Diyarbakır'da kaybolduktan sonra cesedi bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin davanın duruşması, 3'üncü gününde sürüyor.
Duruşmanın ilk gününde (7 Kasım) cinayetin baş şüphelilerinin ifadesi alındı. Amca Salim Güran anne Yüksel Güran ve Ağabey Enes Güran itirafçı Nevzat Bahtiyar'ı suçladı. Narin'in cesedini dereye sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ise cesedi Salim'den teslim aldığını öne sürerek aileyi suçladı.
NEVZAT'A KEŞİF GÖRÜNTÜLERİ İZLETİLDİ
Duruşmanın 3. gününde Nevzat Bahtiyar'a, dere yatağındaki olay yeri keşif görüntüleri izlettirildi. Mahkeme salonunda yaşanan kritik diyalog, Narin Güran'ın daha önce farklı bir noktaya gömülüp gömülmediğine dair şüpheleri artırdı.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı avukat Nahit Eren, talebi sonrası Nevzat Bahtiyar'ın dışında, sanıklar ve Narin'in birinci dereceden yakınları, mahkeme salonundan dışarıya çıkarıldı.
NARİN GÜRAN'IN ADLİ TIP RAPORU OKUNDU
Daha sonra Nahit Eren, "Elimdeki rapor, ölüm saatini belirleyen, vücut üzerindeki larvaları belirleyen delillerdir. Narin'in bedeninden alınan larvalar, İstanbul Adli Tıp'ın raporunda, vücudun bazı kısımlarının kara kısmında kaldığını belirtiyor. Nevzat Bahtiyar, yaklaşık 50 santimlik bir çukurdan bahsetmişti. DSİ'de suyun tamamen Eğertutmaz Deresi'ne aktarıldığı bilgisi vardı. Su içerisinde bulunan bir cesetteki larvalar nasıl olur da karasal özellik taşıyan larvalar taşır?" dedi.
KRİTİK GÖRÜNTÜLER İZLETİLDİ
Daha sonra Nevzat Bahtiyar'a, dere yatağındaki olay yeri keşif görüntüleri izlettirildi. Daha sonra Nahit Eren, Nevzat Bahtiyar'a yönelik "Orada su olup olmadığını sormuştuk. Bu raporda Narin'in naaşından bizim tespit edebilmemiz açısından, insan bedeninden oluşan larva dediğimiz canlılardan Narin'in bedeninde vardı. Raporda, 'Bu naaş tamamen suyun içerisinde değil' diyor. Narin'in cenazesini indiğin yerde mi başka yere gömdükten sonra mı getirdin oraya?" diye sordu.
Nevzat Bahtiyar da "Hayır. Çuvalın çok hafif üstü dışarıda kaldı. Taş hepsi ıslanmadı" yanıtını verdi.
"SUYUN ÜZERİNDE KALDI" CEVABI
"DSİ, suyu oraya yönlendirdi. O derenin debisi ne kadar yükselir, biliyorsun. Seviyesi sence ne kadar yükseldi" sorusuna da Bahtiyar, "Bir tahminin yok" dedi. Nevzat Bahtiyar, Eren'in, "30 dakika içerisinde oradasın ya, 5 dakika 30 saniye gidiş, 5 dakika 30 saniye dönüş, bu heyetle oraya gidişin. Narin kucağındayken daha fazla olur. O kadar süre orada ne yaptın? Bacağı suyun üzerinde mi kaldı?" sorusuna, "Suyun üzerinde kaldı" yanıtını verdi.
MAHKEME BAŞKANI, CÜBBESİNİ ÇIKARDI
Daha sonra mahkeme başkanı, cübbesini çıkararak Nevzat Bahtiyar'a yönelik, "Bu kadar insan gece gündüz bu dosyaya çalışıyoruz. Duygu sömürüsü yapmıyorum. İşimi yapıyorum. Bir birey olarak söylemek istiyorum. Üzerimdeki cübbeyi çıkarıyorum. Vermiş olduğun beyanlar doğru mudur?" diye sordu.
EKSİK ANLATTIĞIN BİR ŞEY VAR MI?
Bahtiyar, "Doğrudur" cevabını verdi. Mahkeme başkanı "Günlerdir biz burada bu dosya üzerinde çalışıyoruz, bu olayla ilgili bizden sakladığın, söylemediğin bişey var mı? Birilerine iftira atıyor musun?. Görüntülerde bişey çıkarsa yalan söyleme'" diye sordu. Bahtiyar, "Hatırlamıyorum, bilmiyorum" dedi.
"İDDİAM, NARİN İLK OLARAK ORAYA GÖTÜRÜLMEDİ"
Daha sonra söz alan Nahit Eren, "Benim iddiam, Narin ilk olarak oraya götürülmedi. O bacak, Adli Tıp Kurumu raporuna göre bacaktan koparılmış. Dışsal etki ki, canlılar tarafından yendiği ve kaval kemiği ve ayak kemiklerinin birkaçı vardı. Yengeç de olabilir başka bir şey de olabilir. Bu bir köpek değil. Köpek, kemiği orada bırakmaz. Köpek, o cesedin tamamını da oradan çıkarır. Kendisinin düşüncesi nedir?" dedi. Nevzat Bahtiyar, "Benim bilgim yok" cevabını konuştu.
ARİF GÜRAN, EŞİNE, OĞLUNA VE KARDEŞİNE SARILDI
Daha sonra mahkeme başkanı, duruşmaya saat ara verdi. Salonda bulunan Narin'in babası Arif Güran, eşi Yüksel, oğlu Enes ve kardeşi Salim Güran'ın yanına gitti. İlk önce eşi Yüksel'e sarılan ve ağlayan Arif Güran, daha sonra oğlu Enes'e sarılıp ağlayarak, "Başınızı dik tutun" dedi.
Daha sonra kardeşi Salim Güran'a sarılıp, bir süre beraber ağladıktan sonra "Ağlamayın, başınızı dik tutun" dedi.