Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte, milyonlarca Müslüman, oruç ibadetini yerine getirirken niyetin gerekliliği konusunda araştırmalar yapıyor. İslam alimleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın açıklamalarına göre, oruç tutarken niyet etmek önemli bir şart olarak kabul ediliyor.
NİYET ETMEDEN ORUÇ TUTULUR MU?
Oruç ibadetinin temel şartlarından biri niyettir. İslam'a göre niyet edilmeden tutulan oruç geçerli sayılmaz. Kalpten niyet etmek yeterli olsa da, niyeti sözlü olarak ifade etmek daha faziletli kabul edilir. Sahura kalkmak da niyet yerine geçer. Ramazan orucu adak oruçları ve nafile oruçlar için niyet süresi, güneşin batımından itibaren ertesi gün öğle vaktine kadar devam eder. Ancak imsaktan sonra niyet edilecekse, bu süre içinde herhangi bir şey yenilip içilmemiş ve orucu bozacak bir fiil gerçekleştirilmemiş olması gerekir. Aksi takdirde, gündüz yapılan niyet geçerli olmaz.
Ramazan orucunda her gün için ayrı ayrı niyet edilmesi gerekmektedir. Bu niyet "Yarınki Ramazan orucuna niyet ettim" şeklinde söylenebilir.
RAMAZAN ORUCUNA NASIL NİYET EDİLİR?
Ramazan orucunu tutmaya niyetlenen kişi, imsaktan önce şu şekilde niyet edebilir:
Niyet ettim Allah rızası için yarınki Ramazan orucunu tutmaya.
Bu niyet, gece sahurda veya yatmadan önce edilebilir. Günlük ibadetlerin bir parçası olan oruçta niyet, ibadetin bilinçli ve şuurlu bir şekilde yerine getirilmesini sağlar.
ORUCA NE ZAMAN NİYET EDİLİR?
Ramazan ayında oruç için niyet süresi, güneşin batmasıyla birlikte başlar. Niyet için son zaman ise ertesi gün "dahve-i kübra" denilen vakte kadar devam eder. Dahve-i kübra, imsaktan akşama kadar olan sürenin yarısıdır ve Türkiye'de öğle vaktinden yaklaşık 60-70 dakika önce gerçekleşmektedir. Ancak, Ramazan orucunda en uygun olan niyet zamanı, imsaktan önce yapılan niyettir.
SAHURA KALKMADAN ORUÇ TUTULABİLİR Mİ?
Sahura kalkmak, fiili olarak niyet yerine geçtiğinden dolayı, kişi sahura kalkarak bir şeyler yediğinde niyet etmiş sayılır. Ancak sahura kalkamayan kişi, kalben niyet ettiyse ve imsaktan önce herhangi bir orucu bozan fiilde bulunmadıysa, orucu geçerli olur.
Ancak, sahurun sağlık açısından da önemli olduğu ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in sahura kalkmayı tavsiye ettiği unutulmamalıdır. Sahur yapmak, hem niyet açısından hem de fiziksel dayanıklılık açısından önerilmektedir.