CHP adayı İmamoğlu'nun tek silahı yalan!

CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nun yalanlarına her geçen gün bir yenisini eklemesi toplumun her kesimden tepki çekmişti. İmamoğlu'nun son olarak Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım ile çıktığı ortak yayında da yalanlarına devam etmesi bardağı taşıran son damla oldu. Sabah Gazetesi Yazarı Hasan Basri Yalçın, bugünkü "ortak yayın" adlı köşesinde İmamoğlu'nun ısrarla milyonların gözü önünde yalan söylemesini ele aldı. Yalçın, CHP adayı için “İçi boş konuşmalar, ezber el kol hareketleri, oturduğu koltukta bile hoplayıp zıplayan, rakamlara dair en ufak bir bilgisi olmayan, bunun yerine hamaset kusan ve tek silahı yalan olan bir tipleme.." ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 18 Haziran 2019, 14:05 Güncelleme 18 Haziran 2019, 14:09
CHP adayı İmamoğlu’nun tek silahı yalan!

İÇİNDEKİLER

İşte Sabah Gazetesi yazarı Hasan Basri Yalçın'ın "ortak yayın" adlı yazısının tamamı:

Açık oturumda iki figür gördüm. Birincisi Binali Yıldırım. Gayet rahat, kendinden emin, projelere ve rakamlara hakimdi. Bu zamana kadar yaptığı hizmetlerin kendine verdiği güvenle başarısını ispatlamış bir aday olduğu için ve ne yapacağını gerçekten bildiği için göz doldurdu. İkincisi CHP'nin adayı. İçi boş konuşmalar, ezber el kol hareketleri, oturduğu koltukta bile hoplayıp zıplayan, rakamlara dair en ufak bir bilgisi olmayan, bunun yerine hamaset kusan ve tek silahı yalan olan bir tipleme.



Ben bu yalan işini baştan beri çok önemsiyorum. Sahte bir imaj çalışmasından ibaret olduğundan hiç şüphem yok. Ama beni en çok şaşırtan yalan söylemekten utanmıyor oluşu. Tek programın içinde bile defalarca aleni yalanlar söyledi. Saymaya çalıştım. İlk yarım saatte iki yalana kadar sayabildim. Hatta bunların biri beş dakika önce söylediğini beş dakika sonra inkar etmek şeklindeydi. Bir programın içinde bile bu kadar çok yalana başvurması bence en önemli sorun.

Özellikle Ordu valisine ettiği küfrü hâlâ inkar ediyor oluşu kimsenin gözünden kaçmadı. Gerçi moderatör bu konuyu hızlıca geçiştirip kapatmak için elinden geleni yaptı ama kamuoyundan özür dilemeden bu yalana devam etmesi göz ardı edilebilir bir durum değil. Küfür ettiğini kabul etse ve belki özür dilese bu kadar kötü duruma düşmezdi. Zira seçmen hatayı affedebilir ama yalan ve sahtekarlık unutulmaz. Mesela Clinton'ı Amerikan toplumunda gözden düşüren yaşadığı yasak ilişki değil bunu inkâr etmek için yalan söylemiş olmasıydı. Gerçi CHP seçmeni yalana dolana bakmıyor diyebilirsiniz ama kararsızlar için bu durum önemli bir işarettir. Kimse İstanbul Belediyesi'ne beş dakikada bir yalan söyleyen bir ismin gelmesini tercih etmez.



Bir başka yalan vakası da daha önce Binali Yıldırım'a attığı bir iftira üzerinden cereyan etti. Katıldığı bir TV programında Yıldırım'ın soruları moderatörden talep ettiğini söylemişti. Bunu da moderatör açıkça yalanlamıştı. Bu konu gündeme geldiğinde ben öyle demedim gibi laflara başvurdu. Tabii yine moderatör CHP adayını kurtarmak için bunu da ustaca çerçevelenmiş bir yorumla beraber sunarak geçiştirdi. Tüm bu esnada Binali Yıldırım bu yalanları açıkça dile getirmek isterken moderatör zamanı ve formatı bahane ederek CHP adayını açıkça kolladı.
Bir başka yalan ifade ise seçimin iptali üzerineydi. Binali Yıldırım CHP oyların yeniden sayılmasına itiraz etti deyince bunu da inkâr etti. Halbuki hepimiz biliyoruz gerçeği. Hatta aynı soru tekrar gelince yine cevap vermeden atladı.


Dediğim gibi her seferinde moderatör bu soruların cevapsız kalmasına ve CHP adayının yalanlardan sıyrılmasına özen gösterdi. Bir moderatör olarak "ama ortada görüntüler var" bile demedi. Bunu da kasten ve tarafgirlik nedeniyle yaptığı çok belli oldu. Bu yüzden de bunu bir ortak yayın değil moderatörle CHP'nin ortaklaşa tezgahladıkları bir yayın olarak görüyorum.
Böyle bir aday her ne yaparsa yapsın milletin güvenini kazanamaz. İşte bu yüzden CHP adayı fena bir çizik daha aldı. CHP'liler görmezden gelmeye devam ediyor ama kararsızlara sundukları adayın böylesi bir tip olmasından dolayı da en azından bazılarının utanç içinde olduğunu tahmin edebiliyorum.