İstanbul'da 15 artçı deprem daha!

İstanbul'da meydana gelen 4.7'lik depremin ardından 15 artçı deprem daha oldu. Konuyla ilgili değerlendirmelerde AFAD Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, "Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen depremin 15 artçısı var. En büyüğü 3,4 en küçüğü 1,2 büyüklüğünde." dedi.

Giriş Tarihi 24 Eylül 2019, 12:02 Güncelleme 24 Eylül 2019, 14:09
İstanbul’da 15 artçı deprem daha!

İÇİNDEKİLER

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanı Murat Nurlu, "Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen depremin 15 artçısı var. En büyüğü 3,4 en küçüğü 1,2 büyüklüğünde. Depremden öncede 3 büyüklüğünde bir deprem var ancak öncü olup olmadığına ilişkin bir şey söyleyemeyiz." dedi.

Nurlu, yaptığı açıklamada, 4,6 büyüklüğündeki depremin Kuzey Anadolu Fayı üzerinde orta çukurlukta, Silivri'ye yaklaşık 20 kilometre kadar uzaklıktaki fay üzerinde yaşandığını kaydetti.

Bu fay hattında 17 Ağustos 1999'daki gibi depremler yaşandığını, 1963 yılında da bu faya yakın yerde 6,3 büyüklüğün deprem meydana geldiğini, yine Tekirdağ tarafında da 7,4 ila 6,2 büyüklüklerinde depremler görüldüğünü vurgulayan Nurlu, "Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen depremin 15 artçısı var. En büyüğü 3,4 en küçüğü 1,2 büyüklüğünde. Depremden öncede 3 büyüklüğünde bir deprem var ancak öncü olup olmadığına ilişkin bir şey söyleyemeyiz." diye konuştu.

Denizde yaşanan 4,6 büyüklüğündeki depremin bu fay hattında biriken enerjinin de boşaltılmasına yardımcı olduğunu belirten Nurlu, "Türkiye deprem ülkesi. Türkiye'de yılda 23-24 bin deprem yaşanıyor. Birey olarak depreme hazırlıklı olmak zorundayız. AFAD Başkanlığının il müdürlükleri var. Vatandaşlarımız buralardan gerekli eğitim ve farkındalık konusunda gerekli destekleri alabilir. Ailemizle birlikte bir araya gelip deprem planlarımızı gözden geçirmek zorundayız." ifadelerini kullandı.

Nurlu, bölgedeki ölçüm istasyonlarından elde edilen bilgiye göre, depremin etkilediği yerlerde herhangi bir hasarın söz konusu olmadığını kaydetti.

"DEPREM KRİTİK YERDE"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ziyadin Çakır ise Silivri açıklarında meydana gelen depremin beklenen deprem kuşağında gerçekleştiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Deprem, Marmara depreminde olması beklenen fay zonu içerisinde ve çevresinde olmuş durumda. Silivri açıklarında meydana gelen bu deprem kritik bir yerde gerçekleşti. Son zamanlarda burada bir deprem olmuyordu, yani deprem olmayan bir zon içerisinde olduğu için de biraz tehlikeli. Yapacak bir şey yok, beklemek gerekiyor."

Prof. Dr. Çakır, şunları kaydetti:

"Biz o bölgedeki fayın daima kilitli olduğunu düşünüyoruz. Hem sismoloji verilerinde hem de deniz tabanı gözlemlerimizde fay zonu burada kilitli, dolayısıyla herkesin görüş birliği içerisinde olduğu bir depremde kırılmasını beklediğimiz segmenttir. Bu bir öncü olabilir, bilemeyiz ama beklenen kırıntısına girdiğimiz fay içerisinde olduğu için fay üzerindeki gerilmeyi arttırmış olabilir. Mekanizmasını bilmiyorum, bakmak lazım ama dediğim gibi kritik bir yerde gerçekleşti, bu nedenle öncü bir deprem olabilir fakat diğer yandan da kesinlikle öncü bir deprem diyemem, kimse diyemez. Şu an meydana gelen depremin bir öncü olduğunu söylemek dünyanın hiçbir yerinde mümkün değil maalesef. Diğer yandan bu deprem, İstanbul merkezine uzak bir yerde gerçekleşti diye biliniyor ama ben daha yakında olduğunu düşünüyorum. Kötü zemin üzerine yapılmış, fabrika ve binalar maalesef büyük risk altında olduğu için yapılacak tek şey bu binaları sağlamlaştırmak ve kentsel dönüşümü hızlandırmaktır."

SİLİVRİ'DE DEPREM OLACAĞINI SÖYLEMİŞTİ
Doç. Dr. Bülent Özmen geçtiğimiz hafta yaptığı kritik açıklamalarda 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren 'Türkiye Deprem Tehlike Haritası' ile Türkiye için radikal değişikliklerin meydana geldiğini dile getirmişti.

Özmen yeni harita ile birlikte özellikle İstanbul için '1'inci derece, 2'inci derece, 3'üncü derece' diye bahsedilen bölgelerin kalktığını ifade etmişti.

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde görevli Doç. Dr. Bülent Özmen'in açıklamaları şu şekildeydi;

Özmen, yeni deprem tehlike haritası ile yeni yapılacak binaların bu haritadan alınan parametrelere göre yapılacağını ve depreme dayanıklı olacağını bildirdi. Mevcut binaların ve güçlendirme yapılması gereken binaların tespitinin de yine bu haritalara göre yapılacağını kaydeden Özmen, "Kentsel dönüşüm çalışmaları şu ara çok gündemde. Çevre ve Şehircilik Bakanımız da bir eylem planı açıkladı. Kentsel dönüşüm altında belirlenen riskli binalar da artık yine bu haritaya göre belirlenecek. Dolayısı ile mevcut ve yeni yapılacak binaları da ilgilendirdiği için bu değişiklikler hepimizi ilgilendiriyor. Marmara denizine en yakın olan noktaları Silivri'den başlayıp Tuzla'ya kadar olan bütün yerlerde eski harita ile kıyasladığımızda deprem tehlikesinin çok yükseldiğini görüyoruz. Bu, İstanbul'da beklenen deprem açısından oldukça önemli. İki haritayı kıyasladığımızda yine Büyükçekmece bölgesi eski haritada ikinci derece deprem bölgesi içerisinde. Buradaki binalar 0.3 G'lik yer ivmesine dayanacak şekilde yapılıyordu. Eskiden bu harita ile birlikte olası bir depremde olması beklenen maksimum ivme değerinde yüzde 70'e yakın artış oldu" diye konuşmuştu.