Din Görevlileri Birliği (DİN-BİR-DER) olarak Majid Majidi'nin "Muhammed Resulullah" filmini heyet olarak seyrettik ve aşağıdaki tespitlerimizi kamuoyuna arz ediyoruz.
1. Film İslamofobinin Batı da zirve yaptığı bir dönemde onlara cevap mahiyetinde hazırlanıp çekildiği anlaşılmaktadır.
2. Hz. Peygamberin (s.a.s) doğumu öncesinde dünyada olan olaylar gerçeğe en yakın şekilde düzenlenerek ortaya konmuştur.
3. Peygamberimizin (s.a.s) doğumu, süt anneye verilişi, annesi, dedesi ve amcasıyla ilişkileri müsbet olarak ortaya konmuştur.
4. Ehli Kitab'ın içinden bilhassa Yahudilerin beklediği kurtarıcıyla ilgili bölümler, Yahudilerin beklentilerine uygun gerçekleşmemesi ile ilgili olaylar gerçeğe yakın bir şekilde ortaya konmuştur.
5. Peygamberimizin (s.a.s) amcası Ebu Talip ile ilgili olan bölümlerde abartı olmakla birlikte müsbete yakın bir senaryo olmuştur.
6. Efendimizin (s.a.s) annesinin ölümü ve koyun çobanlığı yaptığı sahneler gayet güzel bir şekilde işlenmiştir.
7. Ticaret için amcası Ebu Taliple birlikte Şam'a gidişi Şam'da Rahip Bahira ile karşılaşması ve onun tavsiyeleri ile ilgili sahneler tamamen gerçeğe uygundur.
8. Deniz kenarındaki balık sahneleri ve bir kısım görüntüler bizim kaynaklarımızda mevcut değildir.
9. Hz. Peygamberin (s.a.s) filmini İranlı bir yönetmenin İran Devleti'nin katkılarıyla, müslümanlardan çok Batıdaki islamofobi'ye cevap olarak çekilip ortaya konduğu unutulmamalıdır.
10. İslam inancında putlar ve putlaştırılma ihtimali olan insanların tasviri ve heykellerinin yasaklanmasından dolayı Şemail-i Şerif ve Hilye ilimleri doğmuştur. Buna dayanarak Peygamberimizin (s.a.v) çocukluğu rolünü oynayanın yüzünün gösterilmemesi gayet doğru bir davranış olmuştur.
11. İranlılar tarafından Resulullah (s.a.v) efenedimizin hayatının filme alınmış olması hiçbir müslümana Şiiler ve Sünniler açısından filme bakarak mezhepler arası bir çatışmaya zemin oluşturacak bir yetki vermemektedir. Neticede bu bir filmdir. Belgesel değildir. Müslümanlar arasında İslam kardeşliği esas olup düşmanlık ancak kafir ve zalimlere olmalıdır.
12. Kaddafi'nin sağladığı katkılarla Mustafa Akkad'ın çevirdiği Çağrı filmi onun İslam alemine en büyük hizmeti olduğu gibi, İranlıların da yaptığı bu filmle İslama hizmet ettikleri ortadadır. Daha iyisini, gerçeğe en uygun şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yetkililerinin yapmasını umuyor ve bekliyoruz.
Muhititin Hamdi YILDIRIM
DİN-BİR-DER Genel Başkanı