biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz." sözlerini kullandı. Koca aşı iddialarına belgeleriyle cevap verdi.

Giriş Tarihi 25 Şubat 2021, 20:34 Güncelleme 25 Şubat 2021, 20:46
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bedava aşıya para veriliyor yalanını belgeyle çürüttü: Bunun akılla izahı var mı?

İÇİNDEKİLER

Bakan Koca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Sağlık Bakanı'na 'Aşıda (Sinovac) aracı olan var mı' diye soruluyor. Sağlık Bakanı 'Doğru değil, herhangi bir aracı yok' diye açıklama yapıyor. 9 Şubat 2021'e kadar 10 milyon 162 bin 123 doz aşı getirildi. Esenboğa Gümrüğü'nden geçiyor aşılar. 1 milyon 242 bin doz aşı, Keymen İlaç A.Ş. tarafından faturalanıyor. 1 milyon doz aşı için ücret alınmıyor. 12 milyon dolarlık aşı ücretsiz verilmiş. Sayın Bakan ve Erdoğan'a soruyorum: Ücretsiz olarak ithal edilen 1 milyon aşı, Devlet Malzeme Ofisi'ne her dozu 12 dolardan fatura edildi mi, edilmedi mi? İthal edilen bir milyon doz aşı, ücretsiz olduğu Esenboğa Gümrüğü'ndeki beyannamesinde var. Bu firma 1 milyon doz aşıyı, her dozu 12 dolardan ithal etti mi etmedi mi?" iddialarına belgeleriyle cevap verdi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklaması şöyle;

Dün bahsettiğim, 'Yarın açıklayacağım' dediğim, ülkemize bedelsiz aşı geldiğiyle ilgili bir konuda açıklamaya yapacağımı söylemiştim. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması olmuştu.

Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz ve ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini ve ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu ve bu nedenle de fiyatı özellikle söylememiştim ama şunu ifade etmiştim: Biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz. Bu iddiamın halen arkasındayım. Bu, ülkeler arası karşılıklı sözleşmeyle de ticari sır olarak korunması gereken bir durumdu."

"AŞILARI EN UCUZA ALAN ÜLKEYİZ"

Rakamı söylediğimde bunun dünyadaki aşı fiyatlarından düşük olduğunu herkes biliyor olacaktı. Ama bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor. Türkiye en ucuza alan ülke. Bunu aldığımız gibi biz bu dönemde bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim. Eğer faz-3 çalışması uygun çıkmamış olsaydı, devamında Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı bu aşıyı biz almamış olacaktık. Bununla ilgili teminatları dahi garantiye aldık.

İddia şu: Deniyor ki, üretici firma 1 milyon doz aşı üretti ve bu 1 milyon doz aşıyı Türkiye'ye aslında bedel almadan bağışladı. Ama distribütörü olan firma ise bunu devlet malzeme ofisine, yani devlete fatura etti. Üretici firmanın bağışlamış olduğu veya bedelsiz verdiği aşıyı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar para aldı. Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici bir firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun akılla izahı var mı?

BELGE GÖSTEREREK ANLATTI

Biz firmaya dedik ki 'Biz sözleşmemiz gereği size vermemiz gereken bir bedel var. Bu bedeli biz ödüyoruz. Böyle bir iddia var, bu nedir?' Firma diyor ki özetle, bu aşıyla ilgili buradaki amaç siz biden teminatı istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık. Bu nakit akış yönetimini sağlamak için Sinovac firmasını da temsil eden distribütör firmasına bedelsiz olarak verdik ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık. Bunu üretici firma söylüyor.



Hani üretici firma bağışlamıştı TC'ye? Ayrıca, bütün vergileri dahil olmak üzere, beyanı ve ödemesi de yapılmış. Vergiyle ilgili de hiçbir sorun yok.

"ARACI FİRMAYA BİR KURUŞ VERİLMEDİ"

Bir diğer konu, aracı var mıydı yok muydu? Biz devlet olarak Sinovac firmasıyla bütün görüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldan fazla süredir bir distribütörü var, tek distribütörü. Ayrıca bu distribütör, bu firmanın Türkiye'deki ayrıca yetkilisi. Genel olarak firmanın yetkilisi de firma. Hem tek distribütörü, hem tek yetkilisi firma adına. Dolayısıyla biz bütün görüşmeyi Sinovac ile yaptık. Altını çiziyorum: Hiçbir şekilde aracı firmaya bir kuruş verilmemiştir.

Türkiye olarak biz distribütörle de pazarlık yapabilirdik. Biz aşıda firmanın kendisiyle direkt yaptık. Firma ifade etmişti: Görüşmeler bizimle yapıldı, Sağlık Bakanlığı pazarlık sürecini bizimle götürdü, bu dönemde bütün ticari ilişkiyi biz sağladık. Ama distribütör temsil, lojistik vb. işleri yapmak üzere devrede olan bir firma. Bunun için biz ekstra bir ücret ödemiyoruz.

Vatandaşımızın zihni niye bulanıklaştırılıyor? Ben bu dönemde siyasi arenaya çekmek istemedim ve burada da direndim. Buna rağmen vatandaşımızın zihnini bulandırmak isteyenler var.

Biz AstraZeneca'yla da, BioNTech'le, Sputnik'le de halen görüşüyoruz. Vatandaşımızı aşıyla buluşturmak istiyoruz. Ama biz daha erken faz-3 çalışmasına başladığımız ve sonuçlarını bildiğimiz bir aşıyla görüşmelerimizi, sözleşmelerimizi yaptık. Elinde 15 milyon aşı olan Avrupa ülkesi çok az. Peki bu aşının gelişini etkilemek için niye uğraşıyor, ülkeler arası birtakım hassas noktaları niçin karıştırıyoruz?

Bana sayın muhalefet lideri açıp sorabilirdi: Böyle bir durum var, hassas olduğunu biliyoruz, bu konuyla ilgili açıklamanız var mı? Yok mu böyle bir iletişim anlayışı?

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN