Hande Çinkitaş'ı baba Nezih Çinkitaş mı öldürdü? 19 yıl sonra flaş gelişme!

2001 yılında henüz 12 yaşındayken evinde cansız bedeni bulunan Hande Çinkitaş’ın sır ölümü ile ilgili tam 19 yıl sonra baba Nezih Çinkitaş ve üvey anne Şehnaz Çinkitaş tutuklanmıştı. Çinkitaş’lar hakkında “Altsoy'dan akrabayı canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.

Giriş Tarihi 18 Aralık 2020, 13:24 Güncelleme 18 Aralık 2020, 13:46
Hande Çinkitaş’ı baba Nezih Çinkitaş mı öldürdü? 19 yıl sonra flaş gelişme!

İÇİNDEKİLER

İstanbul Kadıköy'de 6. sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Hande Çinkitaş, babası Nezih Çinkitaş ve üvey annesi Şehnaz Çinkitaş'la aynı evde yaşıyordu. İkamet ettikleri İçerenköy'deki evde 4 Ocak 2001 tarihinde başına çekiçle vurulduktan sonra bıçaklanarak öldürülen genç kızın dosyası 19 yıl faili meçhul kalmıştı. Bunun üzerine polis, vahşice işlenen bu cinayetle ilgili dosyayı tekrardan ele aldı ve o dönem elde edilen delilleri, bugünün gelişen olanaklarıyla yeniden inceledi. Yapılan incelemeler sonucunda olay günü kullanılan bıçağın üzerinde genç kızın babası Nezih Çinkitaş'ın DNA'sının bulunduğu belirtildi. Yapılan araştırmalar sonucu bu gelişmenin üzerine baba Nezih Çinkitaş ve genç kızın üvey annesi Şehriban Çinkitaş, 5 Kasım 2020 tarihinde gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından İstanbul Anadolu Adliyesi'ne sevk edilen şüpheli baba ve üvey anne, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

CİNAYET EVİNDE KESİCİ ALETLER BULUNMUŞTU
Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Anadolu Başsavcılığı, maktulün babası şüpheli Nezih Çinkitaş ve maktulün üvey annesi Şehnaz Çinkitaş hakkında iddianame düzenledi. Düzenlenen iddianamede, maktul Hande Çinkitaş'ın çekiç, bıçak ve çeşitli kesici aletlerle darp edilip sonrasında bıçaklanarak öldürüldüğü olay kapsamında yapılan incelemeler sonucu söz konusu olaydaki evin giriş kapısının çelikten olduğu ve herhangi bir zorlamanın olmadığı, genç kızın cesedinin evin içinde bulunan küçük odada bulunduğu, kesici kısmı sapından kırılmış kanlı testere ekmek bıçağı, salon kapısının önünde bir adet kanlı çekiç, mutfak tezgâhının üzerinde bir adet eğik vaziyette ekmek bıçağı, tezgah önünde yerde bir adet makas ve 2 adet ekmek bıçağının olduğu, ayrıca evin hol kısmının sağ ve sol yanında bulunan duvarlarda kan izlerinin olduğu, evin hol kısmında bulunan ve toplanmış vaziyette olan halının üzerinde de bir adet avcı bıçağının bulunduğu belirtildi.

İFADELERDEKİ HASTANELERDE KAYIT YOK
İddianamenin devamında şüpheli baba ve üvey annenin verdikleri ifadelerde çelişkiler olduğu, ve iddianamede yer alan şüpheli Şehnaz Çinkitaş'ın 05 Ocak 2001 ve 04 Şubat 2015 tarihlerinde vermiş olduğu ifadelerinde olay günü saat 08.50 sıralarında hastaneye gitmek üzere evden çıktığını, yarım saat sonra Haydarpaşa Numune Eğitim ve araştırma Hastanesi'ne gittiğini, mahkûmların kabul edildiğinden dolayı hastaneye alınmadığını, daha sonra özel hastaneye ayağından nasırlarını aldırdığı için kız kardeşini ziyaret ettiğini söylediği belirtildi. Şüpheli üvey annenin verdiği ifadeler sonrasında Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından olay günü şüpheli üvey anne ile ilgili bir kayda rastlanılmadığını ortaya çıkarken özel hastane ile 2019 yılında yapılan yazışmalar sonucunda şüpheli Şehnaz Çinkitaş'ın kız kardeşi olan tanık Gülşah Ö. adına Aralık 2000 ve Ocak 2001 ayları içerisinde herhangi bir hasta kaydına rastlanılmadığının tespit edildiği aktarıldı.

'ÜVEY ANNEM BENİ HİÇ SEVMİYORDU'
İddianamede Hande Çinkitaş'ın öz annesi Handan Turgay'ın da ifadesine yer verildi. Anne Handan Turgay ifadesinde, eski eşi Nezih Çinkitaş'ın paraya çok düşkün olduğunu, eski eşinin kızı öldükten sonra gazeteye, 'kızımın katilini bulanlara 10 milyar ödül vereceğim' şeklinde beyan verdiğinde şaşırdığını, eski eşinin cimri ve bir kuruş bile vermeyecek bir adam olduğunu söylerken ifadesine 'Ayrıca kızım Hande, şüpheli üvey anne Şehnaz hakkında 'Normal bir insan değil, acayip bir insan, anlaşamıyorum. Bir teyzesi var çok kötü. Sürekli Şehnaz ile kısık sesle gizli gizli konuşuyor. Benim yanlarında durmamı istemiyor' şeklinde anlatımlarda bulunuyordu. Kızımın ev anahtarı yoktu. Kızımın birçok darbe almış olmasına rağmen herhangi bir şekilde çevresinden bir yardım istemiş olmaması, bağırma ve gürültü sesleri duyulmamasının, olayın failinin içerden olduğunun göstergesidir" sözleriyle devam etti.

KANADA UZMANLARINA GÖRE KATİL BABA
Düzenlenen iddianamede Nezih Çinkitaş'ın İçişleri Bakanı'na hitaben verdiği dilekçeye de yer verildi ve Kanada Tadoc Eğitim Tesisleri'ne incelemesi için verilen dilekçenin yazılı anlatım analizi çalışmalarıyla incelendiği, bahse konu öldürme olayının örnek olay olarak ele alındığı, yaşanan olay sonucunda Kanadalı uzmanların tecrübeleri ve kursiyerlerin öğrenilen bilgilerle yaptıkları araştırmalar sonucunda dilekçeyi yazan şüpheli Nezih Çinkitaş'ın, olayın şüphelisi olarak dikkat çektiğinin rapora sunulduğu, ayrıca aynı raporda, dilekçenin olaydan 2.5 ay sonra yazılması ve uzmanların düşünceleri kapsamında şüpheli babanın dilekçeyi suçu başkasının üzerine atmak ve şüpheleri kendisinden uzaklaştırmak için yazmış olabileceğini, ayrıca dilekçeyle birlikte gönderilen gazete dikkatle okunduğunda, polisin olayı kararlılıkla açığa çıkaracağı, uzmanlara göre böyle bir haberin arkasından 2.5 ay geçmesine rağmen, suçlulukların bulunması için dilekçenin yazılmasının dikkat çektiği, detaylı bir şekilde raporda bildirildi.

BABA PORNOGRAFİK VİDEOLAR İZLİYORMUŞ
Şüpheliler Nezih Çinkitaş ve Şehnaz Çinkitaş'ın çocukları olan E.Ç.'nin 04 Kasım 2020 tarihli ifadesinin de yazılı olduğu iddianamede, E.Ç., ifadesinde 2019 yılı Aralık ayında annesiyle yemek götürmek amaçlı babasının ikamet ettiği eve gittiklerini, eve gittiklerinde babasını alkol alırken gördüğünü, annesinin babasına Hande'nin öldürülmesiyle ilgili sorular sorduğunu, annesinin 'Hande'yi sen mi öldürdün?' şeklinde sorduğu soru sonrası babasının, 'Evet ben öldürdüm' şeklinde cevap verdiğini söyledi. İddianamede E.Ç.'nin 'Bu ifadeyi ne amaçla kullandığını tam olarak anlayamadım. Sonrasında sinirlenerek bize, 'Defolup gidin. Beni yalnız bırakın bir daha gelmeyin' şeklinde sözler söyledi. Bunun üzerine annem ile ben oradan ayrıldık. Ben ilkokul 4. sınıfa gittiğim dönemde sabahları kalktığım da çizgi film izlemek için televizyonu açtığım da direk pornografik videolar ve pornografik kanallar karşıma çıkardı. Babam, annemden ayrı yaşamaya başlayıncaya kadar yukarıda bahsettiğim şekilde devamlı pornografik içerikli videolar izlerdi. Hatta bu konu hakkında babamı izlememesini, izleyecekse de CD'leri televizyonda bırakmaması şeklinde defalarca uyarsam da babam izlemeye devam ederdi' sözlerine ifadesinde yer verdiği aktarıldı.

BABAYA GÖRE KATİL ÜVEY ANNE
5 Kasım 2020 tarihinde göz altına alınan Nezih Çinkitaş'ın alınan ifadesine de yer verilen iddianamede, şüphelinin babanın 'Cinayet olayından 2-3 ay kadar evvel hafta sonu bir gün hepimiz evdeyken Şehnaz, 'ben bir rüya gördüm. Bu evden bir cenaze çıkacak' deyince, ben de, 'saçmalama, ağzını hayra aç, evde hasta yok, yaşlı yok' dedim. O da bana, 'korkma, korkma sen değil, ben değil, içerideki' diyerek kızım Hande'yi kastetti. Hande'de bunu duymuş, birkaç gün sonra benim anneme bu durumu bahsederek, 'babaanne, bu kadın beni öldürecek' demiş. Annem de kendisine, 'burası dağ başımı' demiş. Sonrasında da kızım öldürüldü. Şehnaz Çinkitaş ruh hali bozuk bir insandır. Her kadını benim metresim, dostum saymaktadır" dediği anlatıldı.

MÜEBBET HAPİSLERİ İSTENİYOR
Savcılığın düzenlediği iddianamede, olayın nasıl meydana geldiği, şüphelilerin çelişkili ifadeleri, şüphelilerin ifadeleri ile HTS kayıtları arasındaki çelişki, Nezih Çinkitaş'ın cep telefonunun sadece olay tarihinde işyeri ve cinayetin işlendiği ikameti olan İçerenköy mahallesinde HTS kayıtlarının tespit edildiği, olayda kullanılan bıçağın kesici kısmında şüpheli Nezih Çinkitaş'a ait DNA'nın bulunması açıklandı. Şüpheli Şehnaz Çinkitaş'ın ve şüpheli Nezih Çinkitaş'ın olay gününde cinayetin işlendiği evde olduklarının anlaşılması, ifadelerine yönelik çelişkilerin varlığı ve olay tarihinde olayın gerçekleştiği eve şüpheliler haricinde başka birilerinin geldiğine dair delil bulunmadığı ve şüphelilerin evde oldukları sırada cinayeti birlikte işledikleri algısı ve tüm bu deliller dikkate alındığında, şüphelilerin birlikte hareket ederek maktulü canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürdükleri için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi. Savcılığın hazırladığı iddianamenin kabul edilmesinin ardından, şüpheliler Nezih ve Şehnaz Çinkitaş'ın yargılanmalarına başlanacak.