İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi eski Ekipler Amiri Ahmet İhtiyaroğlu, Üzeyir Garih
cinayetiyle ilgili
TAKVİM'e
çok önemli açıklamalar yaptı...
İhtiyaroğlu,
Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin, Üzeyir Garih
cinayetinde de başrolü oynadığını
söyledi. İşte İhtiyaroğlu'nun çok
önemli açıklamaları:
Üzeyir Garih, Türkiye'yi çok
severdi. Ortadoğu'nun dengesiydi.
Üzeyir Garih, öldürüleceğini
biliyordu ama tarih ve saatini
bilmiyordu. Cinayeti öğrendikten
sonra hemen incelemeye başladık.
Hiç sıradan bir cinayet gibi
durmuyordu. Öldüren bıçak; tek
tarafı keskin, diğer tarafı küt, süngü
tarzı askeri bıçak çıktı. Diğer tarafı
küt bıçak. Kesi girerken bir tarafını
yıldız şekilde yırtmış. Bir tarafı
kesmiş. Bu bıçak çok dayanıklı çelik
bıçak. Namlu boyu uzun bıçak. Fail
uzun boylu. Garihi öldüren bıçak
sağdan yukardan aşağıya vurulmuş.
MUSEVİ BİR KADININ KANI
O Sırada bir görgü tanığı
geldi ve "Olayı gördüm" dedi. Yener
Yermez'in kaçış istikameti tersine
yerde durduğunu söyledi. Ardından
da "Siyah takım elbiseli 3 kişi önce
Garih'in olduğu yere, sonra da olay
yerinden koşa koşa gitti. İbranice
yazılı siyah minibüse binip gittiler"
ifadelerini kullandı. O yolda olay
yeri incelemeye detaylı bir araştırma
yaptırdık.Cinayette MOSSAD
üzerine yoğunlaştık. İpuçları o tarafı
gösteriyordu. MOSSAD'ın İstanbul
ve Bursa'da daha önce de cinayetler
işlediğini biliyorduk.
Görgü şahidinin
anlattıklarından sonra katillerin
kaçtığı
istikamette olay yeri
araştırması yaptırdım. Katillere ait 8
damla kan çıktı. İncelettik ve kanların
insan kanı olduğu ve yeni olduklarını
gördük. Musevi bir kadının kanı ile
eşleştirmek üzereyken, Fetullahçı
Terör Örgütü devreye girdi ve bize el
çektirdiler.
Her olay yeri, polise mutlaka
bir bilgi bırakır. Bu olay yeri de
böyleydi. Olay yeri inceleme ekibi,
mükemmel çalıştı. Ben kasedi
aldıktan bir gün sonra, olay yeri
inceleme şube müdürü bizden olay
yerinin çekilen kasetini istedi. Ben
vermek istemedim. Çok ısrar etti
yine vermedim. Birgün sonrada
soruşturmadan alındık.
KUSURSUZ CİNAYET YOK
Bu cinayeti soruşturmam
sırasında,hakkımda bir sürü gerçek
dışı iddialar ortaya atıldı. Davalar
açıldı, meslekten atıldım. Sonra
cezaevine konuldum. Orada da rahat
durmadılar. Çünkü beni susturmak
istiyorlardı. Üzeyir Garih davasını
tamamen
kapatmak için cezaevinde
beni şişleyerek öldürmek istediler,
başaramadılar.
O dönem, Garih
soruşturmasında Şube Müdürümüz
Adil Serdar Saçan'a soruşturmayı
başka yönlere çekecek bilgiler veren
ve baskı yaptıran bir çok emniyet
mensubu daha sonra FETÖ'cü olduğu
için meslekten atıldı.
BOYACI FUAT OLMADI
Kriminalden Sorumlu
Emniyet Müdür Yardımcısı Samet
Doğan beni 4 ay sonra yanına çağırdı.
"Ben bu cinayette hata yaptım,
kullanıldım. Bu olayı çözmenizi
istiyorum, çünkü vicdan azabı
çekiyorum. 'Bıçakta kan izi yoktur'
ve 'Toprak altındaki bakteriler,kanı
yemiş olabilir' diye rapor vermiştim.
bu doğru değildi" dedi. Zaten Doğan
da bir süre sonra, kaza süsü verilen
cinayete kurban gitti.
Yener Yermez'den önce
cinayeti 13 yaşında ve gelişmemis
boyacı Fuat'a yükleteceklerdi. Ancak
bunu biz engelledik.
MEVLÜT YÜKSEL