takvim.com.tr
Suriye'de muhalifler Beşar Esad'ın başkanlık sarayını ele geçirirken Esad ise Rusya'nın başkenti Moskova'ya kaçtı. Geriye ise Esad'ın uyuşturucu imparatorluğu kaldı.
Devrik diktatörün serveti ve yıllardır Moskova'da yaptığı yatırımlar da gündemden düşmüyor. Takvim.com.tr diktatör Esad'ın kanlı servetinin izini sürmeye devam ediyor.
BEŞAR ESAD'IN UYUŞTURUCU İMPARATORLUĞU
Esad'ın, Suriye'nin 7 yıllık bütçesini oluşturan mal varlığının kaynağı uyuşturucu imparatorluğu. Bu imparatorluk Baas rejiminin kasasına bir yılda milyarlarca sterlin kazandırıyordu.
OFİSİNDEN ANKSİYETE İLAÇLARI ÇIKTI
Wall Street Journal ise muhaliflerin ele geçirmesinin ardından Esad'ın cumhurbaşkanlığı sarayına girdi. WSJ'nin bildirdiğine göre Esad'ın terk edilmiş ofisindeki masası ve odanın zemini, kitaplar ve kağıtlarla doluydu. Odada Rus ordusunun tarihi ile ilgili bir kitap kuzeydoğu Suriye haritası ve kendi biyografisi yer alıyordu. Öte yandan odada bulunan bir diğer eşya ise oldukça dikkat çekti. Odada çok sayıda anksiyete ilacı vardı. Esad'ın kullandığı düşünülen ilaçların anlamı ise uyuşturucu imparatorluğunun arkasında saklı.
SURİYE'DE CAPTAGON DÖNEMİ: MİLYARLARCA DOLAR ESAD'IN CEBİNE AKTI
Esad'ın Suriye'de bir uyuşturucu imparatorluğu kurduğu biliniyor. Muhaliflerin çok sayıda kritik bölgeyi elegeçirmesinin ardından Esad'ın Orta Doğu sokaklarını "fakirlerin kokaini" olarak adlandırılan "Captagon" ile doldurduğu günlerin sonu geldi. Captagon hem Esad için karlı bir ihracat aracı hem de bir savaş aracı oldu, buradan elde edilen kârlar doğrudan ailesinin ve ordusunun cebine aktı.
ESAD'IN CAPTAGON TÜMENİ: BAŞINDA KARDEŞİ MAHİR VAR
The New York Times tarafından yapılan bir araştırma, Suriye'nin uyuşturucu üretim ve dağıtımının büyük bölümünün Suriye Arap Ordusu'nun "Captagon Tümeni" lakaplı Dördüncü Zırhlı Tümeni tarafından denetlendiğini ortaya çıkardı. Tugay aynı zamanda Irak gibi ülkelerden Captagon üretim merkezlerine hammadde getirilmesinde de önemli bir rol oynuyordu. Bu karmaşık operasyonu yöneten kişi ise Suriye diktatörünün kardeşi Mahir Esad'dan başkası değildi.
EN BÜYÜK CAPTAGON TESİSİ
Sosyal medyada çarşamba günü ortaya çıkan bir videoda, Esad'ın yönetimi altında ülkeyi bir uyuşturucu devletine dönüştüren yasadışı bir uyuşturucu olan captagon ile dolu bir deponun görüntülendiği iddia ediliyor.
Büyük deponun, Esad'ın kardeşi Mahir'in komuta ettiği Şam yakınlarındaki bir askeri tümenin karargahında bulunduğu bildirildi.
Videoda duyulan sesin sahibi ise "Burası captagon hapı üretiminin yapıldığı en büyük depolama tesislerinden biri" diyor. Yerde uyuşturucu üretim ekipmanlarıyla birlikte hap yığınları görülüyor.
ABD YAPTIRIM UYGULAMIŞTI
ABD Hazine Bakanlığı geçen yıl, Esad rejimiyle yakın bağları bulunan bir dizi Suriyeliye, captagon ticaretine karıştıkları iddiasıyla yaptırım uygulamıştı.
Hazine Bakanlığı, "Suriye rejimi ve müttefikleri, bazılarına göre milyarlarca dolar değerinde olduğu tahmin edilen sert para üretmek için giderek daha fazla captagon üretimi ve kaçakçılığını benimsiyor" dedi.
ESAD'IN YAKIN ARKADAŞI DA LİSTEDE
Yaptırım uygulananlar arasında Beşar Esad'ın iki kuzeni ve Suriye'de captagon üretiminin "önemli uyuşturucu üreticisi ve kolaylaştırıcısı" olarak tanımlanan Mahir Esad'ın yakın arkadaşı Halid Kaddur da bulunuyor.
TERÖRİSTLERİN BİR NUMARASI
Amfetamin ve teofilinin bir türevi olan Captagon, ilk olarak 1961 yılında Alman ilaç firması Degussa AG tarafından geliştirildiğinde DEHB, narkolepsi ve depresyon tedavisi olarak satılıyordu. Ancak uyuşturucu bağımlıları, tabletin enerji patlamaları, uyanıklık ve bazen de bir tür öfori hissi elde etmenin ucuz ve hızlı bir yolu olduğunu keşfettiler.
Captagon, yorgunluğu uzaklaştırma ve kendilerini kurşunlara karşı dayanıklı hissettirme yeteneğine değer veren DAEŞ teröristleri gibi savaşçılar tarafından tercih edilen bir madde olarak görülüyor.
UYUŞTURUCU KARTELLERİ BİLE BU KADAR KAZANMIYOR
Üretimi birkaç peniye mal olan ve yaklaşık 20 dolara (15 sterlin) satılan hapın, Esad rejimine gizlice Meksika'daki tüm uyuşturucu kartellerinin kazandığından üç kat daha fazla para kazandırdığı tahmin ediliyor.
ESAD KAÇINCA ÜRETİMİ DURDU
Fenetillin olarak da bilinen Captagon'un üretiminin, Esad ailesinin Rusya'ya kaçması ve muhalif grupların Suriye'nin kıyı bölgelerindeki ana Captagon fabrikalarını ele geçirmesinin ardından neredeyse durma noktasına geldiği bildiriliyor.
Suriye-Ürdün sınırını gezen bir Avrupalı yetkili, BAE merkezli The National gazetesine yaptığı açıklamada, Captagon tesisleri için "En az yüzde 90 oranında azaldı. Geriye kalanlar, sınırda küçük, dağınık atölyeler ve küçük oyuncular." dedi. Ürdünlü bir kaynak, eski yönetime bağlı kartel üyelerinin üretimi bırakmasıyla kaçak ticarette önemli bir düşüş yaşandığını doğruladı.
ÜRETİME DEVRİM MUHAFIZLARI MI DEVAM EDECEK?
Ancak güvenlik analisti ve FrontLine Advisory'nin kurucusu Nicholas Krohley, uyuşturucu akışındaki duraklamanın sonsuza kadar sürmeyebileceğini söylüyor. İngiliz Daily Mail'e göre İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Irak milislerinin bu boşluktan yararlanarak Captagon patlaması başlatabilir. Öte yandan Orta Doğu istihbaratı, Captagon'un İran destekli Hizbullah'ın yardımıyla Lübnan'daki küçük tesislerde üretilmeye devam ettiğini öne sürüyor.
2021'DE 5 MİLYAR DOLAR KAZANDI
Esad'ın 24 yıllık diktatörlüğü altında Suriyeliler, sık sık uyuşturucu kullanımı iddiasıyla büyük baskılara maruz kalıyor, uyuşturucu kullananlara ağır hapis cezaları veriliyordu. Oysa Suriye hükümetinin 2021 yılında Captagon satışından 5 milyar dolar (4 milyar sterlin) kazandığı tahmin ediliyor.
Suriye şu anda dünyanın Captagon başkenti konumunda ve ilacın küresel arzının yüzde 80'ini karşılıyor. İlacın küresel pazarı yaklaşık 57 milyar dolar (45 milyar sterlin) değerinde.
MEZZE ASKERİ HAVAALANI'NDA BULUNAN UYUŞTURUCU İMHA EDİLDİ
Suriye'de Baas rejimini deviren gruplar, başkent Şam'daki Mezze Askeri Havaalanı'nda ele geçirdikleri uyuşturucu maddeler ile imalatında kullanılan ekipmanı imha etti.
Baas rejimini deviren gruplar, Şam'daki Mezze Askeri Havaanlanı'nda "captagon" olduğu tespit edilen uyuşturucu buldu.
Uyuşturucu madde ile imalatında kullanılan teçhizat yakılarak imha edildi.
