Son dakika: Başkan Erdoğan'dan New York'ta 'Nefret Söylemiyle Mücadele' Toplantısı'nda önemli açıklamalar

Son dakika haberine göre New York’ta "Nefret Söylemiyle Mücadele" konferansında konuşan Baş kan Recep Tayyip Erdoğan, "Kutsal değerlere hakarete en fazla maruz kalanlar ne yazık ki Müslümanlardır. Ben senin inancına saygı duyuyorum, sen benim inancıma neden saygı duymuyorsun? Hindistan'ın Azad Keşmir'de geldiği durum anlaşılır gibi değil. Keşmir, bir açık hava hapishanesine döndürülmüş durumdadır. " dedi. Başkan Erdoğan, "Nefret söylemi fikir özgürlüğü parantezine asla alınmamalıdır” ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Kimse İslami terör, İslamcı terör gibi bir yakıştırmayı bizim dinimize yapamaz. Adı barış olan bir dini terörle bir araya getirmek çok büyük bir iftiradır. Ahlaksızlıktır. Asla kabul edilemez." diyerek sert çıktı.

Giriş Tarihi 25 Eylül 2019, 15:33 Güncelleme 25 Eylül 2019, 16:20
Son dakika: Başkan Erdoğan’dan New York’ta ’Nefret Söylemiyle Mücadele’ Toplantısı’nda önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'de, Türkiye ve Pakistan ortak ev sahipliğinde "Nefret Söylemiyle Mücadele" temalı konferansta konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Nefret söylemi küresel ölçekte yükselişte olan İslam düşmanlığı ırkçılık ve yabancı karşıtlığının en yaygın aracıdır. Bu tarz söylemler günün her saatinde sosyal medyada siyasetçilerin içe dışa yönelik beyanlarında normalleştirilmektedir. Ruanda'daki katliamları gerçekleştiren batıyı kimse hesaba çekmemiştir. Orada milyonlar öldürülmüştür. Kimse batıya siz böyle bir katliamı nasıl yaptınız dememiştir.

''NEFRET SÖYLEMİNE EN FAZLA MARUZ KALANLAR NE YAZIK Kİ MÜSLÜMANLAR''
Günümüzde nefret söylemine en fazla maruz kalanlar ne yazık ki Müslümanlardır. Müslüman kadınlar sırf başörtüsü taktıkları için sokakta çarşıda işyerlerinden tacize uğruyor. Nefret söylemini bir kez de burada lanetliyorum. Nefret söylemi, fikir özgürlüğü parantezine asla alınmamalıdır.

''AZAD KEŞMİR ADETA BİR AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE DÖNDÜRÜLMÜŞ VAZİYETTE''
Şu anda Azad Keşmir adeta bir açık hava hapishanesine döndürülmüş vaziyettedir. Sen nasıl inek eti yersin? Böyle bir saçmalık olabilir mi? Biz de inek eti yiyoruz. Bir taraftan inanç özgürlüğü diyeceksiniz benim inancımın gereği bu değil. Ben senin inancına saygı duyuyorum. Sen benim inancıma niye saygı duymuyorsun? Bizim ülkemizde domuz eti yiyenler var biz bunlara müdahale etmedik. Bütün devlet kurumlarına bu konuda (Azad Keşmir) önemli görevler düşüyor. Hem devletlerarası hem de bölgesel ve küresel nitelikli uluslararası örgütler nezdinde gerçekleştirilen somut girişimler daha etkin hale getirilmelidir. BM'de nefret söylemine ilişkin bir veri tabanı oluşturulması fikrini destekliyoruz.

''İSLAM'I TERÖRLE BİR ARAYA GETİRMEK AHLAKSIZLIKTIR''
Barış dini olan İslam'ı terörle bir araya getirmek, çok büyük bir iftiradır, ahlaksızlıktır. Böyle bir şey kabul edilemez. Türkiye olarak yükselen İslam düşmanlığı, ırkçılık, nefret söylemiyle etkin mücadele yönündeki çabalara öncülük etmeye devam edeceğiz.

İSRAİL'E TEPKİ: HİÇBİR ZAMAN SAMİMİ DEĞİLLER
Ben Başbakan olarak İsrail'e gittim İsrail'den Filistin tarafına geçerken eşimle arabada yarım saat sınırda bekletildim. Niye bekletildiğimi anlayamadım. Resmi ziyaret için Tel Aviv'deyim. Oraya geçerken başıma bu olay geldi. İşte İsrail'in devlet liderlerine yaklaşımı budur. Kimi beğeniyorlarsa onun için kapılar açıktır beğenmiyorlarsa kapılar kapalıdır. Hiçbir zaman samimi değildirler.''