Amerikan tetikçisi Fatih Portakal için hesap zamanı! Yargılanmasına başlandı!

Amerikan sermayesiyle Türkiye'de yıllarca tetikçilik yapan Fatih Portakal'a Tekalif-i Milliye ile ilgili yaptığı paylaşımlar nedeniyle BDDK Kanunu'na muhalefet suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada yargılanmaya başlandı. Kimlik tespitinde İstanbul adresini "Seferihisar, İzmir" olarak değiştiren Portakal, mesleği ve maaşı sorulunca emekli olduğunu, emekli maaşının da 7 bin lira olduğunu söyledi. Mahkeme hakimi, aynı paylaşım nedeniyle Fatih Portakal hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan da iddianame düzenlendiğini, ikinci iddianamenin bu davayla birleştirilmesi talebiyle mahkemelerine gönderildiğini ancak iddianamenin kabul yada reddine ilişkin değerlendirmenin henüz yapılmadığını açıkladı.

Giriş Tarihi 24 Eylül 2020, 16:41 Güncelleme 24 Eylül 2020, 17:18
Amerikan tetikçisi Fatih Portakal için hesap zamanı! Yargılanmasına başlandı!

İÇİNDEKİLER

Fatih Portakal'ın Twitter'dan Tekalif-i Milliye'ye atıfta bulunarak "Zor günlerden geçiyoruz. Mevduat veya tasarrufu olanlardan para istenmesin bir de! Olmaz olmaz diyemiyorum maalesef" şeklinde yaptığı paylaşım nedeniyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu suç duyurusunda bulunmuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Portakal hakkında Bankacılık Kanunu'nun 74'üncü maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 2 bin güne kadar adli para cezası istemiyle dava açmıştı.

İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşmasına iki avukatıyla birlikte katılan sanık Fatih Portakal savunmasını yaptı.

EMEKLİ MAAŞI VE ADRESİ
Kimlik tespitinde İstanbul adresini "Seferihisar, İzmir" olarak değiştiren Portakal, mesleği ve maaşı sorulunca emekli olduğunu, emekli maaşının da 7 bin lira olduğunu söyledi.

Portakal, "Burada niçin olduğumu anlamış değilim. 6 Nisan tarihli sosyal medya paylaşımı ve Sayın Cumhurbaşkanının söylemiş olduğu bir söz üzerine, Tekalif-i Milliye kararları, ardından maddeleri sayması üzerine, gazeteci olmasına gerek yok, bir insanın sorgulaması gereken soru takıldı aklıma. 1921 yılında Mustafa Kemal Atatürk hayatımıza geçirmişken, milli yükümlülükleri insanlardan istemişken, sonradan ödenmek kaydıyla, Sayın Cumhurbaşkanının 2020 yılında söylemesi şu soruyu getirdi; 'Acaba dedim Sayın Cumhurbaşkanı insanlardan bir şeyler mi isteyecek?' Bu, bir gazetecinin değil normal bir vatandaşın da sorabileceği basit bir soru. O an Cumhurbaşkanını karşımda görseydim bunu gazeteci kimliğimle sorardım, sadece yurttaş kimliğimle değil" dedi.

"İLK KEZ MAHKEMEYE ÇIKIYORUM"
Ağzından çıkacak her cümleyi, her sözcüğü seçerek kullandığını vurgulayan Portakal, "O iletiyi yazarken her kelimeyi, her sözcüğü düşündüm. 'El koyma' kelimesini özelikle kullanmadım. 'İster mi' diye soruyorum. Bunu düşünmedim bile. Mustafa Kemal Atatürk 1921'de bir kısım vatandaşın mallarına el konulacağını, daha sonra geri iade edilmek kaydıyla söylemiştir. Fakat benim paylaşımımda Tekalif-i Milliye'ye atıf varsa da el konulacağına dair bir söylem yoktur. Zaten 2020'de Türkiye'de böyle bir el koyma mümkün değildir. Sadece 'mevduatımız var, isteyenlerden para toplanabilir mi' diye düşündüm. Cümle odur. 'İster mi' diye soruyorum. Bu sadece bir durum tespiti. Bir art niyet, BDDK yada bir kurumu hedef alarak yazılmış bir söz, bir itham yok. Ne bir kuruma ne bir bankaya hakaret ettim" diye konuştu.

52 yaşında olduğunu ve 25 yıllık meslek hayatı olduğu söyleyen Portakal, savunmasını şöyle tamamladı: "İlk defa mahkeme önüne çıkıyorum. Belki daha önce mesleğimden dolayı bir kez çıkmış olabilirim. Sayın Cumhurbaşkanı o cümleyi kuruyorsa, gerek vatandaş gerek gazeteci olarak o soruyu sorabilirim. Gazeteciyim, vatandaşım. Anayasa'dan gelen ifade ve düşünce özürlüğü hakkımız var. Eğer bunu da söyleyemeyeceksem durum iyice sorgulanamaz hale gelmiştir. Ben onu yazmasaydım, cesaretle oraya dökmeseydim, insanların kafasında soru işareti olacaktı. Ben o iletiyi göndererek insanların kafasındaki soru işaretini gidermiş oldum."

CUMHURBAŞKANINA HAKARETTEN DE YARGILANACAK
Savunmasının ardından Portakal'a hakim, yargılama sonunda eğer mahkumiyet kararı verilirse hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesini isteyip istemediğini sordu. Portakal, "İstemiyorum" yanıtını verdi. BDDK avukatları ise şikayetlerinin devam ettiğini söyledi.

Mahkeme hakimi, aynı paylaşım nedeniyle Fatih Portakal hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan da iddianame düzenlendiğini, ikinci iddianamenin bu davayla birleştirilmesi talebiyle mahkemelerine gönderildiğini ancak iddianamenin kabul yada reddine ilişkin değerlendirmenin henüz yapılmadığını açıkladı.

Sanık Portakal'ın avukatları, birleşme talebiyle savcılıktan gönderilen iddianameyi incelemek istediklerini bildirdi. Hakim, birleştirme kararı verilmesi halinde yeni iddianamenin taraflara gönderilmesini ve savunmalarını hazırlamaları için sanık ve avukatlarına süre verilmesini kararlaştırdı. Duruşma kasım ayına ertelendi.

Hakim, sanık Fatih Portakal'a "Dosyaların birleşmesi halinde tekrar ifade için çağırabiliriz" dedi. Portakal da "Tabi ki ne zaman isterseniz" diye cevap verdi. Duruşma çıkışı basın mensuplarının "Bir şey söylemek ister misiniz?" sorusuna Portakal, "Bir şey söylemek istemiyorum" yanıtını verdi.



KORKUSUNU BÖYLE AÇIK ETTİ!
YIllarca Türkiye'ye karşı ABD sermayesiyle tetikçilik yapan Portakal'ın bu sabah yaptığı paylaşım da dikkatlerden kaçmadı. Portakal, paylaşımında "Gidiyorum bir yere... Meçhul bir yer değil, Ama sonuç meçhul... Tıpkı dikenlerin üstünde yürümek gibi..." ifadelerine yer verdi.