Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Muhittin Böcek'in, 17 Ağustos'ta koronavirüs nedeniyle tedavisine başlandı. Sağlık durumu ağırlaşınca 7 Eylül'de alındığı yoğun bakımda 64 gün kaldıktan sonra, 9 Kasım'da normal servise çıkartıldı. Başkan Böcek, 108 günün sonunda Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nden taburcu oldu. Yaklaşık 4 ay süren tedavisinin ardından makam koltuğuna yeniden oturan Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, ilk röportajını verdi.
'HASTANEYE YATIP ÇIKARIM DEDİM'
Başkan Böcek, hastanedeki yoğun bakım sürecini, yokluğunda belediyede ve parti içinde yaşananları anlattı. Virüsü 17 Ağustos'taki Alanya ziyaretinde kaptığının kendisine söylendiğini belirten Başkan Böcek, hastaneye ilk yattığında sürecin bu kadar uzayacağının aklına gelmediğini söyledi. "Çok zor bir dönemden geçiyoruz. O anlamda hiçbir şey düşünmedim. Tedavi olur çıkarız dedim ama çok zor günler yaşadım. Öncelikle dua edenlerimize, destek olanlara teşekkür ediyorum. Aileme, oğluma teşekkür ediyorum. Gerçekten yeniden doğdum" dedi. "Öleceğinizi düşündüğünüz oldu mu?" şeklindeki soruya "Hiç düşünmedim" cevabını veren Muhittin Böcek, yoğun bakımda ve hastanede geçen sürede en çok oğlu 27 yaşındaki Gökhan Böcek'i ve ailesini düşündüğünü söyledi.
'VİRÜS GENÇ, YAŞLI DİNLEMİYOR'
"Önce oğlum aklıma geldi. Ailem, sevdiklerim aklıma geldi" diyen Böcek, maske takmayan ve uyarılara aldırış etmeyenlere şunları söyledi:
"Sevgili hemşerilerimden bütün vatandaşlarımdan ricam gerçekten kurallara uysunlar. Kimin taşıyıcı olduğunu dahi bilemiyoruz. O yüzden yani mutlaka şurada 3-5 ay sabredelim. Bu hastalık genci, yaşlısı kimseyi dinlemiyor. Aşılar bu ayın sonuna kadar geliyor. Herkes aşısını olacak. Kurallara uyunca bu sağlık sorununu inşallah çözeceğiz. Ülke olarak tabi zor günler geçiriyoruz. Allah bu birliğimizi beraberliğimizi bozmasın. Hastane odasında suni ciğerle yaşadım. Yaşamışım yani çok da hatırlamıyorum. Ama tabi 108 gün çok uzun bir süre. Devlet büyüklerimize, genel başkanımıza, tüm siyasilere, belediye başkanları arkadaşlara, vatandaşlara çok teşekkür ediyorum. Hiç yalnız bırakılmadım. Hep dua ettiler."