26 Kasım korona tablosu! Bugün koronavirüs vaka sayısı kaç oldu? Corona virüs hasta sayısı son durum

26 Kasım korona tablosu hakkındaki araştırmalar özellikle akşam saatlerinde yoğunluk kazandı. Günün vaka ve vefat sayıları Sağlık Bakanlığı tarafından http://covid19.saglik.gov.tr/ adresi üzerinden vatandaşlara duyuruluyor. Dün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, "Bugün 28 bin 351 kişinin Kovid-19 testinin pozitif çıktı" ifadelerini kullandı. Peki, bugün koronavirüs vaka sayısı kaç oldu? İşte corona virüs hasta sayısı son durum

Giriş Tarihi 26 Kasım 2020, 18:59 Güncelleme 26 Kasım 2020, 19:15
26 Kasım korona tablosu! Bugün koronavirüs vaka sayısı kaç oldu? Corona virüs hasta sayısı son durum

İÇİNDEKİLER

26 Kasım korona tablosu son günlerde vaka sayılarındaki son durumu merak eden vatandaşlar tarafından merak edilmeye başlandı. Dün Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan tabloya göre, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin olarak "Bugün 28 bin 351 kişinin Kovid-19 testi pozitif çıktı" dedi. Peki, bugün koronavirüs vaka sayısı kaç oldu? İşte 26 Kasım korona tablosu!

BUGÜN KORONAVİRÜS VAKA SAYISI KAÇ OLDU?

BAKAN KOCA'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Bakan Koca, Bakanlık Bilkent Yerleşkesi'ndeki Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu, soruları yanıtladı.

Geçen yıl aralıktan itibaren dünyayı etkisi altına alan bir salgınla mücadele edildiğini belirten Koca, dünyanın ilk defa pandemiyle karşılaşmadığını ancak bunun öncekilerden bir farkı olduğunu söyledi.

Koca, grip ve veba gibi pandemilerin bilinen hastalıklar arasında yer aldığını, etkenlerinin de bilindiğini ifade ederek, "Kovid pandemisine yol açan virüs insanlığın ilk defa karşılaştığı bir virüs. Her gün yeni bir durumla karşılaşıyor ve yaptığı hastalık tablosunu süreci, sonuçlarını mücadele ederken öğreniyoruz. Tanıdıkça mücadele stratejimiz ve tedavi algoritmalarımız da değişebiliyor. Yeni test yöntemleri, yeni tedavi önerileri ortaya çıkabiliyor." diye konuştu.

Teşhis kriterlerinin, tedavi yöntemlerinin değiştiğini, olgunlaştığını dile getiren Koca, bunun sadece Türkiye için böyle olmadığını, dünyada da bu şekilde seyrettiğini söyledi. Bir ülkenin çok yarar gördüğünü ileri sürdüğü tedaviyi bir başka ülkenin etkisiz ilan edebildiğini belirten Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devlet başkanının överek kendisinin kullandığını söylediği bir ilacı uluslararası otoriteler etkisiz ilan edebiliyor. Bilinmezliklerin yanında firmaların, tanıtımların, piyasa dinamiklerinin de bu durumda rol aldığını görmezden gelemeyiz. Ülkeler sosyoekonomik düzeyleri, geçmiş tecrübeleri ve mevcut imkanları ölçüsünde virüsle mücadele ediyor. Bu yüzden tanı için uyguladıkları politikalar, bulaşmaya karşı aldıkları tedbirler, hastaların takibi, temaslı bulunması toplum içinde risk yönetimi gibi hususlarda farklı uygulamalara şahit oluyoruz. Birçok ülkenin aksine Türkiye sağlık sistemi pandemiyi sürpriz olarak karşılamadı. Daha önce uygulamaya koyduğumuz Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı çerçevesinde proaktif davranmaya gayret ettik."

"YOĞUN BİR MÜCADELE DÖNEMİ"

Koca, Türkiye'de hastalık görülmesi üzerine yoğun bir mücadele dönemine girildiğine dikkati çekerek hastanelerde elektif vakaların ertelenmesi, pandemi hastanelerinin ilanı, acil durum hastaneleri yapıp devreye alınması, pozitif vakaların izolasyonu, temaslı takibi, karantina ve sınırlandırma önlemleri, yaşlı ve genç nüfusun sokağa çıkışının sınırlandırılması, seyahat yasakları ve kısıtlamaları, okulların ve üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi, halka açık mekanların ve etkinliklerin iptali başta olmak üzere hayatın hemen her yönüne yönelik çok çeşitli tedbirlerin hayata geçirildiğini aktardı.

"KENDİ AŞIMIZI ÜRETMEK İÇİN BİLİM ADAMLARIMIZA HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLADIK"

Tüm hastaları ve şüpheli vakaları Halk Sağlığı Yönetim Sistemi ile merkezi olarak takip ve kontrol ettiklerini belirten Koca, Hayat Eve Sığar Mobil uygulamasının geliştirilerek riskli bölge ve riskli kişilerin takibini yapmaya başlanıldığını, bu veri tabanını, HES kodu uygulamasıyla kurumların entegrasyonuna açarak kendi tedbirlerini almalarını sağladıklarını söyledi.

Tanı kiti, koruyucu malzeme, ilaç ve solunum cihazı temini ve üretim kapasitesinin artırılması için bütün ülke kaynaklarının seferber edildiğini vurgulayan Koca, ihtiyaç duyulan ülkelere hibe yardımında bulunduklarını ve teknolojik ürün ihraç ettiklerini söyledi.

Bir yandan dünyadaki aşı çalışmalarını yakından takip ederken klinik çalışmalara da ev sahipliği yaptıklarını belirten Koca, şöyle konuştu:

"Kendi aşımızı üretmek için bilim adamlarımıza her türlü desteği sağladık. Eksik görülen altyapıları hızla tamamladık. Tespit edilen vakaların temaslılarının da bulunarak izolasyona alınmasını sağlamak üzere yaygın bir temaslı taraması filyasyon ağı oluşturduk.

Sağlık personelimizin yanında öğretmenlerimiz, din görevlilerimiz ve diğer kamu görevlilerimizle ekiplerimizi güçlendirdik. Bu konuda valilerimizin ve belediyelerimizin desteğiyle oluşturulan motorize ekipler salgın kontrolünde önemli rol üstlendi. Aile hekimleri ve çağrı merkezlerimiz vasıtasıyla izolasyondaki kişilerin düzenli takibi yapıldı, yapılmaya devam ediyor."

Bakan Koca, Türkiye'nin yaygın filyasyon yapılması, vakaların hızlı tespiti, ülke genelinde standart tedavi protokollerinin uygulanması, erken tedaviye başlanması, evde izole edilen hastalara ilaç teslimi ve tüm bu hizmetlerin ücretsiz gerçekleştirilmesi yönünden dünyada fark yaratan bir ülke olduğunu dile getirdi.

"ANADOLU'DA HIZLI BİR ARTIŞ YAŞANDI"

Tatil nedeniyle memlekete dönüşlerin olduğu, ulaşımın arttığı Kurban Bayramı sonrasında Anadolu'da hızlı bir artış yaşandığını anımsatan Koca, şöyle konuştu:

"Konya, Gaziantep, Şanlıurfa, Van, Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilimizde hızlı artışlar gözledik. Konya, Kayseri, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Van, Muş, Hakkari ve Ankara'da yüzde 100'e varan artışlarımız oldu.

Bölgelere bizzat giderek yerel yöneticilerimizle illeri ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tuttuk. Eksiklerimizi, hatalarımızı, ihmal ettiklerimizi en detayına kadar tespit etmeye çalıştık. Bunları giderici tedbirler için hem merkezi yönetim hem de yerel idarecilerimiz üzerine düşeni yaptı. Yerinde yaptığımız değerlendirmelerle yaz döneminin bitmesine bağlı artan seyahatlerin getirdiği ve öngördüğümüz artışların, alınan tedbirler sayesinde kısa zamanda kontrol altına alındığını gördük.

Semptomlulardan hızla numune alınması, test sonuçlarının hızlandırılması, tedaviye erken başlama, filyasyon ekiplerinin artırılıp filyasyon süresinin kısaltılması, etkili temaslı takibi ve izolasyon gibi bilinen tedbirlerimizin yanında hastanelerimizde yoğun bakım kapasitelerini artırdık, ilave yataklar açtık. Çağrı sistemi kurarak haneleri arayıp sorguladık, mobil doktor ekipleriyle evlere giderek hasta takibi yaptık. Mahallinde yaptığımız müdahalelerle hasta sayılarında dramatik düşüler sağlandığını, hastanelerimizin yükünün hafiflediğini gördük. Mahalli sıkıntılara verilen ulusal desteklerle sorunların üstesinden birlikte geldik. Bu tedbirlerle hayatı kısıtlamadan, sokağa çıkma kısıtlılığı gibi yasaklayıcı önlemler almadan olumlu neticeler alabildik."

"HES KODU ÜZERİNDEN POZİTİFLERİ VE TEMASLILARI SORGULAMAK MÜMKÜN"

Bakan Koca, toplumda sıkça tartışılan bir konuya da değinmek istediğini ifade ederek, temmuzdan sonra test yapılan grubun özelliği nedeniyle sadece semptomlu hastaları bildirdikleri veri tablosunda, verilen sayının gerçek mahiyetinin anlaşılması adına hasta kavramını kullanmayı tercih ettiklerini söyledi. Bu konuda birçok eleştiri ve ithama maruz kaldıklarını dile getiren Koca, ileri sürülen iddiaların aksine verilerin doğru anlaşılmasını sağlamayı amaçladıklarının altını çizdi.

Dünyadaki hasta karşılaştırmalarında uyum sağlamak ve sistemi riske eden durumu yansıtmak amacıyla hayati risk taşıyan ağır vakaların sayısını da paylaşmayı tercih ettiklerini anlatan Koca, hastanelerde yük oluşturan, sağlık personelinin insanüstü gayretle çalışmasına yol açan, yer yer hastanelerdeki yoğunlukla zor duruma düşürenin hastaneye yatma durumunda kalan hastalar olduğuna dikkati çekti.

En kritik olanın ise ağır hastaların önemli bir kısmının takip edildiği yoğun bakım servisleri olduğunun altını çizen Koca, şöyle devam etti:

"Bu yüzden hasta sayılarımızı ve ağır hasta sayılarımızı her gün eksiksiz kamuoyuyla paylaştık. Sağlık sistemimize esas yükü bunlar oluşturuyor, bütün ülkelerde sağlık sistemlerini tehdit eden bu tür vakalardır. Ancak görüyorum ki vatandaşımız pozitif çıkan, evinde takip edilen, izolasyonda tutulan vakaların hepsinden haberdar olmak istiyor. Bu vakalarla ilgili her türlü bilgi, sistemimizde kayıtlı. Sadece bunlar değil, filyasyon ekiplerimizin tespit ettiği temaslılar da bunların takibi de anlık olarak sistemimize işlenmektedir. HES kodu sorgulaması bu veri tabanından yapılarak riskli kişiler tespit edilebilmektedir. Güvenlik güçlerimiz, kamu kurumlarımız, okullarımız, belediyelerimiz dahil, toplu nüfusla muhatap olan bütün kurumlarımız bu siteme erişip sorgulama yapabilmektedir. Açık söylüyorum, hasta olsun olmasın, bütün testi pozitif olanlar ve bunların temaslılarını HES kodu üzerinden sorgulamak mümkündür."

"TEST KAPASİTESİNİ ARTIRIYORUZ"

Sağlık Bakanı Koca, test kapasitesini de çok hızlı artırdıklarını bu konuda Dünya Sağlık Örgütünün defalarca takdirlerini ilettiğini bildirerek şunları kaydetti:

"Halen kapasite artırmaya devam ediyoruz. Laboratuvar altyapısı yeterli olan bütün sağlık kuruluşlarımızı yetkilendirdik. Taramalar, toplu iş yerleri, belli etkinlikler ve yurt dışına çıkanlardan sonra artık kendi isteğiyle vatandaşlarımız test yaptırabilmektedir. Bunu test sayılarının artışından da fark ediyorsunuz.

Önümüzdeki günlerde kapasitemizi 200 binli rakamların üzerine çıkaracağız. Test kapasitemizin geldiği nokta ve test politikamızın revizyonu konusu Bilim Kurulunda gündem oldu. Artık açık test politikasına geçtiğimiz kabul edilebilir. Daha önce de söylemiştim. Bu politikanın tamamlayıcısı olarak, vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda semptom göstermeyen pozitif vakaları da günlük tabloda vermeyi planlıyoruz. Bu arada hastanelerimizi dolduran, sağlık personelimizin gece gündüz büyük çabalarla mücadele etmesine nede olan yatan hasta sayılarımızdır. Pandemi seyrini daha iyi anlayabilmek, sağlık sisteminin verdiği yanıtı daha iyi kavrayabilmek, rehavete düşmemek için dikkatinizi günlük hasta sayılarına ve ağır hastalarımıza odaklanmanızı tavsiye ederim. Alarm zilleri burada çalıyor."

"RİSK GRUPLARINI KADEMELİ OLARAK AŞILAMAYI PLANLIYORUZ"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Bu yıl henüz bitmeden aşıya kavuşmanın ümidi içindeyim. Bir engel çıkmazsa sağlık personelimizden başlayarak, Bilim Kurulumuzun belirleyeceği algoritma ile risk gruplarını kademeli olarak aşılamayı planlıyoruz." dedi.

Açıklamalarının devamında Bakan Koca, "Görünen o ki hayatımızı bir süre daha sıkı bir disiplin altına almak zorundayız." ifadesini kullandı.

Bakan Koca, aşı çalışmaları hakkında da bilgi verirken, Kovid-19'a ilişkin Türkiye'de 16 ayrı aşı çalışması yapıldığını hatırlattı.

Türkiye'nin dünyadaki tüm aşı platformlarında aşı adayları geliştirmeye çalışan ender ülkelerden biri olduğuna işaret eden Koca, aşı adaylarından birinin klinik öncesi dönemi başarı ile tamamladığını ve gönüllüler üzerinde uygulanmaya başlandığını aktardı.

Fahrettin Koca, şöyle devam etti:

"Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) desteğiyle ile Erciyes Üniversitesinde geliştirilen aşının Faz-1 çalışmasında 44 gönüllüye uygulama yapıldı. Şu ana kadar ciddi bir yan etki görülmedi. İkinci doz aşılama 26 Kasım-14 Aralık tarihleri arasında yapılacak. Nisan ayında ilk aşımıza kavuşmayı ümit ediyorum. Bakanlığımıza başvurarak Aşı Değerlendirme Komisyonunda değerlendirilen 15 aşı da desteklenmeye devam edilmektedir.

Aşı konusunda çalışma yapan ve Aşı Değerlendirme Komisyonunun onayını alan bütün bilim adamlarımızı ayrım yapmaksızın destekliyoruz. Bu arada da Çin ve Almanya kaynaklı aşıların ülkemizde de faz çalışmaları yapıldığını, bununla ilgili gelişmeleri kamuoyu ile paylaşıyoruz. Bu yıl henüz bitmeden aşıya kavuşmanın ümidi içindeyim. Bir engel çıkmazsa sağlık personelimizden başlayarak, Bilim Kurulumuzun belirleyeceği algoritma ile risk gruplarını kademeli olarak aşılamayı planlıyoruz."

"İstanbul, İzmir, Bursa'da başlayan artış trendi bütün ülkeye yayılmış durumda"
Ekim ayının 2'nci haftasından itibaren salgın karşısında öncekilerden daha ciddi bir sınavla karşı karşıya olunduğuna dikkati çeken Koca, kış aylarının gelmesiyle insanların kapalı ortamlarda birlikte bulunmasının da getirdiği riskle tüm dünyada adeta patlama şeklinde hızlı bir artışın başladığını anlattı.

Bakan Koca, şunları söyledi:

"Virüs bulaştırıcılığından hiçbir şey kaybetmeden adeta kitlesel bulaşma dönemine geçti. Bugün itibarıyla dünyada pozitif vaka sayısı 60 milyon oldu, ölüm sayısı ise 1 milyon 400 bini geçti. Bu hızlı artışla dünyada kovid ölümleri, bulaşıcı hastalıklara bağlı ölümlerin yüzde 12'sini buldu. Halihazırda 100 bini aşkın ağır vaka hastanelerde yaşam mücadelesi veriyor. Son birkaç haftada tehdidin boyutu hızla artmıştır. Dünyada ilk zirvenin yaşandığı nisan ayında günlük yeni vaka 80 bin civarında iken kasım ayında günlük vaka sayısı 8 kat artarak 660 bini aştı. Yine nisan ayında günde 8 bin 500 kişi bu hastalıktan hayatını kaybederken, içinde bulunduğumuz kasım ayında günlük ortalama vefat sayısı 12 bine ulaştı.

Bugün birçok ülke kapanma tedbirlerine ve hareket kısıtlamalarına yeniden başvurmak zorunda kaldı. Dünyadaki bu artışa paralel olarak ülkemizde önce İstanbul, İzmir, Bursa gibi batıdaki büyük illerimize başlayan artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış durumdadır. Her ne kadar güçlü altyapımız ve fedakar çalışan sağlık personelimiz sayesinde bu artışı göğüsleyebilmiş durumda isek de gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur. Nitekim geçen hafta toplu mekanların çalışma saatlerinin kısıtlanması, hafta içinde belli yaş gruplarının, hafta sonunda genel sokağa çıkma kısıtlamaları dahil bir dizi kısıtlayıcı kararlar uygulamaya kondu. Önümüzde milletçe teyakkuzda olmamız gereken günler var. İhmalkarlığa tahammül edebilme, rehavete kapılma lüksümüz yok."

"İSTANBUL, BURSA, KOCAELİ, İZMİR 3'ÜNCÜ ZİRVEYİ YAŞADI"

Koca, önce Anadolu illerinde, ardından da ağırlıklı olarak ülkenin batı yakasında hızlı artışlar olduğunu hatırlatarak, İstanbul, Bursa, Kocaeli ve İzmir'in 3'üncü zirveyi yaşadığını bildirdi.

Bütün sağlık çalışanlarının seferberlik halinde olduğunu, artırılan filyasyon ekiplerinin ev ev dolaştığını, aile hekimlerinin kendi listelerindeki kişileri takip ettiğini, valiler, kaymakamlar ve belediyelerin bu mücadeleyi desteklemek için ellerinden geleni yaptığını anlatan Fahrettin Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımızca açıklanan tedbirlerin etkisini yakından takip ediyoruz. İstanbul dahil bazı illerimizde artış hızlarında düşmeler görüldü ve kısmi bir plato çizmeye başladıysa da erken dönem sonuçları konusunda henüz kesin bir yargıya varmak zor. Eğer tedbirlere tavizsiz bir şekilde uyarsak, artışı durdurmamız mümkündür. Yeterince etkili olmazsa daha ağır kısıtlamaların yapılması kaçınılmaz olacaktır. Pozitif vakalarımız artıyor, ağır hastalarımız artıyor, vefat sayılarımız artıyor. Bunu sürekli tekrarlayarak dikkatinizi çekiyorum. Hasta sayıları, ölüm sayıları üzerinden tartışmalarla, toplumda güven sarsıcı polemiklerle harcayacak vaktimizin olmadığını düşünüyorum. Dönem, birbirimizle uğraşma değil birlikte mücadele etme dönemidir. Bu kadar ciddi bir durum varken mazeret üretmeksizin sorumluluğumuzu bilmek, tedbirleri almak, üzerimize düşen görevleri hakkıyla yapmak zamanıdır."

"SON HAFTA İÇİNDE YÜZDE 50'NİN ÜZERİNDE VAKA ARTIŞ OLAN 15 İLİMİZ VAR"

Koca, tüm sağlık çalışanlarının gece gündüz demeden bütün güçleriyle uğraş verdiğini, test laboratuvarlarının tam kapasiteyle ara vermeksizin çalıştığını, vakaların temaslıları için seferber olunduğu bir dönemde olunduğunu dile getirdi.

"Salgınla mücadelede ulusal seferberliğin yanında il il dolaşarak yerel yöneticilerimizle yerinde değerlendirmeler yaparak, mahalli imkanları harekete geçirdiğimiz, yerel kaynaklarımızla çözüm çabaları güçlendirmeye çalıştığımız, elimizdeki her türlü aracı kullanmaya çalıştığımız günlerdeyiz." diyen Bakan Koca, şunları kaydetti:

"Son hafta içinde yüzde 50'nin üzerinde vaka artışı olan 15 ilimiz var. Hatay, Adana, Osmaniye, Mersin, Artvin, Edirne, Samsun, Kırklareli, Tokat, Trabzon, Aydın, Muğla, Zonguldak, Ordu, Çanakkale'de yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artışlar oldu. Antalya, Düzce, İzmir, Manisa ve Tekirdağ bu sınıra yaklaştı. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Kocaeli, Gaziantep'te hasta yoğunluğu yönetebilmek için bütün sağlık kuruluşlarımız büyük çaba harcıyor. Altyapımızın gücü yanında her kapasitenin de bir sınırı vardır. Lütfen istirham ediyorum, hiç kimse kendini mücadele sorumluluğu taşımaktan uzak görmesin. Hiç kimse 'Hasta olursam sağlık çalışanlarımız tedavimi nasılsa yapar' kolaycılığına düşmesin. Bu bir hak ihlalidir. Tedavilerimizi yapan sağlık personelinin ailelerinin yanına döndüğünde yorgunluktan onlara ayıracak vakitlerinin kalmadığını unutmayalım."

Koca, sağlık çalışanlarının en büyük motivasyonunun hasta sayısının giderek azaldığını görmek olduğunu dile getirerek, "Kimse hastalanmasın, hastalar iyileşsin diye canla başla mücadele eden sağlık ordumuz yıllık izinlerini bile kullanamamaktadır. Onların gücünün de bir sınırı olduğunu unutmayalım, onlara destek verelim. Kalabalıklardan uzaklaşalım, zorda kalmadıkça evde kalalım. Eş, dost, akraba ziyaretlerini artık erteleyelim. Yasaklamaları beklemeden hayatımızı tanzim edelim. Her bir vatandaşımızın var gücüyle mücadelemize destek vereceğine olan inancım tamdır." değerlendirmesinde bulundu.

"TEDAVİYLE ZATÜRRE ORANININ HER GEÇEN GÜN DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ"

Bütün illerdeki koronavirüsle ilgili son durumu tablo üzerinden anlatan Koca, "Mersin, Edirne, Kocaeli, Bursa, Kırşehir, Hatay, Osmaniye, Adana'nın yüksekliğini, tedaviyle zatürre oranının her geçen gün düştüğünü görüyoruz." dedi.

Tabloya göre, vaka sayısının neredeyse bütün illerde bir artış içinde olduğunun altını çizen Koca, bu dönemde vatandaşların ilaçları kullanma noktasında çok hassasiyet göstermeleri gerektiğini vurguladı. Koca, "Bu ilaçların kullanımıyla birlikte zatürre oranlarımızın ne kadar düştüğünü de özellikle görmüş oluyoruz. Bu bizim için son derece önemli." diye konuştu.