Pasaportlarda yeni dönem başlıyor. Son teknoloji sonunda pasaport gereksinimi öyle bir yerde ortadan kaldırıyor ki... Yurt dışına seyahate çıkacak vatandaşlar pasaportunu check-in sırasında göstermek ve biletini bu şekilde almak durumunda. Ancak geliştirilen yeni bir sistem bu zorunluluğu ortadan tamamen kaldıracağa benziyor. Avustralya'da Qantas isimli havayolu şirketi, pasaportsuz check-in için ilk denemelere başlıyor. Yolcular, pasaportsuz check-in için biyometrik kimliklerini kullanabilecek. Havayolu ile ulaşımda yoğun güvenlik aramalarını geçtikten sonra, pasaport ve check-in işlemleri ile uğraşmak çoğu zaman sıkıcı olabiliyor. Sydney Airport'tan seyahat edecek olan Qantas yolcuları, yüz tanıma teknolojisini kullanarak ile yolculuk edecek ilk yolcular olacak. Qantas yolcularının, yüz tanıma sistemi sayesinde pasaportlarını kullanmasına gerek kalmayacak. Sydney Airport CEO'su Geoff Culbert, biyometrik sistemin kullanımıyla yeni pasaportun artık yolcuların kendi yüzü olduğunu belirtiyor. Avustralya federal hükümeti tarafından onaylanan teknolojinin kullanımı için 16.6 milyon dolarlık bir yatırım yapılacak. 2019 yılının Mart ayında tamamlanması beklenen sistemin, ülke çapında uygulanacak 'SmartGate' projelerine öncülük etmesi hedefleniyor. Ancak tek değişiklik pasaportlarla ilgili değil elbette! İlk olarak ABD'de hayata geçen yeni sistem sayesinde artık bagajlarınızı verirken bakın ne yapacaksınız? Delta Havayolları'nın ilk olarak ABD'de havaalanlarında hayata geçirmeyi planladığı yeni sisteme göre yolcular bagajını verirken artık herhangi bir görevlinin yanına uğramasına gerek kalmayacak. Bunun için sadece yüzünüz yeterli olacak! Nasıl mı? Pasaportunuzu okuttuğunuz check-in kiosk cihazlarıyla benzer mantıkta çalışan yeni sistem sayesinde yolcular sadece yüzlerini kameraya dönerek ve taratarak bagajlarını verebilecek. Bunun için bir görevliyle muhatap olmasına da gerek kalmayacak. Biyometrik teknolojisi sayesinde kullanıcıların pasaport fotoğrafı ve bilgilerini kullanarak yüzleri tarayacak olan sistem, böylece yolcuların kuyruğa girerek gereksiz zaman kaybına girmesini önleyecek. Şu an için yeni sisteme 600 bin dolarlık bütçe ayıran Delta, ilk olarak Minneapolis-St Paul Uluslararası Havalimanı'na bu sistemi kuracak; ardından sistem başarılı olursa diğer havalimanlarına da bu geçiş sağlanacak. Bunun dışında taşıdığınız bavullar da teknolojiye uyuyoyor. Uçağa binecek yolcular çok yakında eski bavullarını çöpe atacak. Bakın ne geliyor? Travelmate isimli bu bavul ilk robotik bavul olma özelliğine sahip. Siz nereye giderseniz o da peşinizden geliyor! Seyahatlerinizde ve siz bir yere eşyalarınızı taşırken bir de ek olarak bavul ile ilgilenme derdine son vermeyi amaçlıyor. Otonom özellikleri sayesinde de üreticiler Travelmate'i bavul özellikleri olan bir robot olarak tanımlıyorlar. Teknoloji bir yandan uçuşları modernleştirirken diğer yandan yıllardır değişmeyen 'şey'ler de objektiflere yansıyor. İşte ayaklarını olmaması gereken yere koyanların bolca olduğu, uçağın ortasında soyunanlara kadar Passenger Shaming adlı internet sitesinden yayılan ve sosyal medyayı sallayan sıra dışı yolculuk manzaraları...