Sözcü’ye çarpıcı suçlamalar: Kurgu haberlerle FETÖ’ye hizmet etti!

Sözcü Gazetesi’nde suça karıştıkları belirtilen 5 önemli isim hakkında hazırlanan iddianamede gazetenin Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) nasıl yardım ettiğine ilişkin ilginç değerlendirmelere yer verildi. İddianamede, Sözcü’nün kritik dönemlerde FETÖ’nün kamuoyunda oluşturmak istediği algıya hizmet eden yayınlar yaptığına dikkat çekildi.

Giriş Tarihi 12 Aralık 2018, 00:00 Güncelleme 12 Aralık 2018, 18:03
Sözcü’ye çarpıcı suçlamalar: Kurgu haberlerle FETÖ’ye hizmet etti!

İÇİNDEKİLER

Sözcü Gazetesi'nde suça karıştıkları iddia edilen 5 önemli isim hakkında hazırlanan 61 sayfalık iddianamede, Sözcü'nün FETÖ'ye nasıl yardım ettiğine ilişkin çarpıcı örnek, bilgi ve tespitlere yer verildi.

İddianamenin 8 sayfalık 'Sonuç ve Talep' başlıklı bölümünde bu konu ayrıntılı olarak ele alındı. FETÖ'nün silahlı terör örgütü olduğuna ilişkin herhangi bir kuşku olmadığı belirtilen iddianamede, örgütün medya yapılanması ve harekât tarzları ile Sözcü Gazetesi'nin ulusal-uluslararası yankı uyandırabilecek şekilde önemli ve özellikle FETÖ tarafından kurgulanmış haberlerin veriliş şekli ve amacının kamuoyunda doğurabileceği sonucun açılanması açısından neredeyse birebir örtüştüğü belirtildi.

SÖZCÜ VE FETÖ BİRLİKTE HAREKET ETTİ

FETÖ'nün organik bağı olan gazete, radyo, televizyon, internet-sosyal medya hesapları gibi kitle iletişim araçlarını etkin olarak kullanıp algı oluşturduğu, kamuoyunu etkilemeye çalıştığı, bilahare de harekete geçme tarzını benimsediği kaydedilen iddianamede, Sözcü'nün de bazı kritik dönemlerde ülke yönetiminin gidişatını etkileyebilecek derecedeki faaliyetlerinde FETÖ'nün amaçları doğrultusunda hareket ettiği belirtildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün algı operasyonlarının en önemli parçası olarak medya yapılanması kapsamında basın-yayının araç olarak kullanıldığı kaydedilen iddianamede, FETÖ örgütüyle zıt görüş ve istikamette olduğunu deklare eden gazetenin ulusal nitelikte ve özellikle örgüt açısından önem arz eden/kurgulanmış meselelerde doğal olarak örgütün basın ve yayın alanındaki yöntemlerine yakın olmaması gerekirken bu tür meselelerde aynı hedefe yönelmesinin ciddi kuşkulara neden olduğu belirtildi.

İddianamede, örgütün karşısındaymış görüntüsü veren Sözcü'nün zaman zaman örgüt yayınlarından bile daha çok kamuoyunda etki oluşturmaya açık ve algı oluşturabildiği, bunun en somut örneklerinden birisinin MİT TIR'larının durdurulması olayında yaşandığı ifade edildi.

İddianamede, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan MİT TIR'ları ile ilgili Can Dündar imzalı 'İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar' başlıklı haber ile Sözcü Gazetesi'nde aynı konuya ilişkin yapılan yayın ve paylaşımların aynı olduğu kaydedildi.

SÖZCÜ, HANGİ FETÖ'CÜ POLİSLERDEN BİLGİ ALDI?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede, FETÖ'nün Emniyet yapılanmasında yer alan polis memurlarının kurguladığı "17 Aralık Dosyası" kapsamında Sözcü Gazetesi yetkililerine bilgi aktardıklarına değinilmesi dikkat çekti. Gazeteye bilgi aktaran polis memurlarının isimleri tek tek sıralanırken bu polislerin neredeyse tamamının FETÖ'den işlem gördüğünün altı çizildi.

İddianamede İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı 2014/55422, 2016/3082 sayılı iddianamelere de gönderme yapılarak, "17 Aralık Dosyası" olarak bilinen, kurgulanmış eylemler kapsamında elde edilen ve yayınlanmasını istedikleri algı amacına yönelik bilgileri haricen Sözcü Gazetesi yetkilileri ile paylaştıkları anlatıldı. Paylaştıkları kurgu bilgilerle Sözcü Gazetesi'nde haber yapılmasını FETÖ'cülerin sağladığına vurgu yapıldı.

İddianamede, ülke için öneme haiz konularda haberlerin beslendiği kaynakların farklı olması halinde aynı tarzda hareket etmelerinin neredeyse mümkün olamayacağı, bunun hayatın olağan akışına da aykırı olacağı, FETÖ dışında ki başka kaynaklardan beslenen değişik gazete ve televizyonlarda bu duruma rastlanmadığı kaydedildi.

HİDAYET KARACA TALİMAT VERDİ

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davanın iddianamesinde ifadesine yer verilen gizli tanık Bulut'un bir kısım beyanlarında, örgütün medya yapılanmasının etkin kişilerinden Hidayet Karaca'nın talimatıyla Cumhuriyet-Sözcü gazetelerine sızılması ya da ele geçirilmesinin belirtildiğine de Sözcü iddianamesinde yer aldı.

İddianamede şüphelilerin verdikleri ifadelerinde FETÖ ile bağları olmadığını iddia ettikleri belirtilirken, FETÖ'yü sert bir şekilde eleştirmenin ya da karşı olmanın şekli olarak yerinde olduğu vurgulandı. Ancak FETÖ'ye karşı olmanın, esasta da karşı olunduğu sonucunu doğurmayacağının altı çizildi. Fetullah Gülen'in "Bana açıkça galiz bir şekilde küfür edin/edebilirsiniz" yaklaşımları birlikte dikkate alındığında, şekli olarak FETÖ'ye karşı olmak, onu ağır bir şekilde eleştirmek, onunla davacı/davalı olmak, hatta ona açıkça hakaret etmenin başlı başına FETÖ'yü desteklememek ya da esasta FETÖ'cü olmamak sonucunu doğurmayacağı belirtildi.

FETÖ YAYIN ORGANLARINDAN FARKLARI YOK

Sözcü Gazetesi'nin örgütün karşısındaymış görüntüsü vermediği gibi örgütün yayın organlarından önemli bir farkının olmadığı, iddianameye konu edilen eylemlerle zaman zaman FETÖ yayınlarından bile daha çok kamuoyunda etki oluşturmaya açık ve algı oluşturabildiğine yer verildi.

İddianamede, Sözcü'nün tüm haber ve paylaşımlarının soruşturma kapsamına alınmadığı, FETÖ'nün amaçları doğrultusunda yapılan, ülke yönetimini esaslı yönlerden etkileyen kurgulanmış haber ve paylaşımların soruşturma konusu yapıldığı kaydedildi.

SÖZCÜ YAZARLARINA CEZA TALEP EDİLDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede, aralarında Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Sözcü Gazetesi İnternet Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin, Sözcü Gazetesi İnternet Haber Koordinatörü Yücel Arı, Yazar Necati Doğru ve Yazar Emin Çölaşan hakkında 'Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte örgüte bilerek-isteyerek yardım etmek' suçu kapsamında 7,5 yıldan 15 yıla kadar ceza talep edilmişti.

Sabah