SON DAKİKA: Koronavirüs aşısını geliştiren Uğur Şahin'den A Haber'e özel açıklamalar

Son dakika haberine göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını bulan Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucuları arasında bulunan Prof. Dr. Uğur Şahin A Haber'de açıklamalarda bulundu. Türkiye'ye 4.5 milyon doz aşısının ilk etapta Mart ayı sonuna kadar gönderileceğini belirten Şahin, "Türkiye'de üretim alanı açmayı planlıyoruz." dedi. Türk bilim insanı Prof. Şahin, "Salgın ne zaman sona erecek? İngiltere'deki mutasyon aşıyı etkileyecek mi? Çocuklar ne zaman aşı olacak? Covid-19'dan korunmanın etkili yöntemi neler?" sorularına da canlı yayında tek tek yanıt verdi.

Giriş Tarihi 26 Aralık 2020, 16:41 Güncelleme 26 Aralık 2020, 18:24
SON DAKİKA: Koronavirüs aşısını geliştiren Uğur Şahin’den A Haber’e özel açıklamalar

İÇİNDEKİLER


Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını bulan Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucuları arasında bulunan Prof. Dr. Uğur Şahin A Haber'de açıklamalarda bulundu.

Dünyanın umudu olan Türk Uğur Şahin'ın açıklamalarından satır başları;

Türkiye'nin ilk aşamada 550 bin aşı gönderilecek. 2021 yılının başında aşıları göndermeyi planlıyoruz. 4,5 milyon dozu mart ayının sonuna kadar yollamayı hedefliyoruz. Çok mutluyuz aşımızı Türkiye'de göndermekten dolayı sevinçliyiz.

AŞI TÜRKİYE'DE DE ÜRETİLECEK Mİ?
Üretimleri Pfizer ile gerçekleştiriyoruz. Aşımız Türkiye'de de üretme girişimlerimiz var. Ama 2021 yılı içerisinde olur mu bilemiyorum. Türkiye'ye aşılar Avrupa'dan gelecek.

AŞI MUTASYONDAN ETKİLENECEK Mİ?
Virüslerin mutasyona uğraması çok normal. İngiltere'deki mutasyon henüz aşımız üzerinde test edilmedi 10 gün içerisinde test edip bu sonucuna ulaşacağız.

mRNA teknolojisi üzerinde 20 yıldır çalışıyoruz. Bunun en büyük avantajı 2-3 hafta içerisinde aşıyı üretim seviyesine getirebiliyoruz. Bilimsel açıdan bu teknoloji bir mihenk taşı. Aşılar kısa süre içerisinde güvenli olarak geliştirilebiliyor. Bu sayede önümüzdeki yıl 1 milyar dozdan fazla aşıyı dünyaya dağıtabileceğiz.

AŞININ YAN ETKİLERİ NELER?
Aşının yat etkileri genel aşılarda olduğu gibi baş ağrısı, aşı olan bölgede ağrı, ateş vs... Diğer tüm aşılardaki genel yan etkiler mevcut, alerji konusunda henüz bir yan etki verisi yok.

AŞI NE KADAR SÜRE KORUYACAK?
Aşımızın 4 ay koruyuculuğu var. 2 yıl içerisinde tüm verileri toplayacağız. Aşıların ilk 2 ay içerisinde genel verileri belli olur izim verilerimizde de bir değişiklik olacağını beklemiyoruz. Herhangi bir endişemiz yok.

SALGIN NE ZAMAN SONA ERECEK?
Bu kış zor geçecek. Özellikle yaşlı kişiler ve tıp çalışanların aşıya ulaşması gerekiyor. Farklı şirketlerin ürettiği aşılar var. Önümüzdeki yaz aylarının sonlarına doğru aşılanmada büyük mesafe alınacağını umut ediyoruz. 2021 yılının kış ayında normale dönmeyi bekliyoruz.

HER YIL AŞI OLACAK MIYIZ?
Her yıl ya da her 2 yılda bir aşılama gereği duyulacak. Eğer virüs mutasyona uğrasa bile aşı grip aşıları gibi yeniden revize edilip, daha güçlü hale getirilebilir.

mRNA TEKNOLOJİ KANSERE UMUT OLUR MU?
mRNA aşılarının ve terapilerinin kanser hücrelerini öldürebileceğine inanıyoruz ve büyük ilerlemeler kaydettik. 2-3 yıl içerisinde verilerin sonuçlarını almayı bekliyoruz. Bu teknoloji gerçekten çığır açan bir teknoloji, kanser tedavisi için sonuçlardan umutluyum.

AŞI KARŞITLARINA TEPKİ: GÖRMEZDEN GELMELİYİZ!
Aşı karşıtı insanlara odaklanmayı bırakıp, aşıya ihtiyacı olan insanlara ulaşmalıyız. Şu anda tek odaklanmamız gerek şey aşıya ihtiyacı olan insanlara ulaştırmak. Veriler orta ve uzun vadede elimize gelecektir. Bazen inanmak istemeyenleri görmezden gelmek daha iyi olacaktır.

ÇOCUKLAR NE ZAMAN AŞILANACAK?
Aşıların ek rahatsızlığı olan yaşlılarda da yüzde 95 etkinliği olduğunu gördük. Çocuklar da aynı aşıyı alacak ama daha düşük dozda olacak. Çalışmalarımız sürüyor bu konuda...

COVID-19'DEN KORUNMAK İÇİN EN ÖNEMLİ TEDBİR: MASKE-MESAFE
Virüslerin mutasyona uğradığı gerçek. Mutasyon her zaman olan bir şey insanlar endişe duymamalı, virüse karşı yeniden aşılarımızı revize edebilir ve kısa sürede insanların hizmetine sunabiliriz. İnsanların kendilerini koruması lazım, disipline ihtiyacımız var.

En önemli tedbir sosyal mesafe ve maske... Çok fazla insanla temas edilmemeli. Partilere ve organizasyonlara bu süreçlerde katılmaktan kaçınılmalı.

TÜRKİYE İLE YAPILAN AŞI ANLAŞMASINDAN MEMNUN
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısını geliştiren, Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, Türkiye ile yapılan aşı anlaşmasının kendileri için büyük bir mutluluk olduğunu belirtti.

Türkiye televizyonlarında ilk kez A Haber'e konuşan Uğur Şahin daha sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ile yapılan aşı anlaşmasına ilişkin, "Bu anlaşma çok mutlu ediyor bizi. Türkiye doğduğumuz ülke, anavatanımız. Kalbimizin olduğu yer. Türkiye'deki insanlara yardım edebilecek olmak bizim için büyük mutluluk." dedi.

Şahin sözleşmenin detaylarına iliştin, ilk etapta bu yıl sonuna kadar 550 bin dozun Türkiye'ye gönderileceğini vurgulayarak, "Yıl sonu bu dozlar Türkiye'ye gidecek. İlk olarak lojistik konusuna hazırlanmamız lazım. Aşının nasıl yan etkisi olacak, mesela alerji, bu olduğunda nasıl davranılacak, bunların tümünün bilgilendirilmesi gerekiyor. Sağlık personelinin buna hazır olmasını, aşının güvenli bir şekilde verilmesini istiyoruz. Belki birkaç gün gecikme olabilir. 30 milyon aşıyı 2021 sonuna kadar göndermeyi düşünüyoruz. Mart sonuna kadar 4,5 milyon aşı dozu planladık aşılar dünyanın her yerine lazım. Adil bir şekilde dozları yetiştirmek istiyoruz. 2021 sonuna kadar Allah'ın izniyle başarabilirsek, 30 milyonu Türkiye'ye yetiştirebiliriz." ifadelerini kullandı.

30 milyonun dışında ellerinde imkan olması ve Sağlık Bakanlığı'nın talep etmesi halinde daha fazla doz göndermek istediklerini anlatan Şahin, "Gelecek yıl için Pfizer şirketiyle beraber 1 milyardan fazla doz üretmek istiyoruz. 80'den fazla ülkeye bu dozları dağıtmamız gerekiyor. Elimizde olduktan sonra Türkiye istediğinde vermek isteriz." diye konuştu.

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA'YA TEŞEKKÜR
Türkiye ile yapılan aşı anlaşması nedeniyle sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya da teşekkür eden Uğur Şahin, "Anlaşmalar her zaman için kolay değil, kompleks bir değişiklik gerektirebiliyor. Sorumluluk, kim taşıyacak, sınırlı mı sınırsız mı diye bu problemler vardı. Sayın Fahrettin Koca ile son günlerde 6 kez telefonla görüştük, beraber çözüm bulduk, o da sağ olsun yardımcı oldu. Sonunda anlaşmayı imzalayabildik. Bu bizim için mühim bir olay." ifadesini kullandı.

Sözleşmede yer alan sınırlı sorumluluk maddesine de açıklık getiren Uğur Şahin, şunları kaydetti:

"Tüm anlaşmaları aynı hukuki standartlara göre yapıyoruz Avrupa, ABD ve Japonya'da her yerde aynı standartlar. Sınırlı sorumluluk şirketimizin ne kadar bu masraflara katılacağı konusundaydı. Prensip olarak sözleşme yapma konusunda aynı yöntemlerimiz var. Bu belirli şartlar altında sadece kısmı mali sorumluluk alabiliyoruz. Bu, örneğin dava açıldığında firmanın iflasa gitmemesini güvence altına almakla ilgili. Çünkü meblağ çok yüksek ve bunu taşıyamayız. Bundan dolayı bir limit koymamız gerekiyor. Aksi takdirde olmaz. Bir şey yaptığınızda insanların büyük davalar açma imkanı var. Siz de biliyorsunuz başka firmalar hakkında 'böyle veya şöyle oldu' diye iddialar atılıyor. Bu böyle olduğunda firma olarak çaresiz kalıyorsunuz. Çünkü milyarlık davalar açılabiliyor. Bu da hayatımızı zorlaştırıyor. Vatandaş için de güvenli bir aşı ürettik. Bu, dava açılması konusunda bizim güvende olduğumuz anlamına gelmiyor. Bunun için de belirli sınırlar lazım şirketi korumak için."

AŞININ EN ÖNEMLİ YAN ETKİSİ ALERJİ
Uğur Şahin ürettikleri aşının şu ana kadar 1,5 milyon kişiye yapıldığını, bu aşılarda yan etki olarak baş ağrısı, kol ağrısı, biraz yorgunluk ve bazen ateş görüldüğünü ancak bunların bir iki gün içinde gittiğini anlattı.

Şahin, "Aşının yan etkisi olarak nadir olarak alerji olabilir. Alerji ilk 30 dakikada olabiliyor. O yüzden aşı yapıldıktan sonra 30 dakika sağlık personelinin yanında bulunması gerekiyor. En mühim yan etkisi bu olabilir. 50 bin kişide bir olabilir." dedi.

Bu kışın her ülke ve herkes için zor geçeceğini belirten Şahin, şöyle devam etti:

"Bizim aşılarımız kış zamanında enfeksiyonları azaltacak durumda değil. İnsanların disiplinli olması lazım. Kendilerini korumaları lazım. Başkalarını korumaları lazım. Şimdi bizim aşımız ihtiyar insanlara ve sağlık personeline gidecek. Onları koruyabiliriz. Gelecek yaz enfeksiyon rakamları düşecek. Çünkü yazın bu korona enfeksiyonu azalıyor. Mühim olan bizim aşıyla ve başka aşılarla, Türkiye'de de aşı üretiliyor ve Çin'den aşı gelecek, bütün şirketlerle beraber olarak yeterince aşı dozu Türkiye'ye hazır edebileceğiz. İnsanların yüzde 70'ine aşı yapmamız gerekiyor. Bunu başarırsak, gelecek kış gelmeden önce, o zaman normal bir hayata dönebiliriz. Mühim olan şimdi disiplinli kalmak."

Çin'den gelen aşıyı değerlendiren Şahin, "Şimdi Çin'den gelen aşı da etkili olduğunu gösteriyor. Galiba yüzde 85, yüzde 86 etkisi var. Bu güzel ve etkili bir aşı sayılır. Çin aşısı veya BioNTech aşısı veya başka devletin aşısı diye hiç sakınca olmasın. Çinliler de bu aşıyı uzun bir şekilde deneylerden ve klinik testlerden geçirdi. Mühim olan yeterince sayıda aşı Türkiye'de olması lazım. Şimdiye kadar gördüğüm bütün aşılar iyi etki gösteriyor ve yardım edebilir." diye konuştu.

"TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPMAK İSTİYORUZ"
Şahin, Türkiye'ye yatırım yapmak istediğini ifade ederek, "Biz Türkiye'ye ilk defa ürünlerimizi getiriyoruz. Türkiye'de hem araştırma yapmak istiyoruz. TÜBİTAK ile görüşmelerimiz var. Birkaç üniversitede profesörlerle çalışmaya başladık. Türkiye'de de BioNTech şirketinin bir yerini açmak istiyoruz. Mühim olan bu enfeksiyon aşılarından başka kanser çalışmalarını da Türkiye'de yapmak istiyoruz. Allah izin verirse gelecek yaz Türkiye'de de kanser bölümünde klinik çalışmalarına başlarız. Planlarımız var. Bunları inşallah başarabiliriz. Şimdi 2021 yılında normal bir duruma geldikten sonra hakikaten Türkiye'de değişik yerlerde BioNTech şirketinin ofislerini açmak ve AR-GE yapmak istiyoruz. Türk üniversiteleri ve şirketleriyle beraber çalışmak istiyoruz. İlk senede belki bir iki üç proje olabilir ve başarılı olursak projeleri fazlalaştırabiliriz." dedi.

Aşının fakir ülkelere de ulaştırılmasını istediklerinin altını çizen Şahin, aşıya herkesin ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Şahin, "Biz bu projeye başladığımızda bütün ülkelere aşıyı yollama niyetimiz vardı. Onun için de iki şirketle iş birliğine başladık. Pfizer'ın dünyada her yere aşıyı götürebilecek ve dağıtabilecek kapasitesi var. Ayrıca Fosun şirketiyle iş birliği yaptık Çin'e de aşımızı götürmek için. Bizim niyetimiz hakikaten nerde aşı gerekiyorsa aşıyı götürmek." diye konuştu.

Almanya'da yarın aşılamaya başlanacağının hatırlatılması üzerin de Şahin, "Özel bir şekilde mutlu ediyor. İlk defa çalıştığımız, büyüdüğümüz yere, bilim yaptığımız yere aşı verilecek." ifadesini kullandı.

Şahin, gelecek yılın sonun kadar 1,3 milyar aşı dozu dağıtmayı hedeflediklerini vurgulayarak, bu dozun dünya için yeterli olmadığını belirtti.

Kapasiteyi artırma konusunda planlar yaptıklarını anlatan Şahin, "Bu kolay bir konu değil. Aşı kompleks bir şekilde yapılıyor. Yine başka şirketlerle iş birliğine başlayacağız. Kapasiteyi nasıl yükseltebiliriz diye planlarımızı uygulayabilirsek ocak veya şubat ayında bildirebiliriz. Ben yükseltebileceğimize inanıyorum. Daha elimizde garantili bir plan yok." değerlendirmesinde bulundu.

"GELECEK YAZ BAŞARIMIZI BERABER KUTLAMAK İSTİYORUZ"
Gelecek yılın yaz aylarına kadar yoğun çalışmaları sürdüreceklerini dile getiren Şahin, "Yeterince aşı dozu insanlara yetiştirme konusunda mesuliyetimiz var. Biz yaza kadar rahat edemeyeceğiz. Yazın dünya nefes almaya başlarsa biz de nefes almaya başlayacağız. O zamana kadar çalışacağız. Çalışmayı seven bir insanım. Çalışmak beni yormuyor. Başarılı olduğumuz zaman mutluluk ve enerji geliyor. Onun için yorgun değilim." ifadesini kullandı.

Türkiye'ye Kovid-19'dan korunma konusunda disiplinli ve sabırlı olma çağrısında bulunan Şahin, "Başkalarını, sevdiklerimizi tehlikeye atmamamız gerekiyor. Yardım geliyor. Yaza kadar yetişecek. Sabırlı olalım. İnşallah gelecek yazın sonunda hepimizin normal hayata dönme ihtimali var. İnşallah gelecek yaz bu başarımızı beraber kutlarız." dedi.

Şahin, boynunda taşıdığı kolyenin bir nazar boncuğu olduğunu belirterek, "Biz Türkler nazara inanırız. Annem nazara inanıyordu ve her zaman bu nazar boncuğunu takıyordu ve öyle kaldı. İnşallah yardım eder." dedi.

Şahin, şu sıralarda işlerin yoğunluğundan dolayı şirketten uzak durmak istemediğini, ancak nisan veya mayıs ayında Türkiye'ye gidebileceğini kaydetti.


PROF. DR. UĞUR ŞAHİN KİMDİR?
BioNTech'in CEO'su olan Prof. Uğur Şahin, Hatay doğumlu. 55 yaşındaki Şahin, daha önce de eşiyle birlikte kurucusu olduğu Ganymed adlı ilaç şirketinin Bilimsel Tavsiye Kurulu Başkanı olarak görev yapıyordu. Uğur Şahin, aynı zamanda Mainz Üniversitesi Tıp Merkezi'nde çalışıyor.
İmmünolog ve onkolog olan Şahin, İskenderun'da doğduktan sonra dört yaşında ailesiyle birlikte Almanya'ya göçmüştü.



Babası Köln'deki Ford fabrikasında çalışan Şahin'in hayali doktor olmaktı. Bir fabrika işçisinin çocuğu için ulaşması zor bu hayali gerçek kılan Şahin, bugün eşiyle birlikte Almanya'nın en zengin 100 kişisi arasında. İngiliz Telegraph gazetesine göre çift, ilk şirketleri Ganymed'i 1,4 milyar euroya satmıştı. Sahibi olduğu BionTech şirketinde 80 civarında bilim insanı çalıştıran Prof. Dr. Uğur Şahin, 3,9 milyar dolarlık servetiyle 4 yaşındayken gittiği Almanya'nın 93'üncü zengini unvanını aldı.




UĞUR ŞAHİN'İN EŞİ ÖZLEM TÜRECİ KİMDİR?
Melanom adı verilen cilt kanserine karşı bir aşı üzerine çalışmalar yürüten Dr. Uğur Şahin'in eşi Dr. Özlem Türeci, firmanın 'baş tıp görevlisi' olarak aşının geliştirilmesinde büyük rol oynadı. Prof. Şahin, koronavirüsün yayılması üzerine bu alanda aşı çalışmalarına yöneldi. Şahin, 1996'da Nobel Tıp Ödülü alan İsviçreli bilim insanı Rolf Zinkernagel ile birlikte çalışırken 2008'de BioNTech şirketini kurdu. BioNTech'te bugün 80 civarında bilim insanı kanser üzerine araştırmalar yapıyor.



BİONTECH'İN HİSSELERİ 4 KAT DEĞERLENDİ
Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkilerken bulunan aşılar herkesin umudu oldu. Almanya'da faaliyet gösteren BioNTech'in ürettiği ve virüse karşı oldukça etkili olan aşıda onlardan biri. Şirketin başında olan isimler Prof. Dr. Uğur Şahin ve Özlem Türeci herkesi gururlandırırken şirketin hisseleri de bir yılda 4 kat değerlendi. Forbes, sağlık sektöründe öne çıkan 50 yeni milyarderi listeledi. COVİD-19 aşısını bulan Türk bilim insanı ve BioNTech şirketinin CEO'su Prof. Dr. Uğur Şahin ilk sıraya yerleşti.

Pfizer BioNTech koronavirüs aşısının ilk defa İngiltere'de kullanılmaya başlanmasından sonra, ABD'de bağımsız danışmanlarından oluşan kurul, ABD Gıda ve İlaç Dairesi'ne (FDA) Pfizer BioNTech aşısına "acil kullanım izni" (EUA) verilmesini tavsiye etti.

BİONTECH'İN HİSSELERİ BİR YILDA 4 KAT ARTTI
BioNTech firmasının geçen yıl aralık ayında hisse değeri 31 sent iken, bu hafta 129 sentten işlem gördü.

Şirketin hisseleri, bir yıl içinde yaklaşık 4 kat değerlendi.

PFIZER İLE ORTAKLIK KURDU
BioNTech, halka açık biyoteknoloji şirketi olarak Prof Dr Uğur Şahin ve eşi Özlem Türenci tarafından kuruldu.

Firma uzun yıllar çeşitli hastalıkların tedavisi için hastaya özgü yaklaşım ile aktif bağışıklık terapileri üretti.

BioNTech bu yılın başlarında koronavirüs aşısı üzerinde çalışmaya başlayarak ABD ilaç devi Pfizer ile ortaklık kurdu.


ÇİN AŞISI YÜZDE 97 KORUMA SAĞLADI
Türkiye'nin de sipariş ettiği Çin'in koronavirüs aşısı Sinovac'ın Faz 3 deneylerinde ilk sonuçlar açıklandı. Endonezya devlet ilaç kurumu Bio Farma, aşının yüzde 97 koruma sağladığını açıkladı.

Bio Farma'dan Iwan Setiawan yaptığı açıklamada etki oranı tespitlerini yaptıkları bir aylık klinik denemelere dayandırdıklarını ve final tespitlerini ocak ayında duyuracaklarını belirtti.

Bio Farma, Endonezya'da yerel olarak Sinovac aşısının dozlarını üretiyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çinli Sinovac'tan 50 milyon doz alımı için anlaşma yapılan aşının uygulanmasına aralık ayı sonu gibi başlanacağını, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu aşı miktarının ise 100 milyon doz olduğunu söylemişti.

HAFİF GRİP BENZERİ SEMPTOM DIŞINDA YAN ETKİ GÖRÜLMEDİ
Dr. Ayşin Kılınç Toker, dünya üzerindeki aşı çalışmalarında yan etki oranı en düşük aşıyı uyguladıklarını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Biz hastalarımızı günlük ateş, öksürük, nabız veya genel bir şikayetleri var mı diye kontrol ediyoruz. Onun dışında 24 saat ulaşabilecekleri telefon hattımızda var. Onlarla da iletişime geçiyoruz. Ayrıca verdiğimiz karneler ile kendi ateşlerini günlük, sabah, akşam ölçüp bize iletiyorlar. Yaklaşık 57 tane hastamızda ikinci doz aşımızı yaptık. Şu ana kadar hafif grip benzeri semptom dışında oda hepsinde değil sadece birkaç hastamızda oldu herhangi bir yan etki saptamadık. Şuan dünya üzerinde yapılan diğer tüm aşı çalışmaları içerisinde inaktif virüs aşısı olduğu için yan etki ihtimali, yan etki oranı en düşük olan aşı bizim şuan uyguladığımız aşımız. Hiçbir hastalık, getirebilecek hiçbir yan etkinin korona virüs kadar kötü olmayacağını düşünüyor ve halkımızı aşı olmaya davet ediyoruz."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN