Başkan Erdoğan'ın "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" hamlesinin devamı gelecek! Ekonomide yeni enstrümanlar devreye girecek

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından, birikimlerini Türk lirası endeksli mevduat olarak değerlendiren vatandaşların kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ekonomiye destek paketi çerçevesinde “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” ürününün devreye alındığını açıklandı. Yeni sistem piyasalarda büyük bir güven ortamı oluştururken dövizin de nabzını düşürdü. "Merkez Bankası yetkilileri önümüzdeki günlerde yeni enstrümanların devreye gireceğini belirtiyor." diyen Sabah yazarı Dilek Güngör, "şapkadan daha çok tavşan çıkacağını" belirtti.

Giriş Tarihi 22 Aralık 2021, 10:02 Güncelleme 22 Aralık 2021, 10:03
Başkan Erdoğan’ın Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat hamlesinin devamı gelecek! Ekonomide yeni enstrümanlar devreye girecek

İÇİNDEKİLER

Birikimlerini Türk lirası endeksli mevduat olarak değerlendiren vatandaşların kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürünü devreye alındı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, ürünün gerçek kişilerde Türk lirası vadeli hesaplar üzerinden işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihindeki kur değişim oranının kıyaslanmasının ardından yüksek olan oran üzerinden hesaplar nemalandırılarak, söz konusu mevduat ürününe stopaj uygulanmayacağı aktarıldı.



Kur farkı hesaplamaları için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından her gün saat 11.00'de dolar alış kuru yayınlanacağı bilgisi verilen açıklamada, vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek farkın müşteri hesabında Türk lirası olarak yansıtılacağı belirtildi.



BU DAHA BAŞLANGIÇ! YENİ HAMLELER YOLDA
Sabah yazarı Dilek Güngör bugünkü köşesinde ekonomi yönetiminin yeni hamleler yapacağını belirtti. Güngör'ün yazısı şu şekilde:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün kabine toplantısı sonrasında açıkladığı TL'yi özendirici tedbir paketi piyasadaki havayı da vatandaştaki algıyı da bir anda değiştirdi.
Açıklamanın detaylarına girmeden önce bir noktanın altını çizeyim...
Herkes, Erdoğan'ın açıklamalarının ardından dövizdeki yüzde 33 değer kaybının nasıl olduğunu konuşuyor. Aslında bunun nedeni basit, güven...
Bir süredir kurda yaşanan günlük yüzde 7-10 arasındaki artışlar, Merkez Bankası'nın döviz satım müdahalesine rağmen düşüş olmaması, ortalıkla ipe sapa gelmeyen spekülasyonlar vatandaşı dövize yöneltiyordu. Dövizdeki kazancı gören, enflasyon karşısında birikiminin erimeye devam edeceğini düşünenler, elindeki avucundakini dolara yatırıyordu. Bu da kurda anormal hareketlere neden oluyordu. Fakat Erdoğan'ın açıklamalarıyla devletin ilgili kurumları 'sobaya yaklaşanın elinin yanacağı'nı göstermiş oldu. Erdoğan'ın serbest piyasa mekanizmasından geri adım atılmayacağı ve sermaye kontrolü gibi uygulamalara hiçbir zaman tevessül edilmeyeceğine yönelik cümleleri de bir süredir piyasada köpürtülen spekülatif haberlerin ilk ağızdan çöpe atılması demekti. Açıklamalar dövizin artacağına yönelik psikolojinin terse dönmesini sağladı. Böylece kurda çözülme başladı.

***


Bence bu durum, kur korumalı TL vadeli mevduat enstrümanının ne kadar talep göreceğinden daha önemli...
Gelelim birilerinin 'Erdoğan şapkadan tavşan çıkardı' dedikleri enstrümana...
Öncelikle hem vatandaşın hem ihracatçıların kur riskiyle ilgili çekincesini giderecek düzenlemelerin arkasında Merkez Bankası aklı var. Yeni enstrümanla, aslında Merkez Bankası hem kur hem de faizde tek söz sahibi oluyor.

Bir taşla 5 kuş vuruluyor...
Şöyle ki;
Bu enstrümanda çıpa Merkez Bankası'nın politika faizi... Yani, yüzde 14... Malum, PPK toplantısında faizler indiğinde bankalar anında refleks göstermiyordu. Şimdi bu faiz oranını (belki bir-iki puan fazlasını) baz alacaklar. Bu da esasen faiz indirimi anlamına geliyor.
Yeni ürünün yerlilerin döviz talebini azaltması, döviz mevduatı sahiplerinin yeni enstrümana talebinin artması bekleniyor. Bu da döviz kurlarına
stabilizasyon getirecek, dolarizasyonu önleyecektir.




Döviz kurlarındaki düşüş geçişkenliği ortadan kaldıracağı için enflasyona olumlu yansıyacaktır.
Döviz kurunda dengelenme sağlandıkça Hazine'nin mevduat sahiplerine kur farkı vermesine gerek kalmayacaktır. (Dolayısıyla kur riskini Hazine üstleneceği için bütçeye ek maliyet geleceğini, bunun da kamu maliyesini bozacağını hesap edenler yanılabilir.)
Merkez Bankası dönüp ucuz dövizden rezervini artıracaktır.
Velhasıl, iyi plan...
Bununla bitecek mi?
Merkez Bankası yetkilileri önümüzdeki günlerde yeni enstrümanların devreye gireceğini belirtiyor. Dün Resmi Gazete'de sinyalini gördüğümüz . alım satıma konu yapılan dövizler listesine Birleşik Arap Emirlikleri Dirhemi, Azerbaycan Yeni Manatı'nın da eklenmesi yeni swap anlaşmalarının yolda olduğunu da gösteriyor.

YAZIYA GİTMEK İÇİN TIKLAYIN

KUR KORUMALI VADELİ TL MEVDUATI VE BUNDAN SONRASI
Gazeteci Hande Fırat da bugünkü köşesinde kur korumalı yeni dönemi kaleme aldı. Fırat'ın yazısı şu şekilde:

Bir süredir yaşadığımızın tam tersi oldu... Bu ülkeyi sevenler için, paramızın değerlenmesini isteyenler için ne de güzel oldu... Bir süredir gece-gündüz kur yükseliyor, içimize fenalıklar basıyordu. Pazartesi gecesi ekranların önünde, ellerimizde telefon bu kez kurun düşüşünü takip ettik.

Doğal olarak "Kur Korumalı Vadeli TL Mevduatı" kararının ayrıntıları ile bundan sonra atılacak adımların peşine düştüm. Hem ekonominin üst düzey isimleri ile hem de Cumhurbaşkanlığı'nın üst düzey isimleri ile konuştum. Sizlere yine madde madde olanı ve bundan sonraki atılacak adımları anlatacağım.

KARAR ORTAK

Bir süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomi yönetimiyle üst üste toplantılar yapıyor. Ekonomi ile ilgili çeşitli meslek gruplarından, örgütlerinden gelen "Sorunlar ve çözüm önerilerini" içeren raporları okuyor. Cumhurbaşkanı ve ekonomi yönetiminin toplantısına katılan hemen herkes Türk lirasının değerini arttırmak, vatandaşı yeniden Türk lirasına döndürmek ve güven kazandırmak ama aynı zamanda zarara da uğratmamak için 'Kur Korumalı Vadeli TL Mevduatı'nı uygulamada uzlaştı. Şimdi gelelim yöneltilen eleştirilere üst düzeyde verilen yanıtlara:

HAZİNE'YE FAZLA BİR YÜK BEKLENMİYOR

Bu ürün ile kurdaki ekonomik temellerden kopuk, spekülatif artış ortadan kalktığı için Hazine'ye fazla bir yük beklemiyoruz.

Üstelik kurda geçtiğimiz günlerde yaşadığımız gerçekçi olmayan artışın, ekonominin her alanında vatandaşa getireceği maliyetle kıyaslandığında Hazine'nin yükleneceği maliyet çok daha önemsiz düzeyde.

Dünya merkez bankaları pandemi döneminde para basıp dağıttı. Türkiye'nin para basma niyeti yok.

Getirilen ürün, Kredi Garanti Fonu'nda uygulananın bir benzeri.

Amaç döviz mevduatlarını mümkün olduğunca Türk Lirası'na çevirmek. Bunu yaparken de vatandaşın zarar etmesini önlemek.

MERKEZ'İN DÖVİZİ ARTACAK

Döviz bozdurulup Türk Lirası'na geçildikçe Merkez Bankası dövizi toplayacak, rezervi artacak.

Amaç döviz yatırımlarının Türk Lirası'na dönmesi, Türk lirası yatırımlarının da Türk Lirası'nda kalması.

Kurun daha da aşağı inmesi bekleniyor.

Temel hedef Türk Lirası'nın güçlendirilmesi.

Tasarruf için başka yöntemler cazip hale getiriliyor. Bireysel emeklilik gibi... Devlet artık yüzde 25 yerine yüzde 30 katkı verecek. Şu an BES yani Bireysel Emeklilik Sistemi'nde 300 milyar liralık bir kaynak bulunuyor. Bunun yaklaşık 500 milyar liraya çıkması hedefleniyor.

Merkez Bankası, kuru dengede tutacak.

ENFLASYON ARTMAZ

Peki enflasyon artar mı? Bu soruma verilen yanıtlar ise şöyle:

Enflasyonda ana nedenin kur artışı olduğu söyleniyordu. Şimdi kur düşüyor.

Enflasyonla mücadele tavizsiz bir şekilde sürdürülecek.

YENİ ADIMLAR

Beklenti ilk aylarda yaklaşık 50 milyar dolarlık mevduatın Türk Lirası'na dönmesi. İktidar ve ekonomi yönetimi başka bazı önlemler üzerinde de çalışıyor. Birden fazla swap anlaşması yolda. Bununla birlikte ihracatçılarla ilgili de yeni bir düzenleme yapılacak. Kamuda tasarruf paketi, bütüncül bir tarım politikası gibi başlıklar üzerinde de çalışılıyor. Kaynaklarım spekülatörlerin bir süre daha dövizde kalacağını tahmin ediyor. Ancak bir süre sonra yatırımlarını değiştirmek durumunda kalacaklarının da altını çiziyorlar.

NEREDEN ÇIKTI BU FAİZ İNDİRİMİ KULİSİ?

Kur düşmeye başlayınca, hemen "Merkez Bankası iki puanlık faiz indirimine gidecek" kulisleri yayıldı. Bendeki bilgi buna uymuyor. Merkez Bankası'nın son açıklamasını da hatırlarsak bankanın indirime gitmemesi kimseye sürpriz olmasın.

NASIL BİR VATAN SEVGİSİ?

Üst düzey ekonomi kaynaklarımdan çok şaşırdığım bir bilgi daha öğrendim. Kur korumalı vadeli mevduat ürününün açıklanmasının ardından, kurda daha da fazla bir düşüş öngörülüyordu. Ancak kaynaklarım, Türkiye'nin büyük ve önemli firmalarının salı günü tam bir buçuk milyar dolar aldıklarını söylediler. Neden sorusuna aldığım yanıt şu oldu: "Belli ki kurun düşmesini istemeyen bir kesim var. Salı günü yani kur düşerken, bu miktarda dolar alımı iyi niyetli değil, tüm vatana yapılan bir kötülük." Sanırım bazen hepimizin aynı gemide olduğunu unutanlar oluyor. Kur düşüyor diye üzülenler, kuru yükseltmek için harekete geçenler, başlarını ellerinin arasına alıp biraz düşünsünler lütfen. (Yazının sonu)

KUR KORUMALI YENİ SİSTEM
Hazine ve Maliye Bakanlığı, "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürününde, gerçek kişilerin Türk lirası (TL) vadeli hesapları üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranının kıyaslanacağını, yüksek olan oran üzerinden hesabın nemalandırılacağını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, birikimlerini TL mevduat olarak değerlendiren vatandaşların kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı gibi "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürünü devreye alındı.

Üründe, gerçek kişilerin TL vadeli hesapları üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranı kıyaslanacak, yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak. Bu mevduat ürününe stopaj uygulanmayacak.

Kur farkı hesaplamaları için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her gün saat 11.00'de USD döviz alış kuru yayınlayacak.

Vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark müşteri hesabına TL olarak yansıtılacak.

Hesaplar 3, 6, 9 ve 12 ay vadeler ile açılabilecek, minimum faiz oranı TCMB politika faiz oranı olarak uygulanacak.

Sisteme isteyen her banka katılabilecek.

Vadeden önce hesaptan para çekilmesi durumunda hesap vadesiz hesaba dönüşecek, faiz hakkı ortadan kalkacak. Hesabın açıldığı tarihteki TCMB kuru ile hesabın kapatıldığı tarihteki TCMB kurundan düşük olan üzerinden hesap bakiyesi güncellenecek.

Öte yandan, söz konusu ürünün katılım bankacılığında da uygulanması konusunda çalışmalar sürdürülüyor.

PARANIN DÜŞMESİ SÖZ KONUSU MU?
Mevduattaki paranın eksiye düşmesi söz konusu değil. Getirilen sistem kur korumalı bir sistem. Dolayısıyla kur artarsa fark ödenecek, düşerse zarar yansıtılmayacak.

Yani bir bakıma devlet, faiz arttırmadan vatandaşı kur riskine karşı koruyor.



HAZİNE'YE YÜK OLACAK İDDİALARI
Bu sistemin Hazine'ye de en fazla bir kaç ay yük getirmesi öngörülüyor. Kurdaki düşüş devam ettikçe mevduat faizi ile bir fark oluşmayacak ve Hazine'nin yükü azalacak. Vatandaş düşen kur yüzünden zarar etmeyecek, parası Türk Lirası'nda değerlenmeye devam edecek.



BANKALAR DA KAZANACAK
Bu sistem bankalara da kazandıracak. Nitekim borsa düşerken banka hisseleri yükseldi.



KATILIM BANKALARI DEVREDE OLACAK
Faiz almak istemeyen vatandaşlar için katılım bankaları da devrede olacak.

YALNIZCA ŞAHISLARA ÖZEL
Düzenlemede dikkat çeken bir başka detay ise şahıslara özel olması. Yani yeni sistemden yalnızca vatandaşlar yararlanabilecek, şirketler sisteme dahil edilmeyecek.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN