Uçakla Gaziantep Havalimanı'na gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ardından helikopterle İslahiye'ye geçti. Daha sonra yoğun güvenlik önlemleri altında kara yoluyla çadır kentte gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada kendisini bekleyen Suriyelileri selamladı.
Ellerinde Türk bayrakları bulunun yüzlerce Suriyeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sevinç gösterileriyle karşıladı.
Erdoğan'a, gezisinde Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Efkan Ala, İzmir milletvekili Binali Yıldırım ve Gaziantep Milletvekilleri eşlik etti.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Bir bayramı daha evinizden sevdiklerinizden uzak yaşıyorsunuz.
Bizler Türkiye olarak sizleri 4 yıldır misafir etmenin haklı gururu ve sevinci içerisindeyiz.
Sizler muhacir oldunuz, mecburiyet içinde yurtlarınız terk ettiniz, bizler de ensar olduk. Sizin için tüm imkanlarımızı seferber ettik.
Bizim kültürümüzde misafir berekettir, şereftir.
Siz hem bize ensar olma vasfını bahşettiniz, hem de evimizi bereketlendirdiniz, şereflendirdiniz.
İsterdik ki sizleri çok daha iyi şartlarda misafir edelim.
Ülkemizde 1,5 milyon mülteci var.
En son IŞİD'den kaçan yaklaşık 200 bin Suriyeli de topraklarımıza sığındı.
Batı ne yazık ki buna seyirci kalıyor.
Topraklarınızdaki misafirler için 4 milyar doları aşkın kaynak kullandık.
Bizim dinimizde ayrım yok.
Avrupa şu ana kadar sadece 130 bin Suriyeli mülteci kabul etti, şimdi de kapılarını kapattı.
Dünyadan bize gelen destek 200 milyon doları bulamadı.
Şimdi soruyorum. 250 bin Suriyeli kardeşimizi katleden zalim Esad bunun hesabını hem bu dünyada hem öbür dünyada nasıl verecek?
Batı'ya sesleniyorum, havadan bombalamakla bu sorun çözülmez. IŞİD terör örgütü çıktı. Bunlar Allahu Ekber diyerek Allahu Ekber diyenleri öldürüyor. Müslüman, Müslümanı bu şekilde öldürebilir mi? Müslümanın Müslümana kanı, canı, ırzı, malı haramdır.
Yerde kara harekatını yürütenlerle işbirliği kurulmadıkça sonuca ulaşılmaz.
Üç şey istedik; uçuşa yasak bölge ilan edilmesi lazım, güvenli bölge ilan edilmesi lazım, eğit-donat anlayışıyla oradaki ılımlı muhalif kesimin hem eğitilmesi ve donatılması lazım.
Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Türkiye kendisine yönelik her türlü tehdit karşısında müteyakkızdır, donanımlıdır.
TBMM, hükümetine, silahlı kuvvetlerine gerekli yetkiyi vermiştir.
Süleyman Şah Saygı Karakolu'na yönelik bir müdahaleye anında karşılık vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Kobani ile konuşanlar bir yandan tezkereye karşı çıkıyor, hem de çözüm sürecinin şantajı haline getirmeye çalışıyorlar.
Türkiye, IŞİD terör örgütüne karşı olduğu kadar PKK terör örgütüne de karşıdır.
Biz bu bölgede huzur istiyoruz.
DİĞER