FETÖ'cüler 2015'te sondaj gemisi alınmasını engellemeye çalıştı, Bakan Albayrak tarihi adımı attı

Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan ve 2020 yılında bütün dünyada şimdiye kadar yapılan en büyük ikinci keşif olan Sakarya'daki doğal gaz rezervinin bulunmasında kilit öneme sahip sondaj gemilerinin alınmasına 15 Temmuz darbe girişimine katılan darbeci askerlerin karşı çıktığı öğrenildi. İşte Sabah'tan Kenan Kıran'ın özel haberinin detayları...

Giriş Tarihi 24 Ağustos 2020, 11:25 Güncelleme 24 Ağustos 2020, 14:35
FETÖ’cüler 2015’te sondaj gemisi alınmasını engellemeye çalıştı, Bakan Albayrak tarihi adımı attı

İÇİNDEKİLER


15 Temmuz darbe girişimine katılan darbeci askerlerin, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de bulunmasına ve gemi alınmasına karşı çıktığı öğrenildi.

Darbeci askerlerin; Enerji ve Kaynaklar Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle yaptığı toplantılarda; "Doğu Akdeniz'de ne işimiz var? Bu gerginliğe ne gerek var. X ülke ne der? Y ülke ne der? Gemimiz mi var? Paramız yok" diyerek muhalefet ettikleri, söz konusu kişilerin 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları gerekçesiyle tutuklandığı bildirildi.

BERAT ALBAYRAK: "ENERJİ BAKANLIĞI, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI VE ASKER TOPLANTI YAPTIK"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 12 Ağustos 2020 tarihinde CNN Türk canlı yayınında söz konusu olayı şöyle anlatmıştı:

"Doğu Akdeniz konusu Türkiye'nin çok net ifade etmemiz lazım. Milli bağımsızlık konusudur. Egemenlik hakkı konusudur. Çok dramatik bir bir anımı anlatayım. 2016 yılı darbe öncesi. O dönem parsel parsel Doğu Akdeniz'deki alanlar Rum tarafı tarafından verilirken dedik ki, 'Biz hızlı bir şekilde toplantı yapmamız lazım.' Dışişleri, asker taraf ve Enerji Bakanlığı.. Hızlıca biz reaksiyon göstermemiz lazım."


"TOPLANTIYA KATILAN İKİ ASKER; 'DOĞU AKDENİZ'DE NE İŞİMİZ VAR? BU GERGİNLİĞE NE GEREK VAR" DEDİ"
"2016. O zaman bugünkü Enerji Bakan Yardımcımız da hakeza o süreçte var. O da yakın takip etti. Kişilere kadar hepsini hatırlıyor. İsimleri vermeden genel konsepti anlatacağım. Nasıl mücadeleyle bugünlere gelindiğini, bundan sonra nasıl mücadele verdiğimizi toplumumuzun ve milletimizin görmesi lazım.. Kimler hangi resmin içinde görmemiz lazım. Toplantılar yürütülüyor. Bu noktada haklarımız anlatılıyor. O zaman toplantıların birisinde askeriyedeki şahıslardan bir iki tanesi, '(Doğu Akdeniz'de) Ne işimiz var? Bu gerginliğe ne gerek var. X ülke ne der? Y ülke ne der?' diyerek ciddi muhalefet ifade ettiği toplantılar var. 'Gemimiz mi var? Paramız yok' dediler."



"'GEMİMİZ DE VAR. PARAMIZ DA VAR' DEDİK"
"Biz o zaman çok net şunu ortaya koyduk. Biz o zaman çok net şunu ortaya koyduk. 'Gemimiz de var. Paramız da var. Türkiye haklarını sonuna kadar savunmak zorunda' dedik."





"15 TEMMUZ'DA YAKALANIP MERDİVENE DİZİLEN ASKERLERDEN İKİSİ, '(DOĞU AKDENİZ'DE NE İŞİMİZ VAR?' DİYEN ASKERLERDİ"
"Nitekim devlet ve hükümet olarak bu reaksiyonu gösterip (Doğu Akdeniz'de) adımları attık. Ama dramatik olan ne biliyor musunuz? O süreçten birkaç ay sonra isimleri bizde saklı. Enerji Bakan yardımcımız Alpaslan bey (Alpaslan Bayraktar) şahit. Doğu Akdeniz ve Oruç Reis'i görünce duygulanıyoruz. Aradan aylar geçti. 15 Temmuz oldu. 15 Temmuz'da yakalanıp merdivene dizilen asker fotoğraflarından birisinde '(Doğu Akdeniz'de ne işimiz var?') diyenlerden bir iki tanesi oradaydı. Bu resmi çok net görmemiz lazım."


KENAN KIRAN / SABAH


FETÖ'CÜLER 2015'TE ENGELLEMEYE ÇALIŞTI BAKAN ALBAYRAK TARİHİ ADIMI ATTI
Öte yandan Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan ve 2020 yılında bütün dünyada şimdiye kadar yapılan en büyük ikinci keşif olan Sakarya'daki doğal gaz rezervinin bulunmasında kilit öneme sahip Kasım 2015 ayındaki toplantının detaylarını Sabah gazetesi yazarı Şebnem Bursalı bugünkü köşesinde gündeme getirdi. Bursalı, dönemin Enerji, günümüzde Hazine ve Maliye Bakanı görevini sürdüren Berat Albayrak'ın gündeme getirdiği Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerine FETÖ'cü bir askerin karşı çıktığını ancak Albayrak'ın tarihi adımını attığı yazdı.


İşte Sabah gazetesi yazarı Şebnem Bursalı'nın bugünkü köşe yazısı;

Geçen haftaki yazımda Tayyip Erdoğan için "2. Mahmut ve Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra devlet yönetimindeki en devrimci 3. lider" demiştim. 19 yıldır Türkiye'ye, ayak bağı olan tüm vesayet odaklarıyla amansız mücadelesinden vazgeçmeyen, saldırılara karşı kararlılığından zerre ödün vermeyen ve tüm engelleme girişimlerine rağmen Türkiye'yi süper lige taşıyacak her projeyi korkusuzca uygulayan Erdoğan için başka bir tanımlama yapılabilir mi? Burada ayrı bir parantez açıp Berat Albayrak için de aynı vizyon tanımını yapmazsam, hakkın tesliminde eksik kalmış olurum.

Troller eliyle yalan ve iftiralarla dolu tüm saldırılara rağmen yerli ve milli enerji politikalarından, Türkiye'nin tam bağımsızlığı yolundaki en kritik adımlardan asla geri adım atmayan Albayrak'ın neden bu kadar hedefte olduğu çok açık!

Bu engelleme gayretlerinden en çarpıcı olanlarından birisini kendisinden dinlemiştim, cumartesi günkü telefon sohbetimizde tekrar hatırlattım. Kasım 2015'te Güvenlik Toplantısı'nda çok ilginç bir diyalog, hatta tartışma yaşanır pek çok şahidin gözleri önünde. Güney Kıbrıs'ın, Akdeniz'i kendi egemenliğindeymiş gibi anlaşmalar yaparak parsel parsel dağıttığı sırada gerçekleşen Güvenlik Toplantısı'nda dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak bu konuyu gündeme getirir ve bizim de bir şeyler yapmamız gerektiği, Akdeniz'de fiilen olmamız icap ettiği ve kendi gemilerimizle sismik ve sondaj çalışmalarına başlamamız gerektiğini söyler.


YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN