Bu kadarına da pes dedirten olay! Bozuk hindiyi soslayıp…

Vatandaşın sofrasına ve sağlığına göz diken gıda teröristleri hilelerin peşini bırakmıyor. Marketten tarihi geçmiş ürünleri daha ucuz fiyata alan restoranlar bozuk ürünleri vatandaşa yediriyor. Bozuk hindi ve tavukların soslanıp ilaca batırılarak kokusunun temizlendiği ve kuzu eti diye satıldığı ortaya çıktı.

Giriş Tarihi 27 Ekim 2019, 08:28 Güncelleme 27 Ekim 2019, 08:49
Bu kadarına da pes dedirten olay! Bozuk hindiyi soslayıp…

İÇİNDEKİLER

Bazı gıda firmaları ve marketlerin son kullanma tarihi dolan ürünleri yeniden rafa koymak için hileye başvurması skandalının ikinci perdesini ortaya çıktı. Bazı restoranlar, firmaların son kullanma tarihi geçmiş ürünlerini çok düşük fiyatlara satın alıyor. Tarihi geçmiş sucuk ve kaşar peynirler, ucuz pizza satan restoranların mutfaklarında değerlendiriliyor. Günü geçtiği için kokmaya başlayan tavuklar ve hindiler özel bir ilaçlı sudan geçirilip, yeniden satışa sunuluyor ya da restoranlarda yemeklere katılıyor.

İLAÇLI SUYA BASTILAR
Restoranları dolaşıp, çalışanlarla konuştuğunuzda hilenin boyutu ortaya çıkıyor. Kimi restoran hindi etini sosa batırıp, terbiyeleyerek kuzu eti diye mönüye koyuyor. Kokmuş tavuklar da ilaçlı bir suya basıldıktan sonra yemeklere giriyor. Bir restoran çalışanı, "Eski çalıştığım yerde, iade anlaşmalı olduğumuz firmalardan gelen tarihi geçmiş tavuklar çamaşır suyu gibi ilaçlı bir suyla yıkanıp yeniden işleme konuluyordu. Kokusu gittikten sonra yeni bir tarih basılıp tekrar satışa gönderiliyordu. Bu kadar hileye karıştığım için dayanamayıp, istifa ettim" diyor. Başka bir restoran çalışanı ise günü geçmiş hindilerin sosa batırılıp, 'kuzu eti' diye mönülerine konulduğunu söylüyor.

KOKAN SUCUKLAR YENİDEN RAFTA
Bir sucuk firmasının çalışanı ise "Çalıştığım sucuk üretimi yapan firma dağıtım yaptığı marketlerde raf ömrü dolmuş, son kullanım tarihi geçmiş sucuk, sosisleri toplayıp fabrikada bunları yeni sucuklara karıştırıyor. Bu şekilde kokmuş sucuklar yeniden piyasaya sürüyor. İade sucukların üzerindeki zarları almamız isteniyordu. Biz de bu sucukların zarını sıyırıp tekrar yeni karışımlara ilave ediyorduk" diyor. Uluslararası bir market çalışanı ise kampanya günlerinde ellerindeki son kullanma tarihi geçen ürünleri yerel market zincirlerinin alarak üzerlerine kendi etiketlerini basıp sattığını anlatıyor.

TARİHİN SİLİNEMEZ OLMASI GEREKİYOR
Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği'ne göre, gıda hakkında zorunlu bilgilendirme; kolayca görülebilecek, açıkça okunabilecek ve silinmeyecek şekilde dikkat çekici bir yerde yapılır. Verilen bilgiler, diğer yazılı veya resimli unsurlar vasıtasıyla herhangi bir şekilde gizlenemez, kapatılamaz, bölünemez veya kesilemez. Ancak market raflarında pek çok ürünün üzerindeki tarih aseton yardımıyla rahatça silinebiliyor. Bunun dışında üzerinde hiç tarih yazmayan gıdaların satışı da devam ediyor. Gıda Perakendecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Tüfekçi, rafta son kullanma tarihi dolmuş ürünleri kontrol görevinin markete ait olduğunu söyledi. Tüfekçi tarihlerin silinmesi konusundaki sorulara ise "Hiçbir büyük marka böyle bir işe girişmez" diye yanıt verdi.

FİYATI UCUZSA ŞÜPHE EDİN
Tüm Restoran Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği Başkanı Ramazan Bingöl, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın her restoran ya da lokantayı denetlemesinin mümkün olmadığını, denetimlere belediyelerin de katılması gerektiğini söyledi. Tüketicinin restoranlarda yapılan bir hileyi anlamasının çok zor olduğunun altını çizen Bingöl, ucuz fiyata dikkat çekti: "Her ürünün bir fiyat skalası var. Kilosu 60 lira olan bir et yemeğini siz bir restoranda 20 liraya yiyorsanız orada bir sıkıntı var demektir. Maliyeti düşürmek adına her türlü hile söz konusu olabilir. Ama bunu özellikle marka derdi olmayan restoran ve lokantalar yapar." (Sabah)