Özel teşebbüsün neredeyse mümkün olmadığı bir ortamda kendi işletmelerine sahip olabileceklerdi. Özellikle Komünist Parti içinde iyi bağlantıları olanlar bu fırsatları çok daha güzel değerlendirebilirdi. Nitekim öyle olacaktı. Sonradan 'Oligark' adıyla milyarderler listesine girecek 'kabiliyetli' isimlerin çoğu o günlerde henüz sıradan işlerde çalışıyordu. Kimi sade bir devlet memuru, kimi ortalama bir parti görevlisi, kimi de taksi şoförüydü... Tabii daha iyi yetişmiş, partinin ve zengin devlet işletmelerinin yönetiminde olanlar da vardı. Sonradan herkes 'fırsatlar'ı değerlendirebildiği ölçüde ilerleyecekti. Kimi banka kuracak, kimi ucuza aldığı petrolü ve madenleri misliyle kâr edecek şekilde ihraç edecekti.
ÖNCEKİ RESİMLER İÇİN TIKLAYINIZ