Prenses Diana'nın ölümünün ardından ortaya çıkan ses kayıtlarından hayatına dair itiraflar gün yüzüne çıktı. Buna göre Leydi Diana, kocası Prens Charles'ın dikkatini çekmek için hamileyken intihar girişiminde bulunmuş. Prenses Diana'nın ses kayıtlarından, hayatıyla ilgili şaşırtıcı gerçekler ortaya çıkmaya devam ediyor. İngiliz yazar Andrew Morton'un 'Diana: Gerçek Hikayesi' kitabında yer verilen ses kayıt dökümlerine göre Lady Diana, bir intihar girişiminde bulundu. Prensesin ölümünden sonra ortaya çıkan kayıtlarda, Diana'nın Ocak 1982'de, Prens William'a dört aylık hamileyken kendini merdivenlerden atarak intihar girişiminde bulunduğu bilgisi yer alıyor. Prenses Diana, bu olayı şöyle anlattı: 'Dört aylık hamileyken kocamın dikkatini çekmek ve beni dinlemesini sağlamak için kendimi merdivenlerden aşağı attım. Charles'a çok çaresiz hissettiğimi, ağlaya ağlaya mahvolduğumu söylemiştim. O ise benim yalandan ağladığımı söyledi. 'Seni dinlemeyeceğim. Her zaman bana bunu yapıyorsun. Şimdi ata binmeye gidiyorum' dedi bana.' Bunun üzerine kendini merdivenlerden attığını söyleyen Leydi Diana, Kraliçe'nin geldiğini ve kendisini öyle görünce çok korktuğunu anlattı. 'Bebeğimi kaybetmeyeceğimi biliyordum' diyen Diana, kocası Prens Charles'ın eve geri geldiğinde yine kendisiyle ilgilenmediğini belirtti. Etrafındaki kimsenin onu anlamadığından yakınan Diana, 'Çaresizce ağlıyordum. Şımarıklık değildi bu. Sadece yeni pozisyonuma uyum sağlamam gerekiyordu' dedi. Prens Charles'ın kendisinin bulimia adlı yeme bozukluğu sorunundan annesine bahsettiğini söyleyen Leydi Diana, Kraliçe'nin herkese, evliliklerinin bozulmasında bu hastalığının rolü olduğunu anlattığını ifade etti. İçinde bulunduğu ruh hali nedeniyle terapi aldığını söyleyen Diana, 'Herkes benim, kocama zor zamanlar yaşattığımı, şımarık bir çocuk gibi davrandığımı söylüyordu' dedi. Prenses, yeni pozisyonuna uyum sağlamak için sadece huzur ve sabıra ihtiyacı olduğunu anlatmak zorunda kaldığını ifade etti. Prenses Diana'nın ses kayıtlarında, henüz Prens Charles'la yeni nişanlandıkları dönemde, kendisine 'Biraz şişmanladın galiba' demesi üzerine hızla kilo verme girişiminde bulunduğu, sonunda bulimia adlı yeme bozukluğu hastalığına yakalandığı bilgisi yer almıştı. 'Bulimia nervoza' adlı yeme bozukluğunda kendini zorlayarak kusma, müshil ilaçları, diyet, aç kalma ve aşırı egzersiz durumları ortaya çıkıyor. Prensesin anlattığına göre Prens Charles bir gün kendisinin belini tutarak 'Biraz şişmanladın' galiba dedi. Bunun üzerine Diana, 73 santim olan bel çevresini beş ayda 69 santime düşürdü. Psikosomatik bir hastalık olan bulimia'ya yakalanan Diana, o dönemi, 'Kendimi hasta hissetmeye başladım. Sürekli tansiyonum çıkıyor gibi geliyordu' sözleriyle anlattı. Prens Charles ile ilk tanıştığında Prenses Diana 16 yaşındaydı. O sırada Charles, Diana'nın ablasıyla flört ediyordu. Prens, kendisine Şubat 1981'de evlenme teklif ettiğinde 19 yaşında olan Diana, kısa süre sonra yeme bozukluğu hastalığıyla mücadele etmeye başladı. PRENSES DIANA KİMDİR? Diana Frances Spencer, 1 Temmuz 1961 tarihinde İngiliz aristokrasisi içinde doğdu. Edward John Spencer'in en küçük kızıydı. Annesi Frances, babasının ilk eşiydi. İngiltere, Norfolk'ta, Sandringham Park House'da doğdu. Percy Herbert (kilise rektörü ve Norwich ve Blackburn eski piskoposu) tarafından St.Mary Magdalene kilisesinde vaftiz edildi. Eşinden boşanan Frances Spencer, Diana'yı ve bir kardeşini de alarak Londra'da Knightsbridge'deki bir apartman dairesine taşındı. Aynı yılın noelinde babalarını görmeye giden Spencer kardeşleri, Edward John Spencer annelerinin yanına göndermeme kararı aldı. Frances Spencer dava açsa da eski eşinin nüfuzu nedeniyle çocukları geri alamadı. KRALİYET MİRASI Diana, kökeni Stuart'lardan gelen aristokrat bir aileye mensuptu.Anne tarafında İrlandalı, İskoçyalı, İngiliz ve Amerikan atalarına sahipti. Büyük ninesi New York'lu zengin bir mirasyedi olan Frances Work'tu. (d. 27 Ekim 1857 - ö. 26 Ocak 1947).Baba tarafından Diana, evlilik dışı dört oğlu yoluyla 2. Charles'ın soyundan geliyordu. Bu dört kişi: HENRY FITZREY, BARBARA VILLIERS'İN OĞLU Charles Lennox, Louise de Kérouaille'in oğlu. Charles Beouclerk, Nell Gwyn'in oğlu. James Crofts-Scott, meşhur bir ayaklanmanın lideri, Lucy Walter'in oğlu. Diana'nın dikkate değer ataları 1. Robert (the Bruce) ve Anne; Mary Boleyn, Catherine Grey, Maria de Salina, John Egerton ve James Stanley'dir. Spencer'ler yüzyıllardır kraliyet ailesi ile yakın ilişki içinde olmuşlardır. Diana'nın anne tarafından büyük annesi, Ruth Fermoy, (d. 2 Ekim 1908 - ö. 6 Haziran 1993 ) uzun süre arkadaşı ve yardımcısıydı. Aktör Oliver Platt ikinci kuzenidir. Diana ayrıca favori aktrislerinden biri olan Audrey Hepburn'ün kuzenidir. Diğer dikkate değer kuzenleri Humphrey Bogart ve III. Rainier'dır. ÖLÜMÜ VE CENAZESİ 1997 yılında Dodi Al Fayed'le birkaç tatile çıktı. Ağustos ayında Akdeniz'de Dodi'nin 'Jonikal' yatında kaldı. Çok paparazzi kovaladığı için Diana ve Dodi Paris'e dönmeye karar verdi. Dodi'nin babasının otelinde kalmak istediler. 31 Ağustos sabah saat on iki buçukta Dodi'nin apartmanına gitmek için otelden çıktılar. Otelin arkasından çıktılar fakat paparazzi onları bekliyordu. Giderken şoför (Henri Paul) yolu şaşırdı ve karanlık bir tünelde kaza yaptı. Henri Paul ve Dodi al Fayed olay yerinde hayatını kaybetti. Paparazziler fotoğrafları çekerken ambulans geliyordu. 2 saat boyunca doktorlar Diana'nın hayatını kurtarmaya çalıştı. Saat dörtte Prenses Diana yaşamını yitirdi. Sadece Diana'nın koruma görevlisi, Trevor Rees-Jones hayatta kaldı. Haberi duyduğunda Prens Charles, Earl Spencer ve Diana'nın kız kardeşleri İngiltere'den hemen Diana'nın yanına gitti. O sabah da Diana'nın cenazesi İngiltere'ye döndü. 6 gün resmi yas ilan edildi ve 6 Eylül 1997`de yapılan görkemli bir veda töreniyle Diana toprağa defnedildi. Ayrıca öldüğünde sarayın önüne yüzbinlerce not ve çiçek bırakıldı. Prens Harry bir not yazdı: 'Mommy'(anneciğim) ve tabutuna bıraktı. 2.5 milyar kişi Diana'nın cenazesini izledi. İngiltere'de bütün kanallar cenazesini gösterdi. Bazı söylentilere göre Prenses Diana'nın ölümünün bir suikast olduğu düşünülmektedir. Ama bunu kanıtlayan bir delil ortaya çıkmamıştır.