Yerli SİHA/İHA'lar bölücü terör örgütü PKK ve DEAŞ ile mücadele tarihinin en önemli aşamalarından birini oluşturuyor. Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada gerçekleşen önemli bir teknolojik dönüşümdür. Türkiye de bu yarışa geç olsa da hızlı ve çok kuvvetli giriş yaptı. Son 5 yılda SİHA/İHA desteğiyle Libya, Karabağ ve güney sınırlarımızda harika işlere imza atıldı.
Geçtiğimiz günlerde yurtdışı kaynaklı bir haber çok farklı mecralarda kendine yer buldu. İddiaya göre Irak Bakanlar Kurulu, Türkiye'den yaklaşık 100 milyon dolar değerinde SİHA/İHA alımı için bütçe ayrılmasını onaylamıştı.
Her ne kadar Türk SİHA/İHA'larının yurt dışına ihracatı son dönemlerde sıkça duyduğumuz gelişmelerden biri olsa da Ankara'nın Azerbaycan dışında ilk kez bir komşu ülkeye muhtemel SİHA/İHA satışı askeri ve politik etkiler açısından ortaya ilginç bir tablo koyuyor.
DİĞER SATIŞLARDAN DAHA FARKLI
TRT Haber'in haberine göre Savunma Politikası Analisti Hakan Kılıç, bu satışın Afrika veya Avrupa ülkelerine SİHA satışından çok daha farklı politik ve askeri yönleri olduğu görüşünde. Bu düşüncesini "Bunu sıradan bir ülkeye, alıştığımız şekilde sıradan savunma ürünü ihracatı gibi göremeyiz" cümlesiyle özetliyor.
Önce politik sonuçlarından başlıyor anlatmaya ve "Bildiğiniz üzere Bayraktar TB-2 daha önce komşumuz Azerbaycan'a satıldı. Ancak dost ve kardeş ülke Azerbaycan'ın komşu olarak görmek doğru değil. Azerbaycan uzak da olsa alırdı, satabilirdik. Dostluğumuzun komşulukla ilgisi yok kan bağı var. Dolayısıyla aslında Türkiye eğer gerçekleşirse ilk kez gerçek bir komşu ülkeye SİHA satmış olacak." ifadesini kullanıyor.